Economist'e göre İngiltere'yi muhafazakarlar yönetmeli

İngiliz Economist dergisinin bu haftaki sayısında, 6 Mayıs'ta yapılacak genel seçimle ilgili "İngiltere'yi kim yönetmeli" başlıklı bir makale yayımlandı. Makalenin girişinde, "Varsayımları unutun, politikalara bakın. Bu çerçevede, Muhafazakarlar kazanmayı hak ediyor" denildi. İngiliz seçim sisteminde, küçük oy farklarının bile parlamentodaki sandalye sayılarında büyük değişikliklere neden olabildiğine dikkat çekilen makalede, mevcut durumda Muhafazakar Parti, İşçi Partisi ve Liberal Demokrat Parti arasında başa baş giden seçim yarışı nedeniyle, koalisyon hükümetine gidilmesinin tahmin edildiği belirtildi.

Makalede, mevcut seçim sistemine de değinilerek, örneğin Liberal Demokrat Parti lideri Nick Clegg'in, İşçi Partisi ile aynı oyu alacak olmasına karşın, parlamentoda İşçi Partisi'nin sandalye sayısının ancak üçte birine sahip olabileceğine dikkat çekildi. İngiliz seçim sistemi dar bölge ve çoğunluk esasına göre düzenlendiği için, yani her seçim bölgesinde en çok oyu alanın doğrudan milletvekili seçilmesi dolayısıyla, herhangi bir siyasi parti seçimde ilk sırada yer almasa da parlamentoda en çok sandalyeye sahip olabiliyor.

Economist'in hiçbir partiye yakın olmadığı vurgulanan makalede, ancak derginin kamu hizmetleri sektöründe yapılması gereken reformlar, ülkenin bütçe açığının azaltılması gibi sorunlarda doğru politikaları Muhafazakarların, bir diğer adıyla Torylerin üretebildiğine inandığı kaydedildi. İşçi Partisi'nin 13 yıllık iktidarının, partiyi yorgun düşürdüğü ve yeni bir hükümete ihtiyaç olduğunu yazan Economist, Gordon Brown liderliğindeki İşçi Partisi'nin ve Nick Clegg liderliğindeki Liberal Demokratların politikalarını masaya yatırdı.

Torylerin lideri David Cameron'ın da seçim kampanyaları döneminde seçmenleri "değişim getireceği" konusunda ikna edemediğini kaydeden dergi, ancak geçen dört haftaya değil, geçen dört yıla bakılması ve ona göre değerlendirme yapılması gerektiğini vurguladı. Dergi, Muhafazakarların dört yılda bütçe açığının azaltılması, eğitim ve sağlık sistemi gibi konularda etkin politikalar ortaya koyduğunu savunarak, şu ifadeye yer verdi: "David Cameron, İngiltere'nin karşı karşıya olduğu soruları yanıtlamaya rakiplerine göre daha yakın. Bu karmaşık seçimde, Cameron bizim oyumuzu alacak."