Ece ve Ecem basının karşısında

TÜBİTAK, İstanbul ve Uludağ üniversiteleri iş birliğinde yürütülen ''Anadolu Yerli Sığırlarının Klonlanması'' projesi kapsamında, Anadolu yerli sığırlarından biri olan ''Boz'' ırkın dişisinin klonlanması sonucu 2 hafta önce dünyaya gelen ilk ikiz dişi buzağılar basına tanıtıldı.

Yayınlanma: 19.01.2010 - 12:12
Abone Ol google-news

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü Başuzmanı ve Proje Yöneticisi Doç. Dr. Sezen Arat, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Veteriner Fakültesi'nde düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, ikiz buzağılarına 5 yaşındaki ''Boz'' ırk dişinin doku parçasından üretilen embriyonun, fakültedeki taşıyıcı anneye aktarılarak klonlanması sonucu elde edildiğini belirtti.

Arat, ikizlerin iki hafta önce İÜ Veteriner Fakültesi Döllenme ve Suni Tohumlama Bölümünde uzman bir ekip tarafından dünyaya getirildiğini anlattı. ''Anadolu Yerli Sığırlarının Klonlanması'' projesi kapsamında 5 ay önce dünyada ilk defa Anadolu yerli sığırlarından biri olan ''Boz'' ırkın klonlandığını hatırlatan Arat, projenin, yerli sığırların ileri tarihlerde yok olması halinde geriye getirilebilme şanslarının olup olmadığını anlamayı amaçladığını kaydetti.

Dünyada ilk defa Anadolu yerli sığırlarından biri olan ''Boz'' ırkının dişisinin klonlandığını söyleyen Arat, ikiz buzağıların, 20'şer kilogram olarak doğduklarını ve çok sağlıklı olduklarını belirtti.

Arat, ''Aslında iki embriyo transfer etmiştik alıcıya. Gebelik kontrollerinde bir tanesini fark etmiştik. İkiz olması bizim için de sürpriz oldu. Tahmin etmiyorduk. Genelde ikiz klonlarda sorunlar olabiliyor. Ama bizim ikizlerimiz çok hareketliler'' diye konuştu.

Doğumun taşıyıcı annenin 280 günlük hamileliği sonucu gerçekleştiğini, ''Efe''nin ise 274'inci günde dünyaya geldiğini kaydeden Arat, ikizlere ''Ece'' ve 'Ecem'' isimlerini verdiklerini söyledi.
İkizlerin bakımının İÜ Veteriner Fakültesinde yapıldığını, sütle ve mama ile beslendiklerini ifade eden Arat, ''Türkiye, klonlama çalışmalarında, dünyada başarıyı yakalamış durumda. Zaten klonlamada başarı binde 5 ile yüzde 10 arasındadır. Klonlama yöntemiyle iki tane daha buzağı doğacak. Onların doğumunu da Mart gibi bekliyoruz. Projenin ana hedefi, nesillerinin tükenmesi halinde Anadolu yerli sığırlarını, klonlama teknolojisiyle geri getirip getirmeyeceğimizi görmekti'' dedi.

Proje kapsamında 4.5 ay önce doğan ve dünyada ilk defa Anadolu yerli sığırlarından biri olan ''Boz'' ırkından klonlanan ''Efe'' buzağının sağlık durumunun iyi olduğunu anlatan Arat, Efe'nin 20 kilogram olarak dünyaya geldiğini, şimdi ise 95 kilograma ulaştığını kaydetti.

Efe'nin, dört yaşındaki bir boğanın klonu olduğunu anımsatan Doç. Dr. Arat, ilk iki ay sütle beslenen buzağının, daha sonra ot ve mama yemeye başladıklarını dile getirdi.

Proje kapsamında TÜBİTAK MAM ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde yerli ırkların hücrelerinin yer aldığı iki gen bankası oluşturduklarını belirten Arat, bunun amacının yerli ırkların gelecekte yok olması halinde bankalardaki hücrelerden yerli ırkların çoğaltılabileceğini kaydetti. Yerli ırkların genlerin ülkenin en önemli zenginliği olduğuna işaret eden Arat, ''Çevre koşulları, hızlı nüfus artışı ve yaşam koşullarındaki olumsuz durumlar yerli ırkların nesillerinin tükenmesine neden oluyor. Yerli ırklar, direnci kuvvetli hayvanlardır'' dedi.

İkiz buzağılara aktarılan embriyoya sahip 5 yaşındaki ''Boz'' ırkın yaşamadığını bildiren Doç. Dr. Sezen Arat, ileri dönemlerde de Çevre ve Orman Bakanlığı iş birliğinde nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan yaban hayvanlarının DNA ve genlerinin saklanacağı bir banka kurmayı planladıklarını söyledi.

''Efe'' buzağıyla birlikte Veteriner Fakültesi Döllenme ve Suni Tohumlama Bölümünde yaşayan ''Ece'' ve ''Ecem'' buzağılar basına tanıtıldı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler