"Dosyalarının ellerinden alınması ağır bir müdahaledir"

Almanya'daki Deniz Feneri e.V. davasıyla bağlantılı soruşturmayı yürütürken görevden alınan savcıların yargılandığı duruşmada davayı izleyen hukukçular ve milletvekilleri, tepkilerini yaptıkları açıklamalarla dile getirdiler.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.05.2012 - 14:56

CHP Milletvekili Emine Ülker Tarhan, davanın iktidar odaklarına ulaşmasını önlemek için yapılan bir müdahale olduğunu belirterek, "Bu duruşma sürecinde de buna ilişkin bir kuşku kalmadığını düşünüyorum. Savunmada zekat, fitre ve yardım paralarının mal edinmede, yani 'hovardalıkta'kullanıldığı söylendi. Dinsel duyguların istismarından söz edildi. Bunlarla mücadele eden savcıların dosyalarının elinden alınması Türkiye'deki gerçek faillere ulaşılmasının önlenmesi için HSYK tarafından yapılmış çok ağır bir müdahaledir" diye konuştu. Savcıların ifadeleri sırasında bu davanın buraya geleceğin bildiklerini söylediğini ifade eden Tarhan, "İktidara hısım olan, sanıklara hasım olan yargı mensuplarının ödüllendirildiği bir sistemdeyiz. Aslında söylenen hiçbir şey bizi şaşırtmadı. Davanın sahte olduğunun altı bugün tekrar çizildi. HSYK'daki oylamalar sonucu çıkan soruşturma kararının da aslında yok hükmünde olduğu belirtildi. Bu konunun da tartışılması gerekiyor" dedi.

CHP'li Atilla Kart ise konuşmasında duruşmayı içi acıyarak izlediğini, davanın şüphelilerinin değil savcılarının sanık sandalyesinde oturduğu tablonun AKP'nin Türkiye'de oluşturmak istediği Deniz Feneri adaletinin fotoğrafı olduğunu söyledi.

Duruşmaya gözlemci olarak katılan Ankara Barosu'ndan Avukat Erol Aras ve İstanbul Barosu'ndan Avukat Turgay Demirci de yapılanların savcılarının davadan el çektrilmesi amacı taşıdığını belirtti. Savcıların anlattıklarını dinledikten sonra Deniz Feneri soruşturmasının engellenmeye çalıştığını daha iyi anladıkalrını kaydeden gözlemciler HSYK'nin soruşturma kararının ilk toplantıda çoğunluk sağlanamadığı için geçersiz olduğunu ifade etti. Savcıların tedbir kararıyla ilgili mütalaasına iki yıl iki ay boyunca bir itirazda bulunulmadığını ifade eden gözlemciler adil yargılanma hakkına vurgu yaptı.

YARSAV Başkanı Murat Aslan da yaptığı konuşmada bu dava ile hakim ve savcı güvencesinin tabutuna bir çivi daha çakıldığını, hakim ve savcının güvencesinin olmadığı toplumda hiçbir kurum ve kişinin güvencesi olamayacağını söyledi.

EL ÇEKTİRİLEN SAVCILAR ANLATIYOR: SADAKA PARALARI HOVARDALIKLA KULLANILMIŞ


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler