"Düşüncenin hakim olduğu yerde şiddet olmaz"
Şanlıurfa'da toplu açılış töreninde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Düşüncenin hakim olduğu yerde şiddet olmaz. Şiddet, acizlerin işidir. Şiddet, mücadele azminin, mücadele ruhunun bittiği yerde başlar." ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan'ı, GAP Havaalanı'nda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Vali Celalettin Güvenç, Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba, AKP Şanlıurfa milletvekilleri ve ilgililer karşıladı.
Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım da Şanlıurfa'ya geldi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye'yi bir uçurumun kenarından aldık, büyük bir dünya ülkesi, güçlü, itibarlı bir bölge ülkesi konumuna yükselttik'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Şanlıurfa Abide Kavşağı ile diğer yatırımların ortak açılış töreninde yaptığı konuşmada, Şanlıurfa'nın tüm ilçelerine ve köylerine selamlarını iletti.
''Bugün Şanlıurfa'da bir kez daha muhteşem bir açılış töreni ile sizlerle bir aradayız'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bugün burada 130 milyon liralık yatırımla, Şanlıurfa'mıza kazandırdığımız 25 tesisi hizmete açıyoruz. Bizler buraya her gelişimizde, elleri dolu dolu geldik. Bugün burada, yarın da Viranşehir'de 81 milyon liralık yatırımla gerçekleştireceğimiz 11 açılışı gerçekleştireceğiz. Böylece Şanlıurfa'mıza bir seferinde maliyeti 211 milyon lirayı bulan 36 kalem yatırımı kazandırmış olacağız. Size bu yakışır, bunlar size layıktır. Yıllar yılı Şanlıurfa'nın ismi vardı ama hep Urfa olarak kalmıştı. Şimdi Şanlıurfa bizimle gerçek manada Şanlıurfa oldu. İşte burada Abide Köprülü Kavşağı'nı yaklaşık 25 milyon liralık yatırımla 8 aylık kısa bir sürede tamamlayıp, bugün hizmete açıyoruz. Biz size aşığız, biz bu millete aşığız, biz sizin dertliniziz. Bakınız, Gaziantep, Habur ve Şanlıurfa, Diyarbakır yollarının kesiştiği yerde inşa edilen bu kavşak inşallah şehrimizin trafik sorununun çözümüne önemli bir katkı sağlayacak.''
Şanlıurfa merkezde Birecik'te, Harran'da, Akçakale'de, Ceylanpınar'da çeşitli eğitim kurumları inşa ettiklerini belirten Başbakan Erdoğan, aynı zamanda bunların da açılışını gerçekleştireceklerini söyledi.
Bunların arasında imam hatip okulları, meslek, kız ve Anadolu liseleri bulunduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Bütün bunlarla beraber aynı şekilde Birecik'te 200 kişilik erkek öğrenci ve ayrıca 200 kişilik kız öğrenci yurdunu, Ceylanpınar'da 100 kişilik erkek ve 100 kişilik kız yurdunu, Harran'da kız pansiyonunu, Akçakale'de de ilköğretim, orta okul ve lojman inşaatını tamamladık. Tüm bu eğitim kurumlarının resmi açılışını bugün yapıyoruz'' dedi.
Başbakan Erdoğan, bu eğitim yuvalarının çocuklara, velilere ve öğretmenlere hayırlı olması temennisinde bulundu.
Siverek'te 36 milyon 500 bin liralık yatırım
İki gün kentte bulanacağını bildiren Başbakan Erdoğan, yarın da Viranşehir, Ceylanpınar ve Akçakele ilçelerini ziyaret edeceğini bildirdi.
Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne modern bir acil servisle, Çocuk Hastanesi'ne 60 yatak kapasiteli ek bina inşa ettiklerini belirten Başbakan Erdoğan, Siverek'te de 36 milyon 500 bin liralık yatırımla 200 yataklı modern bir hastane yaptıklarını, bunların açılışlarını da bugün gerçekleştireceklerini dile getirdi.
Erdoğan, İl Özel İdaresi tarafından yapılan GAP Arena Stadyumu aydınlatması ile yarı olimpik yüzme havuzu ve Siverek'te Kaymakamlık tarafından kurulan gençlik merkezinin açılışını da bugün yapacaklarını kaydetti.
''Vatandaşlarımıza daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla Akçakale, Birecik, Bozova, Ceylanpınar ve Suruç'ta yeni SGK merkezlerinin de hamd olsun bugün resmi açılışlarını yapıyoruz. Açılışını yaptığımız eserlerin Şanlıurfa'mıza, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum'' diyen Başbakan Erdoğan, yatırımların kente kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkür etti.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Sizlerin desteği ile 10 yıldır Türkiye'ye, 10 yıldır 81 vilayetimize, 10 yıldır Şanlıurfa'ya hizmetkarlık yapıyoruz. Gece-gündüz demeden sizler için 75 milyon için koşturuyoruz. Rabbime hamd olsun, 10 yıldır emeklerimizin karşılığını alıyor, döktüğümüz alın terinin Türkiye'nin 81 vilayetinde umudu yeşerttiğini çok büyük bir memnuniyetle görüyoruz. Biz 10 yıl önce iktidarı, bu ülke çok büyük sorunların, çok büyük badirelerin altında ezilirken devraldık. Karamsarlığın had safhada olduğu, umutsuzluğun zirve yaptığı bir dönemde, sizin desteğinizle, sizin teveccühünüzle biz bu görevi devraldık. 10 yılda Türkiye'nin makus talihini değiştirdik. 10 yılda olmaz denilenlerin, yapılamaz, gerçekleşemez, imkanı yok denilenlerin, olabilir olduğunu, gerçekleşebilir olduğunu, mümkün olduğunu gösterdik. 10 yıl önce hayal kabul edilen nice hedefi, 10 yıl içinde gerçeğe dönüştürdük. İşte GAP Havalimanı. Havalimanından şehre geliyoruz, şu duble yolları, biraz sonra rakamlarla vereceğim, hayal etmek mümkün müydü? Türkiye'yi bir uçurumun kenarından aldık, büyük bir dünya ülkesi, güçlü, itibarlı bir bölge ülkesi konumuna yükselttik. Aradan 10 yıl geçmiş olmasına rağmen bu kadar hizmete, bu kadar esere rağmen, 10 yıldır kaydettiğimiz Cumhuriyet tarihimizin rekorlarına rağmen biz ilk günkü heyecanla, ilk günkü umutla coşkuyla, kendimizi hala işin başında görüyoruz. Hamd olsun Türkiye'ye çok şey kazandırdık ama daha çok şey kazandıracağımıza yürekten inanıyoruz.''
Erdoğan, ''Karşımda gördüğüm kızıyla erkeğiyle bu genç kuşaklar bu zorunlu eğitim sistemiyle, zorunlu öğrenim sistemiyle inşallah muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkacak, Türkiye'nin temel taşları olacaktır'' dedi.
Cumhuriyet'in nasıl kardeşlik üzerine inşa edildiyse, aynı şekilde yine kardeşlik üzerinde yükseltileceğini dile getiren Erdoğan, ''Bütün sorunlarımızı kardeşlik hukukuyla çözeceğiz. Bütün meseleleri, samimiyetin diliyle, gönül diliyle konuşacak, bütün meselelere diyalogla, uzlaşmayla yaklaşacak, istişareyle çözüm üreteceğiz'' diye konuştu.
Siyasete girdikleri andan itibaren, gençlik yılların itibaren çok büyük zorluklarla karşılaştıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
''Siyasi görüşlerimiz yok sayıldı, siyasi taleplerimiz yok sayıldı. Bu ülkede bize öteki muamelesi, zenci muamelesi yapıldı. Tehditler aldık. Maddi-manevi saldırılara maruz kaldık. İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaparken İstanbul'a hizmet üretmemizin, eser üretmemizin önüne geçilmek istendi. Siyaset yaptığımız partiler kapatıldı. Yetmedi, Siirt'te okuduğum bir şiirden dolayı mahkum oldum. Cezaevinde yattım. 3 Kasım seçimlerinin ardından hükümeti kurduktan sonra da önümüze engeller çıkarıldı, önümüze zorluklar çıkarıldı. Bize Cumhurbaşkanı seçtirmemek istediler, bizim partimizi kapatmak istediler. Sizlerin oyuyla iktidara geldiğimiz halde bizi türlü türlü ayak oyunlarıyla, türlü provokasyonlarla, tuzaklarla bu yoldan ayırmak istediler.
Siyasi hayatımız boyunca yaşadığımız tüm zorluklara, karşılaştığımız tüm engellere rağmen biz hiçbir zaman şiddete başvurmak istemedik, şiddete başvurmadık. Şiddetin yanında olmadık. Şiddeti bir metot olarak hiçbir zaman benimsemedik. Biz, Anayasa'ya bağlılıktan ayrılmadık. Yasaların dışına çıkmadık. Demokratik yollar dışında bir yola asla ve asla tevessül etmedik. Çünkü biz milletimize inanıyorduk. Çünkü biz Hakk'a inanıyorduk ve halk hakla beraber tecelli etti. Halk, hakkın dilini yakaladığı için bizleri de iktidar etti. Şimdi işte muhtar bile olamaz dedikleri insan başbakan oldu.''
''Hizmetkar olmaya geldik''
''Önümüzü kestiler ama millet önümüzü açtı. İşte şimdi buradayız ve hizmet ediyoruz'' diyen Erdoğan, millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldiklerini, hizmete devam edeceklerini söyledi.
Erdoğan, ''Zaman zaman birileri çıkıyor, başta anamuhalefet olmak üzere bizler için diktatör, bilmem ne filan falan gibi böyle saçma sapan yakıştırmalar yapıyorlar. Aynaya baksınlar aynaya, aynaya baksınlar. Biz milletimize hizmet yarışında varız. Bunu benim milletim iyi gördüğü için de işte 3 Kasım 2002'den bu yana hep artırarak bizlere iktidar görevi veriyor'' diye konuştu.
Sevginin dilinden sevenlerin anlayacağını ifade eden Erdoğan, ''Biz milletimizi seviyoruz, milletimiz de bizi seviyor. Sevgi dille olmaz gönülde olur. Leyla ile Mecnun'un arasındaki gibi olur. İşte budur aslolan'' dedi.
Türkiye'nin 2023 hedefine doğru yürüdüğünü belirten Erdoğan, şunları söyledi:
''2023 Türkiye'nin Allah'ın izniyle dünyada ilk 10 ülke arasında yer alacağı bir dönem olacak. 2023 yetmez, biz büyük düşünüyoruz. Büyük düşünenler kazanır. Biz Sultan Alparslan'ın torunlarıyız. 1071 Anadolu harekatı, işte nasıl ki 2023'te nasıl ki 100. yılı kutlayacaksak 2071'de de Anadolu harekatının 1000. yılını torunlarımız kutlayacak. Torunlara inşallah 2071'in Türkiye'sini temelini atma görevini bırakalım, onlar onu halletsinler. Burada anne adaylarını görüyorum, inşallah onlardan meydana gelecek nesiller 2071'in Türkiye'sini kuracaklar. Bunu görüyorum. Kim bizi ne kadar mağdur etmeye kalkarsa kalksın.''
''Silahları hiçbir zaman tasvip etmedik''
''Taşı, sopayı, molotofkokteyli, hele hele silahları hiçbir zaman tasvip etmedik'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
''Şiddet, düşüncenin bittiği yerde başlar. Düşüncenin hakim olduğu yerde şiddet olmaz. Şiddet acizlerin işidir. Şiddet mücadele azminin, mücadele ruhunun bittiği yerde başlar. Şiddet hiçbir zaman çözüm olmadı, olamaz ve olmayacak. Söyleyecek sözü olmayanlar şiddete başvururlar. Verilecek bir mücadelesi olmayanlar şiddete başvururlar. Konuşacak birikimi, tartışacak yeteneği, bir mücadele geleneği olmayanlar şiddete başvururlar.
10 yıldır bir şey söylüyoruz. 'Terör meselesinin çözümü, Kürt kardeşlerimin sorunlarının çözümü için siyaset bir araç olsun, demokrasi bir araç olsun meclis bir çatı olsun' diyoruz. Kürt kardeşlerimin sorunu var da Arap kardeşimin sorunu yok mu? Türk kardeşimin sorunu yok mu? Boşnak kardeşimin sorunu yok mu? Roman kardeşimin sorunu yok mu? Bütün etnik unsurların hepsinin kendine göre sorunu var ama bu ülkede bakıyorsunuz bir grup yatıyor kalkıyor sanki sadece kendilerinin sorunu var. Dürüst olacağız. Biz 75 milyon kardeş olarak el ele vereceğiz. Kürdüyle, Arabıyla, Türküyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Boşnağıyla, Romanıyla el ele vereceğiz ve biz yaradılanı yaradan dan ötürü seveceğiz. Ne Arab'ın Kürde, ne Kürdün Türk'e, ne Türk'ün Kürde üstünlüğü yoktur. Hepimiz kardeşiz. Olaya böyle bakacağız ve birbirimizi paradan puldan, makamdan, ırktan dolayı sevmeyeceğiz. Sadece yaradandan ötürü seveceğiz. Mesele budur. Bizim birbirimize bağlayan en güzel bağ, mensubu olduğumuz İslam'dır, o kardeşliktir. Bundan daha güzel bağ olabilir mi? Biz onunla birbirimize bağlandık, onun için birbirimize olan muhabbetimiz hep arttı. Ama bunu birileri kıskandı. Varsın onlar kıskansın, biz yine sevmeye devam edeceğiz. Biz 'şiddet sona ersin' diyoruz, 'silahlar değil siyaset konuşsun' diyoruz. 10 yıldır biz demokrasinin, siyasetin zeminini hazırladık. Şu anda bu konuşanlar, afedersiniz ileri ileri gidenler, sınır tanımayanlar acaba 10 yıl-15 yıl önce bu parlamentoda veya değişik yerlerde bugün konuştukları gibi konuşabiliyorlar mıydı? Bu imkanı bunlara hangi iktidar hazırladı? Biz hazırladık ve daha iyi olacak, daha güzel olacak.''
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt