"Dünyanın 17. ekonomisi olduk"

Varto ilçesinden karayoluyla Muş'a gelen Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Vali Erdoğan Bektaş'ı ve Belediye Başkanı Necmettin Dede'yi makamlarında ziyaret etti.

Bakan Yılmaz, Belediye ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Anayasa değişikliklerinin önemine dikkati çekti.

Türkiye'nin önünde bir halk oylaması olduğunu belirten Yılmaz, bütün kurumların işbirliği ve barış içerisinde, rahat bir şekilde bir seçim olması temennisinde bulundu.

Yurttaşın demokratik hakkını sandıkta kullanmasının büyük önem taşıdığını ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
''Neye oy verdiği vatandaşı ilgilendirir. Özgür iradesiyle bu tercihini yapacaktır. Biz de ona hep birlikte saygı göstermek durumundayız. Fakat biz inanıyoruz ki bu değişiklikler hem halkımızın özgürlüğünü, hakkını, hukukunu arttıracak hem de devletimizin dünyadaki itibarını arttıracak. Çünkü bugünkü dünyada artık temel haklara, temel özgürlüklere riayet eden devletler, dünyada daha itibarlı, daha ağırlıklı devletler haline geliyorlar. İnşallah iyi bir netice çıkar diye ümit ediyoruz.''

Belediye ziyaretinin ardından AKP İl Başkanlığına geçen Yılmaz, burada partililerle bir araya geldi ve daha sonra Halk Eğitimi Merkezi'nde sivil toplum kuruluşu temsilcilerine hitap etti.
 

"Devletin korumaya ihtiyacı yok"

Bakan Yılmaz, Türkiye'de 1970 yıllarında yaşanan sorunlara bakılarak, devleti zihniyet olarak merkez alan bir anayasa yapıldığını belirterek, şunları söyledi:
''Ben de Devlet Bakanıyım. Devlet hepimizin devleti. Devletimizle hiçbir sorunumuz da yok. Fakat devletin korunmaya ihtiyacı yok, devlet zaten güçlüdür. Korunması gereken millet, vatandaş, insan. Maalesef o günkü Anayasada devleti koruma merkezli bir anlayış içinde hareket edildi. Vesayetli anlayışın tamamen silinmesi için Anayasanın değişmesi gerekir. Anayasa öyle bir hazırlanmış ki değiştir değiştir bitmiyor. Çünkü zihniyetinde bir sıkıntı var, vesayetçi bir demokrasi anlayışıyla yapılmış.''

Mevcut Anayasanın insan merkezli bir Anayasa olmadığını ifade eden Cevdet Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'nin ayağındaki bu prangalara rağmen milli geliri 700 milyar dolarlara ulaştı. Dünyanın 17. ekonomisi olduk. Kişi başına gelirimiz 3 bin dolarken, 10 bin dolara çıkmış durumda. Türkiye bu mesafeleri aldı, ama hedefleri çok büyük. 2023 yılında ilk 10 ekonomiden biri olmak istiyor, dünyaya yön veren ülkelerden biri olmak istiyor Türkiye. Bunu başarabilir ama bu Anayasa ile mümkün değil. Bu Anayasayla buraya kadar zorlaya zorlaya getirdik. Eğer milli gelirimiz artacaksa, çok daha büyük bir hukuk devleti olacaksa, herkesin itibar ettiği demokrasimiz olacaksa, vesayetli anlayış tamamen silinecekse bu Anayasayı değiştirmeden olmaz."