Diyabetten kurtulmak için yaşam biçimini değiştirin

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysen Akalın, dünyada son 20-30 yıl içerisinde diyabet hastalığının görülme sıklığında çok hızlı bir artış yaşandığını söyledi.

Bilgisayar, televizyon karşısında tüketilen uzun, hareketsiz saatlerin ve stresli bir yaşamın diyabete zemin hazırladığını dikkat çeken Akalın, bu bağlamda, diyabetten kurtulmak için ilaçlardan daha etkin olan yaşam biçiminin değiştirilmesi ve sağlıklı beslenmenin mutlak uygulanması gerektiğini ifade etti. Akalın, "Diyabetten kurtulmak için ilaçlardan daha etkin olan bir reçete vardır. O reçet de yaşam biçimimizi değiştirmeliyiz, sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmalıyız. Bunları yaparsak diyabette kazançlı oluruz." dedi.

14 Kasım Dünya Diyabet günü dolayısıyla bir açıklama yapan Prof. Dr. Akalın, 2010 yılında 285 milyon olan dünyadaki diyabetli sayısının 2030 yılı için 430 milyon olacağını tahmin ettiklerini vurguladı. Dünyaya paralel olarak Türkiye'de de diyabet görülme sıklığının gittikçe arttığını dikkat çeken Prof. Dr. Akalın, bu artışın özellikle erişkin yaşlarda görülen tip2 diyabet hastalığı için çok daha dramatik olduğunu anlattı.

HAEKETSİZ YAŞAM VE STRES DİYABETE ZEMİN HAZIRLIYOR

Diyabet gelişimini kalıtım, çevre ve yaşam biçimi gibi çeşitli öğelerin etkilediğini belirten Prof Dr. Akalın. geçmişte daha çok erişkin yaşlarda görülen diyabet tipi günümüzde çok daha erken yaşlarda, hatta çocuklarda ortaya çıkmaya başladığını ifade etti. Akalın, şöyle dedi: "Bunun temel nedenlerinden biri de obezitenin çocukluk çağından itibaren artmış olması. Enerji içeriği yoğun, aşırı doymuş yağlar içeren, sindirim sürecini atlayarak hızla kana karışan işlenmiş besinlerin fazla tüketilmesi, bilgisayar ve televizyon karşısında tüketilen uzun ve hareketsiz saatler ve stresli bir yaşam diyabete zemin hazırlıyor.” Prof. Dr. Akalın, diyabetin hasta açısından önemli sıkıntılar doğuran bir hastalık olmanın yanı sıra, neden olabileceği ikincil sorunlar dolayısıyla da önemli bir toplum sağlığı sorunu olduğunu vurguladı. “Diyabet kan yağlarındaki bozukluklar, yüksek tansiyon, kan pıhtılaşma sorunları gibi ek bozukluklarla çoğu zaman birliktelik gösterir." diyen Prof. Dr. Akalın, "Kontrol altına alınmazsa da zaman içerisinde bazı organ sistemlerini ve damarları etkileyebilir. Bunların başında gözler, sinir sistemi ve böbrekler gelir. Bu sorunlar diyabetik bireylere yönelik sağlık harcamalarının da çok fazla artmasına neden oluyor. Bu yüzden diyabet sağlık için olduğu kadar ekonomik olarak da tüm dünyayı tehdit eden bir hastalıktır.” dedi.

DİYABETTEN KORUNMAK İÇİN SAĞLIKLI YAŞAM ŞART

Hastalığa karşı alınabilecek önlemlere de değinen Akalın, en önemli konunun ise bu tip diyabetin büyük ölçüde önlenebilir olması olduğunu kaydetti. Bu konuda ilaçlardan çok daha etkin bir reçetenin ise yaşam biçimini değiştirmek olduğunun altını çizen Akalın, " Sağlıklı beslenme bilincinin kazanılması ve daha hareketli bir yaşam şeklinin benimsenmesi ile diyabet gelişimi önlenebilir veya en azından geciktirilebilir. Beslenme eğitimi, kaliteli ve sağlıklı besinlere ulaşımın kolaylaştırılması ve daha aktif bir yaşamın özendirilmesi gerekli. Bu konuların daha bilimsel olarak ele alınması ve daha da önemlisi bu tür eğitimlerin çok daha erken yaşlarda ve hatta eğitim kurumlarında başlaması, gelecek nesillerin korunması açısından büyük önem taşıyor.” şeklinde konuştu.