'Diyarbakır Cezaevi'ni kapatıyoruz'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır İstasyon Meydanı'ndaki mitingi geniş bir AKP kardosuyla gerçekleştirildi. Şehirde geniş güvenlik önlemleri alındı. Miting alanında ise kuş uçurtulmadı.

Başbakan demokrasi ve ekonomi üzerinden konuşmasını tamamladı. İşte o konuşmanın detayları:

- Bugün sizlere yüreğimi açmak, gönül diliyle sohbet etmek istiyorum. Diyarbakır'a ayrı bir sevdamız var. Şair Ahmed Arif, 'Seni bahar gibi, seni Diyarbakır gibi düşünüyorum' demişti.

- İnsan kutsaldır, insan hakları da kutsaldır. Siyasetimizin merkezine insanı yerleştirdik. İnsanı yüceltmeyen, adalet, özgürce bir yaşam sağlamadan hiçbir düzen, hiçbir sistem varlığını devam ettiremez.

- Birileri Türkiye'nin kalkınmasına izin vermedi, 12 Eylül demokrasiye ağır darbe vurdu. 1997 de Siirt'te şiir okuduğum için hüküm giyip, cezaevinde yattım, umutsuzluğa kapılmadım. Hapisteki günlerimde demokrasiye olan ihtiyacı daha da iyi anladım. 'Muhtar bile olamazlar' dediler.

- Bizi dışlamak, tecrit etmek istediler. Biz bunu çok iyi biliriz. Faili meçhullerin acısını biz çok iyi biliriz. İnancından başındaki örtüden dolayı dışlanmanın ne olduğunu çok iyi biliriz. Hapisteki oğluyla kürtçe konuşamamanın acısını biliriz. Hakkari’de sabah ezanını okuduktan sonra saldırıya uğrayan vefat eden İmamın acısını biz biliriz. Oğlunu şehit veren Çorumlu annenin gözyaşı bizim ciğerimize akar.

"Ahmet Kaya’nın gurbette vefatını hatırımızdan çıkaramayız"

- Şivan Perver'in özlemini unutamayız, Ahmet Kaya'nın gurbette vefatını aklımızdan çıkaramayız.

Çünkü biz bu toprakların çocuklarıyız. Çünkü biz bir gün Edirneli, İstanbullu, Yozgatlıyız, Hakkariliyiz, Diyarbakırlıyız, Diyarbakır’ın evladıyız.

- 12 Eylül'deki halk oylaması, Allah'a inandığım gibi inanıyorum, boşa gitmeyecek. Kazanan millet, demokrasi olacak. Kazanan çocuklarımız olacak.

- Sayın Bahçeli, söyleyecek sözün varsa Diyarbakır'a gel. Söyleyeceğini Diyarbakır meydanında söyle, Diyarbakır insanının huzurunda konuş.

-Biz 73 milyonun partisiyiz. 81 vilayette ya birinci ya ikinci partiyiz. Kumsalların partisi CHP'nin partisi, şu anda zaten kumsaldalar. Etnik milliyetçilik, bölgesel milliyetçilik, dinsel milliyetçiliği reddettik. Partimizde ayrım yok. Sizi seviyoruz be, ayrım yok. Diyarbakır'da farklı konuş, İstanbul'da farklı konuş. Bu bizim kitabımızda yok.
 

"12 Eylül bir manifestodur"

- Biz kardeşiz kardeş. Bu kardeşliğimizi bozanlara karşı 12 Eylül bir manifestodur.

- Biz bu yola çıkarken OHAL var mıydı? OHAL'i kaldır, yeter dediler. OHAL'i biz kaldırmadık mı? Her şey normale döndü. Çekiç gücü biz göndermedik mi? Şimdi kimse konuşmuyor, çünkü unutuldu. Dediler ki DGM'leri kaldırın, kaldırmadık mı? Ama o da unuttuk. Ana dilde yayın hakkını getirdik mi, kurslar açtık mı? Farklı dil ve lehçe yayını sağlamadık mı? Suça itilen çocuklarla ilgili yasayı hazırlayıp çocukları hapisten çıkardık.

- İstanbul'da rahibe kıyafetine evet yazılı afişler artırdı. Başörtüsünü rahibe kıyafetiyle örtüştüren bir anlayış.

Cezaevi kapatılıyor

- Ah şu Diyarbakır Cezaevi'nin bir dili olsada konuşsa. Ah o 5. koğuş bir dile gelse. Evet Diyarbakır Cezaevi'ni kapatıyoruz. O tutuklular 'Allah'ım canımızı al da kurtulalım' diye yalvardılar. Tek kişilik hücrede 20 kişiyi yatırdılar, kitaplarda yazıyor.

Tam kadro

Başbakan Erdoğan'ı Diyarbakır Havaalanı'nda, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Vali Mustafa Toprak ve öteki ilgililer karşıladı.

Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala da Diyarbakır'a gitti.

Futbolcu Hakan Şükür'de miting alanında halkı selamladı.

Boykot afişleri kapatıldı

Başbakan Erdoğan’ın konuşacağı İstasyon Meydanı çevresindeki billboardlara BDP tarafından asılan ve üzerinde ‘boykot’ yazan afişlerin üzerleri görevliler tarafından bezlerle kapatıldı.