Doğan'ın avukatlarından hoparlör talebi

Çetin Doğan'ın avukatları Celal Ülgen ile Hüseyin Ersöz tarafından hazırlanarak Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan dilekçede, Doğan tarafından cezaevi idaresine sunulan 23 Mayıs tarihli dilekçenin buradan da başsavcılığa gönderildiği kaydedildi.
Söz konusu dilekçede, Doğan'ın seçmenlere kendisini tanıtabilmesi ve 298 sayılı yasanın tanıdığı ''hoparlörle propaganda'' hakkını kullanabilmesi için cezaevi koşullarında da olsa ses kayıtlarının ve video çekimlerinin yapılmasının sağlanmasının istendiği anlatılan dilekçede, aynı yöndeki başka bir talebin de Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) iletildiği kaydedildi.

Dilekçede, kurulun bu konuda, ''Tutuklu olup da bir siyasi partinin listesinden yahut bağımsız milletvekili adayı olan kişilerin seçim süreci içinde propaganda çalışması yapması veya propaganda hakkını kullanabilmesi için cezaevi koşullarında ses kayıtlarının ve video çekimlerin yapılmasının sağlanması, ayrıca afişlerde kullanılmak üzere fotoğraf çektirme olanağının sağlanması hususunda yasal bir düzenleme olmaması nedeniyle, YSK'nın düzenleyici bir işlem yapmasına yasal olanak bulunmadığına, talebin 5275 sayılı Cezaların ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve Tüzük hükümlerine göre ilgili Ceza ve Tutukevi idaresi ile Cumhuriyet Başsavcılığına yöneltilmek suretiyle çözüme kavuşturulması gerektiğine'' karar verdiği ifade edildi.

Cezaevleri içerisinde ses ve görüntü kaydedici cihazları kullanmak suretiyle çeşitli zamanlarda röportajlar yapıldığının bilindiği kaydedilen dilekçede, şöyle denildi:
''Bunlar arasında Can Dündar'ın Diyarbakır Cezaevinde PKK Terör Örgütü mensubu Şemdin Sakık ile yapmış olduğu röportaj da bulunmaktadır. Bu röportaj, 18 Ekim 2010 tarihinde NTV'deki 'Canlı Gaste' isimli programda yayınlanmıştır. Yine gazeteci Uğur Dündar'a Yozgat Cezaevinde kalan Semih Tufan Gülaltay ile röportaj yapma izni verilmiş, ayrıca Dündar 'çıkar amaçlı suç örgütüyle bağlantılı olduğu' iddiasıyla yaklaşık iki ay Paşakapısı Kadın Tutukevinde kalan manken Tuğba Özay ile de röportaj yapmıştır.''
Bu durumun cezaevlerinde ses ve görüntü kaydedilmesi ile ilgili herhangi bir kısıtlama bulunmadığını gösterdiği ifade edilen dilekçede, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'da seçimlerde aday olan kişilerin propaganda yapma hakkının kısıtlanmasına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı belirtildi.

Bu çerçevede seçim hukukundan doğan tüm hakların tutuklulara da uygulanması gerektiği savunulan dilekçede şöyle denildi:

''Yukarıda saydığımız hukuksal nedenler, fiili olgular ve eşitlik ilkesi çerçevesinde, müvekkilimizin seçmenlere kendisini tanıtabilmesi ve 298 sayılı yasanın tanıdığı 'hoparlörle propaganda' hakkını kullanabilmesi için tarafımızdan sağlanacak teknik ekipman ve personel eşliğinde, cezaevinde müvekkilimizin ses kayıtlarının ve video çekimlerinin yapılması, ayrıca afişlerde kullanılmak üzere fotoğraf çektirme olanağının da tanınmasını, milletvekilliği genel seçimine çok az bir zaman kalması sebebiyle talebimizin ivedilikle karara bağlanmasını talep ederiz.''