'Dink cinayetinde ihmali olanlar neden korunuyor?'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e Hrant Dink cinayetinde ihmali olan kamu görevlilerinin neden korunduğunu sorudu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin(AİHM) "kamu görevlileri hakkında etkin soruşturma yapılmadığı" eleştirileri karşısında Dışişleri, Adalet ve İçişleri Bakanlığı yetkililerinin yaptığı toplantıda, Mahkeme'nin kararının gereğinin yerine getirilemeyeceğini belirttikleri yönündeki haberler üzerine Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in yanıtlaması istemiyle yazılı bir soru önergesi verdi. AİHM'in Dink cinayetiyle ilgili "ifade özgürlüğünün ve yaşam hakkının ihlal edildiği ve cinayetle ilgili kamu görevlileri hakkında etkin soruşturma yapılmadığı" şeklindeki kararının gereğinin yapılması için çalışma yürüten AK Bakanlar Komitesi ile devletin ilgili birimleri arasında geçekleştirilen yazışmalarda, Komite'nin dikkatinin başka yönlere çekilmek istendiğinin görüldüğünü ifade eden Tanrıkulu, Dink davasıyla ilgili tıkanmışlığın gizlenmeye çalışıldığının ileri sürdü. Tanrıkulu, Bakan Ergin'e şu soruları yöneltti:
"AİHM'in 'Dink davasında kamu görevlilerinin etkin bir biçimde soruşturulmadığına' ilişkin kararı üzerine ne tür adımların atıldı? Dink davasında ihmali bulunan kamu görevlilerinin kimlerdir ve bunlar hakkında ne tür işlemler yapılmıştır? AK Bakanlar Komitesi'ne gerekli bilgiler verilmiş midir? Tüm dünyanın gündeminde olan bir cinayetle ilgili ihmali bulunan kamu görevlilerinin korunmasındaki temel sebep nedir? Dink davasıyla ilgili AK Bakanlar Komitesi'nin ve dünya kamuoyunun bilmemesi gereken şeyler mi vardır? Sizin nazarınızda Dink'in öldürülmesi ve takip eden süreçte ihmali veya iştiraki bulunan kamu görevlilerinin ortaya çıkarılması, yargılanması mı daha önemli yoksa hükümetinizin imajı mı? İmajınızı, adaletin sağlanmasına mı tercih etmektesiniz? Dink davasıyla ilgili bakanlıklarınız ve ilgili devlet birimleri arasında ne tür yazışmalar, toplantılar gerçekleştirilmiştir? Bu toplantılarda ne tür kararlar alınmıştır? AK Bakanlar Komitesi'ne Dink davasındaki ihmaller konusunda nasıl bilgiler verilmiştir? 31 Mart 2011 tarihinde Dışişleri Bakanlığı'nda konuyla ilgili gerçekleştirilen toplantıda, AK Bakanlar Komitesi'nin belirlediği kıstaslara göre bir Eylem Planı'nın hazırlanmasının, mevcut bilgiler ışığında mümkün görünmediği sonucuna varıldığı doğru mudur? Doğruysa, "mevcut bilgileri" genişletmek için herhangi bir adım atılmış mıdır? Atılmışsa, nasıl bir sonuca ulaşılmıştır? AK Komisyonu'na bildirilmek üzere 2011/192 sayılı soruşturma dosyasında nasıl bir sonuca ulaşılmıştır? Bu soruşturmanın 'göstermelik' olduğu iddiasını nasıl değerlendiriyorsunuz?"
"Dink ailesinin talepleri karşılandı mı?'
CHP'li Tanrıkulu ayrıca, Dink ailesi tarafından 11 Mayıs 2005 tarihinde Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Direktörlüğü'ne verilen ve Dışişleri Bakanlığı tarafından Adalet ve İçişleri Bakanlıkları ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletilen mektupta, AİHM kararının yerine getirilmesi için dile getirilen "Suikast girişiminde bulunulacağının bilindiği halde tedbir almayan görevliler ile örgütlü suçtan yargılanan sanıklar arasındaki bağın ve örgüte verilen desteğin savcılar tarafından araştırılması, soruşturmayı ve faillerin cezalandırılmasını engelleyenler hakkında cezai yaptırım uygulanması, cinayeti işleyen kişi ve azmettirenler arasındaki bağın ortaya çıkarılarak azmettirenlerin de cezalandırılması, katile kahraman gibi davrananların ve delilleri karartmaya çalışanların cezalandırılması, kamu görevlileriyle ilgili tüm soruşturmaların yeniden başlatılması" yönündeki talepleri de hatırlatarak Dink ailesinin bu taleplerinin hangilerinin karşılandığının bildirilmesini istedi.
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama