Din dersi yoksa karne de yok!

Geçen sene, Mahkeme kararıyla Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf tutulan Nazlı, bu mahkeme kararına rağmen devamsızlıktan sınıfta bırakılmış, duruma itiraz edilip, mahkeme kararının gereği yapılınca takdirname almıştı.

Nazlı bu sefer de diğer tüm derslerinden pekiyi derecesiyle başarılı olmasına rağmen, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden notu oluşmadığı gerekçesiyle karnesini alamıyor. Konuyla ilgili olarak Milli Eğitim Müdürlüğü ve Milli Eğitim Bakanlığı topu birbirine atmaya devam ediyor.

Konuyla ilgili olarak Nazlı Şirin El’in babası Hüseyin El soL Haber Portalı'na şu açıklamalarda bulundu:

Geçen sene din dersinden muaf tutulması yönünde idare mahkemesinin karar almasına rağmen kızımı sınıfta bıraktılar. Biz mücadelemize devam ettik ve meselenin basına da yansımasıyla birlikte geri adım attılar ve Nazlı takdirname aldı.

“Bu ülke AKP’nin malı değil”

"Nazlı bu sene ilk dönem karnesini aldı ve karnede Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin karşısında muaf yazıyordu. İkince dönem ise karemizi alamadık" diyen El şöyle konuştu:
"Eskişehir Valiliği ve MEB bu mesele ile ilgili Danıştay’a başvurmuş. Danıştay da bu seneki müfredatın geçen seneki müfredattan farklı olduğunu ve yeni müfredatta bütün dinlere ve mezheplere yer verildiği gerekçesiyle, geçen sene idare mahkemesinin verdiği kararın geçersiz olduğu yönünde bir karar almış. Danıştay’ın aldığı bu karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına aykırı. Burada alınan karar ideolojik. AKP, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına rağmen bildiğini okuyor. Bu ülke AKP’nin malı değil. Konuyu AİHM’ne götüreceğiz."


“Bursunu kesiyorlar”

Yönetmeliğe göre karnenin alınabilmesi için bütün derslerin notunun oluşması gerektiğini belirten El, "Okulda, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi notunun oluşmamasından dolayı karneyi vermiyor. Kızım çok başarılı, bütün dersleri pekiyi. Normal şartlarda takdir belgesi, onur belgesi alması gerekirken şu anda karnesini alamıyor. Şimdi de karnesini alamadığı için devletten aldığı başarı bursunu keseceklermiş" dedi.


“Kimse kızımın geleceğiyle oynayamaz”

"Okul, öğrencinin sınıfı geçip geçmememsi konusunda karar vermesi için Milli Eğitim Bakanlığı’na başvuruyor. Bakanlık da bir karar vermiyor, yeni müfredatta bütün din ve mezheplere yer verildiğini söyleyip topu Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atıyor. Şu anda işi sürüncemede bırakıyorlar" diyen El konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kimse bir şey söylemiyor. Okulların açılmasına bir buçuk ay kaldı. Kimse kızımın geleceğiyle oynayamaz. Devlet insanlara iş vereceğine ekmek vereceğine, işini gücünü bırakmış insanların inancıyla uğraşıyor. İnsanları asimile etmeye çalışıyor. İdari para cezası keseriz diyorlar. Kessinler! Ben dolandırıcılık mı yaptım? Sonuna kadar mücadele edeceğiz, AKP’ye boyun eğmeyeceğiz." (soL Portal)