Duvarı 'The Wall' eşliğinde yıktılar

Eski Doğu Bloku'nun demokrasiye geçişinin sembolü olarak gösterilen Berlin Duvarı'nın yıkılışının 20. yıl dönümü, Bulgaristan'da da törenlerle kutlandı.

KAPİTELİZM HAYALKIRIKLIĞI YARATTI

Başkent Sofya'da, komünist rejim döneminde resmi geçitlerin yapıldığı ünlü "Batenberg" meydanında düzenlenen tören sırasında, sembolik olarak inşa edilen 30 metre uzunluğunda ve 2 metre yüksekliğindeki Berlin Duvarı maketi, Pink Floyd'un "The Wall" şarkısının eşliğinde halk tarafından yıkıldı.

Eğitim Bakanı Yordanka Fandıkova, törende yaptığı konuşmada, Berlin Duvarı'nın geçmişte komünist ülkeler ile özgür dünyayı birbirinden ayıran bir sembol olduğunu belirterek, "Duvar yıkılınca tüm Avrupa birleşti. Bunun sayesinde biz de Bulgaristan olarak, Avrupa'da hak ettiğimiz yeri bulduk ve Avrupa Birliği'nin bir parçası olduk" dedi.

İktidardaki GERB partisine parlamentoda destek veren sağ partilerin milletvekillerinin de katıldığı törende vatandaşlar, maket duvar önünde bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.

Kutlamalar çerçevesinde çeşitli dans gösterileri ve konserler de düzenlendi.

Kutlamalar

Kutlamalar kapsamında, Berlin'deki Gethsemanekirche kilisesinde yapılan dini törene, Cumhurbaşkanı Horst Köhler ve Başbakan Angela Merkel de katıldı.

Cumhurbaşkanı Köhler, törende yaptığı konuşmada, Berlin Duvarı'nın yıkıldığı 9 Kasım 1989 tarihinin bir sevinç günü olduğunu belirterek, Almanların yaşananlardan çıkardığı dersler sayesinde birleşmenin sağlanabildiğini söyledi.

Kilisedeki törenden sonra Merkel, son SSCB lideri Mihail Gorbaçov, Polonya'nın eski Devlet Başkanı Leh Walesa ve yaklaşık 200 kişiyle birlikte, 20 yıl önce Doğu ile Batı Berlin arasında ilk açılan sınır kapısının bulunduğu Bornholmerstrasse adlı caddeye sembolik ziyarette bulundu.

"Türkiye, birçok Alman'a yardım eli uzattı"

Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz, Türkiye'nin, Berlin duvarı yıkılmadan önce Alman Demokratik Cumhuriyeti'nden çok sayıda insana özgürlük yolunu açtığını belirterek, "O dönemde Doğu Almanya'dan gelen turist gemilerinden insanlar Boğaz'a atlıyorlar ve yardımsever insanlar tarafından kurtarılıp özgürlüklerine kavuşuyorlardı" dedi.

Büyükelçi Cuntz, Berlin Duvarı'nın Yıkılmasının 20. yıldönümünde, "Barışçıl Devrimden Alman Birliğine" adlı serginin açılışının yapıldığı Gazi Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada 9 Kasım'ın, Alman tarihinde özel gün olduğunu belirtti.

Almanya'nın bu barışçıl devrimle gurur duyabildiğini söyleyen Cuntz, "Almanya'daki ve Orta ile Doğu Avrupa'nın diğer ülkelerindeki insanlar adaletsizliğe temeline dayanan rejimleri şiddete başvurmadan yıkmayı ve böylece Almanya'nın yeniden birleşmesine ve Avrupa'nın da birliğine giden yolu açmayı başarmışlardır" dedi.

Osmanlı İmparatorluğu 18. yüzyılda komşu ülkeler arasında paylaşılan Polonya'nın özgürlüğü için örnek bir şekilde çaba sarfettiği gibi Türkiye de 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası tarafından işgal edilen ülke için gayretlerde bulunduğunu ifade eden Cuntz, şöyle devam etti:
"Ayrıca Türkiye'nin Berlin duvarı yıkılmadan önce Alman Demokratik Cumhuriyeti'nden çok sayıda insana özgürlük yolunu açtığını biliyor muydunuz? O dönemde Doğu Almanya'dan gelen turist gemilerinden insanlar Boğaz'a atlıyorlar ve yardımsever insanlar tarafından kurtarılıp özgürlüklerine kavuşuyorlardı. Uzun yıllar önce Hitler rejiminden kaçan insanlara olduğu gibi bu mültecilere de Türkiye'de yardım eli uzatıldı. Türkiye Cumhuriyeti bu önemli insani geleneğini 70'li ve 80'li yıllarda da sürdürerek ezilenler ve takibata uğrayanlar için çaba sarfetmiştir."

Entegrasyonun önemine değinen Büyükelçi, "Eskiden tam sınırda yer alan bir Batı Berlin mahallesi olan Kreuzberg'ten gelen birçok Türk asıllı hemşerimiz, örneğin milletvekili Özcan Mutlu 20 yıl önce duvarın üzerine çıkarak Doğu ile Batı'nın bölünmüşlüğünün sonunu kutladılar" diye konuştu.