"Diyarbakır'dan marka çıkarabilirdik"
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, geçmişte Türkiye ile aynı konumda olan Kore'nin Samsung ile Hyundai gibi dünya markaları çıkardığını belirterek, ''Biz de aynı yolu takip etseydik Diyarbakır'dan bir marka çıkmış olurdu. Diyarbakır'dan Temsan, Samsung gibi bir marka olarak çıksaydı, bugün Diyarbakır ekseninde tartıştığımız sorunları tartışır mıydık? Tartışmazdık'' dedi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Çekmeköy Sanayici ve İşadamları Derneği (ÇEKSİAD) üyeleriyle bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'de reel sektörün uzun yıllar boyunca kendisinden beklenen atılımı gerçekleştiremediğini, dünyada söz sahibi olamadığını ve yüksek bir rekabet gücünü kazanamadığını söyledi.
Bazı firmaların önemli işlere imza attıklarını, ancak genel tabloda dünya çapında bir başarıdan söz etmenin mümkün olmadığını ifade eden Ergün, şöyle konuştu:
''Zaman zaman örnekler veriyoruz. 1960-1970'li yıllarda Güney Kore ile Türkiye hemen hemen aynı ekonomik düzeydeydi. Sanayileşme hamlesini de birlikte yürütürken, iki tane çarpıcı örnek var; bunlardan bir tanesi Türkiye'de Tümosan, Kore'de Hyundai... Hyundai ve Tümosan, aynı zamanda aynı amaçla kurulan iki firmadır. Yaşadıkları süreçler ortadadır, geldikleri yer de ortadadır. Hyundai bir dünya markası haline gelmiştir, Tümosan, Konya'da traktör üretmeye devam etmektedir. İkincisi; bugün halen Enerji Bakanlığı'nın bir KİT'i olan Temsan Elektromekanik Sanayi... Diyarbakır'da kurulmuştur. Kore'deki karşılığı Samsung'dur. Temsan, hala Diyarbakır'da küçük bir KİT olarak varlığını sürdürmeye çalışıyor. Samsung, elektronikte bir dünya markası haline gelmiştir.''
Türkiye'nin dünyada korumacı ekonomilerin var olduğu dönemlerde sermaye birikiminin olmadığı, müteşebbis gücünün, teknolojik birikimlerin yeterli olmadığı zamanlarda devletin adım atmasının normal olduğunu vurgulayan Ergün, ancak ondan sonra hızlı şekilde özel sektörü güçlendirmesi, özelleştirmeleri yapması ve müteşebbisin önünü açması gerektiğini kaydetti.
''Sektörel korumacılık yapmadık, adam korumacılığı yaptık"
Nihat Ergün, şöyle devam etti:
''Sermaye birikimi sağlandığında bunlar gerçekleştirilmeliydi. Biz sektörel korumacılık yapmadık, adam korumacılığı yaptık. Kendimize yakın bir adamsa onu koruduk. Ne ürettiği, rekabet gücü olup olmadığı, dünya markasına dönüşüp dönüşmeyeceği hiç önemli değil. Yeter ki bize yakın bazı adamlar sermaye birikimine sahip olsunlar... Dünyada rekabet gücü elde etmişler, markalaşmışlar, markalaşmamışlar hiç önemli değil. Onlar Hyundai ve Samsung'u dünya markası haline getirdiler. Biz Tümosan'ı bir traktör fabrikası olarak kalmaya mahkum ettik. Temsan'ı da küçük bir KİT olarak Diyarbakır'da tutmaya devam ediyoruz. Biz de aynı yolu takip etseydik Diyarbakır'dan bir marka çıkmış olurdu. Diyarbakır'dan Temsan, Samsung gibi bir marka çıksaydı, bugün Diyarbakır ekseninde tartıştığımız sorunları tartışır mıydık? Tartışmazdık. Herkes işinde, gücünde olurdu. Herkes yeni markaların peşinde olurdu. Onun için geçmişten ders almamız, bugünün kıymetini bilmemiz açısından son derece önemlidir.''
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu