Doğum sonrası kanamaya dikkat

Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği Başkanı ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Acar Koç, yaptığı açıklamada, Türkiye'de anne adaylarının gebelik dönemi ve doğum sonrasıyla ilgili yeterince bilgilendirilmediklerini söyledi. Türkiye'de yılda 1 milyon 400 bin kadının doğum yaptığını vurgulayan Koç, anne ölüm oranının ise yüzbinde 20-21 olduğunu kaydetti. Acar, bu oranın batı illerinde Avrupa ortalamasının altına düştüğünü, ancak Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerinde arttığını belirtti.

Önlenebilir kanamalar ölüm nedeni

Gelişmiş ülkelerde anne ölümlerinin ilk nedeninin yüksek tansiyon olduğuna işaret eden Prof. Dr. Koç, buna karşın doğum sonrası kanamaların Türkiye'de ve geri kalmış ülkelerde hala anne ölümlerinin ilk nedeni olduğunu, ancak bunun önlenebilir olduğunu ifade etti.

Türkiye'de doğumların yüzde 80'inin sağlık merkezlerinde yapıldığını bildiren Koç, sağlık merkezlerinde doğum yapan anne adaylarının yüzde 90'ının gebelik boyunca sağlık hizmeti aldıklarını belirtti. Buna karşın anne adaylarının yeterince bilgilendirilemediğine işaret eden Koç, ''Sağlık hizmeti alan kadınların yüzde 70'ine ultrason ile bakılsa da sadece yüzde 11'inin tansiyonu ve yüzde 6'sının kan değerleri inceleniyor'' diye konuştu.

Koç, emzirme nedeniyle kasılmaların kanamayı engelleyici etkisi olduğunu belirterek, annelerin bebek doğar doğmaz emzirmeye başlaması gerektiğini söyledi.

Yüksek tansiyona dikkat

Türkiye'de anne ölümlerinin ikinci nedeninin özellikle ilk doğumda ortaya çıkan yüksek tansiyon olduğunu dile getiren Koç, Türkiye'de 140 bin kadında gebelik döneminde yüksek tansiyon sorunu olduğunu kaydetti.

Erken doğum

Türkiye'de sosyo-ekonomik düzeyin düşüklüğü, enfeksiyonlar, yetersiz beslenme ve anemi nedeniyle yılda 110 bin erken doğum gerçekleştiğini dile getiren Koç, dünyada yüzde 6-10 orası değişen erken doğum oranının Türkiye'de yüzde 9-10 olduğunu ifade etti.

Koç, erken doğumla dünyaya gelen bebeklerden bin 500 gramın altında doğanların yüzde 50'sinin yaşatılamadığını ifade ederek, bin 500 gramın üzerindekilerin çocuğunun yaşatıldığını sözlerine ekledi.