Dünya ‘savaş’ı konuşuyor
NATO raporuna göre Batı-Doğu dengesinde ciddi kırılma var.
NATO tarafından yayımlanan “Stratejik Öngörü Analizi” başlıklı raporda, Çin ve Rusya başta olmak üzere Doğu ülkelerindeki büyümenin Batı lehine olan güç dengesini sarstığı, devletler arası anlaşmazlık ve çatışma risklerinin artmakta olduğu belirtildi.
Rusya ile NATO arasında gerilim tırmanırken diğer yandan da Suriye, Irak, Yemen, Libya başta olmak üzere dünyanın pek çok bölgesinde savaş, çatışmalar sürüyor. Son dönemde Kuzey Kore ile ABD arasında nükleer gerilimle “Üçüncü Dünya Savaşı”na doğru gidildiği kaygıları da dikkat çekiyor. Kuzey Kore’nin önceki gün gerçekleştirdiği kıtalararası balistik füze denemesi, Pyongyang’ın kendisini “nükleer devlet” olarak tanımlaması, Washington’la karşılıklı sert söylemler savaş senaryoları tartışmalarını alevlendirdi.
Yeni silahlanma yarışı
Kuzey Atlantik İttifakı (NATO) tarafından “Stratejik Öngörü Analizi” başlıklı dört yılda bir hazırlanan raporun bu yılki değerlendirmesinde 2035’e kadar ve sonrasına ilişkin öngörüler aktarılıyor. Rapora göre, ekonomik gücünün yanı sıra Güney Çin Denizi sahasında nüfuzunu arttıran Çin ile Doğu Avrupa ve Ortadoğu’da güçlenen Rusya’nın yükselişi, Batı’nın süregiden gerilemesini daha da derinleştiriyor. Rapor, artan toplumsal huzursuzluklar ve kutuplaşma, teknolojiye erişim olanaklarının artması, gayri resmi silahlı örgütlenmelerdeki artış ve ülkelerde oluşan iktidar boşluklarının Batı-Doğu dengesindeki kırılmayla birleşerek devletler arası büyük çatışma ve savaş ihtimalini arttırdığına işaret ediyor. Bu çerçevede de dünyada Soğuk Savaş dönemi misali yeni bir silahlanma yarışının tetikleneceği uyarısında da bulunuluyor. NATO yetkilisi General Denis Mercier, Reuters’a verdiği demeçte, “2013 yılına kıyasla devletler arası büyük savaş riski günümüzde daha yüksek” ifadesini kullandı.
Geçen günlerde Avrupa Birliği’nin (AB) lokomotif ülkesi Almanya’nın Savunma Bakanlığı tarafından yayımlanan “Stratejik Perspektif - 2040” başlıklı raporu da gündeme yansımıştı. Raporda gelecek birkaç on yılda AB’nin dağılarak küresel rekabet gücünün kaybolması ihtimaline dikkat çekilmişti. Bu durumda Almanya ve Avrupa’nın çevresel güvenliğinin radikal şekilde değişebileceği üzerinde durulmuştu.
Rusya-Çin ağır yaptırıma karşı Kuzey Kore’nin “ABD’yi vurabiliriz” iddiasıyla gerçekleştirdiği son füze denemesi Washington’ın sert tepkisine yol açtı. Konuya ilişkin önceki gün acil toplanan BM Güvenlik Konseyi’nde konuşan ABD temsilcisi Nikki Haley, bu adımın dünyayı savaşa daha da yakınlaştırdığını söyledi. Gerektiği durumda Kuzey Kore’yi “tam anlamıyla yok edecekleri” çıkışında bulundu. Rusya ve Çin’den ise taraflara sağduyu, diyalog çağrıları yinelendi. Pekin, Kuzey Kore’ye petrol konusunda yaptırım uygulamayacaklarını bildirdi. İlk gün Kuzey Kore’yi kınayan Rusya’nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Washington’ın Pyongyang’a dönük yaptırımların sıkılaştırıması talebine olumsuz yanıt verdi ve ABD’nin Güney Kore’yle ortak askeri harekât düzenlemek gibi kışkırtıcı faaliyetlerde bulunmak yerine müzakere kapısını açması gerektiği görüşünü dile getirdi. Fransa Dışişleri Bakanı Florence Parly, Pyongyang’ın füzesinin ABD’yi olduğu kadar Avrupa’yı da tehdit ettiğini söyledi. Kanada ise ocak ayında Kuzey Kore krizine ilişkin uluslararası bir toplantı düzenleneceği açıklaması yaptı. |
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı