Doğan'a soruşturma açan savcının adı 'tape'lerde geçmişti

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili İdris Kurt, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'lilerin hedefindeki Doğan Grubu hakkında, 'terör örgütü propagandası yapmak' iddiasıyla soruşturma başlattı. Kurt, soruşturmaya kanıt olarak da havuz medyası gazeteleri arasında yer alan Güneş'in 10 Eylül 2015 tarihli haberini gösterdi.

17-25 ARALIK SORUŞTURMASINA ATANMIŞTI

Savcı İdris Kurt'un adı 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasında da geçmişti. Kurt'un Erdoğan ve ailesinin 'şüpheli' olarak yer aldığı yolsuzluk dosyasına bakmak istemediği öne sürülmüş, daha sonra ortaya çıkan ses kayıtlarında da Erdoğan'ın konuya 'el attığı' öne sürülmüştü.

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ arasında geçtiği iddia edilen ses kaydında, Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses, "Bekir, bu şeyde dört kişi vardı ya yeni atananlar, onların içerisinden çekilen diyorum (Savcı İdris Kurt'u kast ediyor) bir tanesi çekilmiş veya bir dilekçe vermiş dilekçeyle alakalı, ondan haberin oldu mu?" ifadelerini kullanıyordu. Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses daha sonra, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı'nın Kurt'un verdiği dilekçeyi kabul etmemesi yönünde istekte bulunuyordu.

ALABORA'YA 'GEZİ' SORUŞTURMASI

Savcı Kurt'un adı daha sonra da Memet Ali Alabora'nın Gezi Parkı Direnişi sırasında attığı tweeti 'delil' kabul etmesiyle gündeme gelmişti. Gezi Parkı Direnişi sırasında protestolara MLKP örgütü adına katıldıkları iddiasıyla yargılanan 81 kişiyle ilgili iddianame hazırlanmış, oyuncu Alabora'nın "Mesele Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı, hadi gel" şeklindeki tweeti, "yasadışı örgütlerin meşru hükümeti devirme amacının delili" olarak gösterilmişti. Kurt'un hazırladığı bin 77 sayfalık iddianamede, "Bir tiyatro sanatçısının twitterdan, ‘Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı? Hadi gel’ şeklindeki mesajından; aslında eylemin, parkın büyütülmesi sırasında kesileceği iddia edilen ağaçların kesilmesine yönelik bir itiraz olmadığı, üstelik tam olarak gerçek de olmayan bu bahanenin, özellikle MLKP’nin açık alan yapılanması olan ESP’nin başını çektiği terör ve yasadışı örgütlerin de amaç birlikteliği içerisinde hareket ederek, demokratik yolla yönetme hakkını elde etmiş meşru bir yönetimi, meşru olmayan bir biçimde kaos ve kargaşa oluşturarak yönetemez hale getirmek amacını taşıdığını ortaya koyan, yoruma yer bırakmayacak biçimdeki açıklamalardan ve delillerden sadece biri olduğu anlaşılmaktadır" ifadeleri yer almıştı.