Din sorusu davalık oluyor

İstanbul Zafer Dersaneleri Tarih Bölümü Başkanı Barış Akbulut, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden soru sorulacak üniversite sınavı ile ilgili olarak “YGS’nin yüzde 5’ini, LYS’nin ise yüzde 15’ini etkileyecek. Sosyal bilimler adayı, yapmak zorunda olduğu 13 din sorusunda başarılı olursa ilköğretim din öğretmenliği bölümünü kazanma şansı artacak. Dershaneler din öğretmeni istihdam etmek zorunda kalacak” dedi. Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir ise “Seçmeli dersler artık tamamen zorunlu olacak. Üniversitenin kapısını Sünni İslam aralayacak” değerlendirmesini yaptı.

Zafer Dersaneleri Tarih Bölümü Başkanı Akbulut, toplam 13 din kültürü ve ahlak bilgisi sorusunun sorulacağı üniversite sınavının adayların başarısını nasıl etkileyeceğini gazetemize anlattı. “Sosyal Bilimler alanında sınava giren bir öğrenci 13 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorusunu çözmek zorunda kalacak” diyen Akbulut, “YGS-4 puan türünde 5 din dersi sorusu sınavın yüzde 40’ını etkileyen sosyal bilimler alanında yüzde 5 etkili olacaktır. Tüm puan türlerinin en az yüzde 1’ini etkileyecektir” dedi. Bu oranların ikinci basamak olan LYS’ye katılabilmek için gerekli baraj puanına yükselmede önemli olacağını kaydeden Akbulut, LYS 4’te sorulacak 8 din sorusunun “TS-1 (Türkçe-sosyal) alanında tercih yapacak öğrenciler için felsefe grubu soruları ile birlikte yüzde 15, TS-2 alanında ise yine felsefe grubu soruları ile birlikte yüzde 10 etkili olacağını” aktardı.

Her aşamada din dersi

Akbulut, YGS’de din kültürü ve ahlak bilgisi sorularının tamamını doğru işaretleyerek sınavın yüzde 5’ini başaran öğrencinin “İlköğretim din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği, ilahiyat, İslam ve din bilimleri, İslami ilimler” gibi bölümlerini kazanmak için şans elde edeceğini aktardı. Bu öğrencinin din sorularını doğru yaparak TS-1 alanında yüzde 15 başarılı olacağını belirten Akbulut, “Bu puan türünden basın yayın, halkla ilişkiler, radyo ve televizyon” gibi iletişim bölümlerini kazanabileceğini belirtti. Akbulut, “13 din kültürü ve ahlak bilgisi sorusu tüm dershanelerde din öğretmeni istihdamını zorunlu kılacak. Şimdiden tarih öğretmenleri liselerde okutulan din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitapları üzerinde çalışmaya başladı” bilgisini verdi. Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir ise “Artık din dersi anaokulundan üniversiteye kadar belirleyici olacak. Alevi öğrenciler ve diğer tüm azınlık öğrencileri almak zorunda olmadıkları din kültürü ve ahlak bilgisi dersini üniversiteye girebilmek için almak zorunda kalacak. Sünni İslam üniversitelerin kapısını aralayacak” değerlendirmesini yaptı.

İmam hatiplilere ödül Eğitimciler ise, dini referansa dayalı bir düzen yaratılmak istendiğini dile getirdi. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, düzenlemenin laik sisteme aykırı olarak yapılmış olduğuna dikkati çekerek “Bir ülkede her dinden insan yaşayabilir dinsiz insanlar da olabilir. Bu düzenleme eşitlik ilkesini zedeler” diye konuştu. Düzenlemenin din ve vicdan özgürlüğünü geri plana ittiğini vurgulayan Yeşildere, karardan dönülmesi gerektiğini ifade ederek Yeşildere, “Bir sorunun bile çok önemli olduğu bu sınavda, bu düzenleme daha çok imam hatip mezunlarına yarayabilir, bu da eşitsizlik yaratır” diye konuştu.

Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız da, siyasal iktidarın yeni bir düzen yarattığına dikkati çekerek şöyle konuştu:

“Bu düzenlemenin de eğitim alanında yapılan yasal düzenlemelerin zeminine dayanıyor. Din, inanç, vicdan özgürlüğünden bahsedilemez bu alanla ilgili ulusal ve uluslararası evrensel kurallar göz ardı ediliyor.” Bir öğrencinin bir soruyu yapamaması halinde, 40 bin öğrencinin arkasına geçeceğini anımsatan Yıldız, Sünni Hanefi mezhebine ilişkin bir alanı öğrenmeye öğrencilerin zorunlu kılındığını kaydetti. Yıldız, “5+8, 13 soru üst üste konulduğunda yaratılmak istenen düzene uyumlu insanların nasıl da ödüllendirilerek öne çıkarılmaya çalışıldığını görüyoruz. Avantajlı hale getiriliyor” dedi.

Eşitsizlik yaratacak

Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Selahattin Özel de, “Biz bu haksızlığa, eşitsizliğe son vermek için gerekirse AİHM’ye gideceğiz” ifadelerini kullandı. Özel Pangaltı Ermeni Lisesi’nin Müdürü Eva Orakyan, kendi öğrencilerinin bu sorulardan muaf tutulması gerektiğini dile getirerek “Eşitlik ilkesine aykırı. Bütün azınlık okulu müdürleri bir araya gelip YÖK’e başvuracağız” dedi.