'Efkan Ala ve Bülent Arınç şimdi ne diyecek?'

ŞIRNAK'ın Cizre İlçesi'nde Nihat Kazanhan'ın vurulduğu anı gösteren videoların televizyonlarda yayınlanması üzerine konuşan HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın olayın hemen ardından, polisin gaz bombası kullanmadığı, böyle bir saldırı olmadığına ilişkin açıklamayı hatırlatarak, 'Efkan Ala ve Bülent Arınç şimdi ne diyecek?' dedi.

'Efkan Ala ve Bülent Arınç şimdi ne diyecek?'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.01.2015 - 13:39

Cizre'deki Yafes Mahallesi'nde 12 yaşındaki Nihat Kazanhan'ın ölümü ve olayla ilgili 1 polis memurunun tutuklanması üzerine HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya tepki gösterdi. Ala'nın bu olay ile ilgili "Polis gaz kullanmadı, bir saldırı gerçekleştirmedi" diye açıklaması yaptığını öne süren Sarıyıldız, şöyle dedi:

TÜRKİYE GÜNLERCE BU ÖLÜMÜ KONUŞTU

"O gün polis çocuk öldürüyordu, İçişleri Bakanı o açıklamayı yaptı. Ama kim ne amaçla o görüntüleri sevis ettiğini bilemeyiz. Ama gerçek ortaya çıktı. Polis gaz da kullanmıştı, hedef gözeterek çocuk da öldürmüştü. Şimdi İçişleri Bakanımız ne diyecek? Orada polis sadece Nihat'a değil, o hafta içerisinde 4 çocuğumuz daha katledildi. Zeki Alar'ın, Ümit Kurt'un görüntüleri çıkarılsın ortaya. O kayıtların hepsi var çünkü. Zırhlı araçlarla vuruldu bu çocuklar. Bugünkü görüntü de zırhlı araca ait görüntüler. O zırhlı araçların hepsinde kamera kayıt cihazları vardır. Onları da çıkarsınlar. Bu çocuklar niye ölüyor? Bölge niye karışıyor? Provokasyonlar nasıl gerçekleşiyor? Anlaşılacaktır. Devletin bu provokasyonların içerisinde nasıl olduğu, olup bitenleri nasıl karanlık bir tezgah olduğunu, bu tezgahcıların nasıl polis olduğu ortaya çıkacaktır."

"ARINÇ GERÇEKLERİ ÇARPITTI"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın da olaylara ilişkin açıklama yaparken 'Dindarlara ait bir mahallenin yakıldığını' söylediğini ifade eden HDP'li Sarıyıldız, şöyle devam etti:

"Gerçeklik, hakikat kadar mı çarpıtılır? Büyük bir yalandı. Cizre'de yakılan bir mahalle yoktu. Cizre'de dindar ve dinsizler diye sosyolojik bir sınıflandırma yoktu. Kategori bir söz konusu değildi. Hükümet gazeteleri, manşetleriyle Cizre olayını çarpıttı. Hükümete bağlı polislerin, çocuk vurduği ve onunla ilgili Cizre'deki olayların tırmandığı ortaya çıktı. İlk gün İçişleri Bakanı nasıl bir açıklama yaptıysa, artık gerçekliği yansıtmıyorsa, hiç bir gerçekliği kalmadıysa, kalkıp ikinci bir açıklama yapması gerekiyor; 'Evet bana bağlı polisler Cizre'de çocuk öldürdü' demesi gerekir. Böyle demez ise, biz bu süreçteki samimiyetlerine inanmayacağız. Halkımız bunların hiç bir değerlerine inanmayacak."

"GÜVENİN OLMADIĞI ORTAMDA SÜREÇ İLERLEMEZ"

Sarıyıldız, güvenin tesis edilmediği bir ortamda sürecin ilerlemeyeceğini böylesi bir yaklaşımın olduğu Cizre'deki hendekleri kapatmayacaklarını anlatırken, şöyle konuştu:

"Bu sürecin ilerlemesi için önce hükümetin, bakanların samimice açıklamada bulunması gerekiyor, bu sürece samimi yaklaşmaları gerekiyor. Aslında KCK'ye bağlı YDG-H isminde gençlik örgütünün artık şehirlerde hendeklerin kapatılmasını, yüzü kapalı gençlerin kalmayacağı, halkı rahatsız edecek her türlü tutumdan uzak duracağı yönündeki açıklaması talimatının hemen akabinde, Cizre'deki kirli tezgah ortaya sokuldu. Biz bir hafta sonra hendekleri kapattığımız gün, zırhlı araçlar kapattığımız hendeklerin üzerinden geçerek Ümit Kurt'u, 15 yaşındaki çocuğu katletti. Hatip Dicle, sayın Öcalan'ın malum mesajını halkla paylaştığı saatlerde 12 yaşındaki Nihat katledildi. Böyle bir ortam vardı. Halkımızı ikna etmekte çok zorlanıyoruz. Çünkü devlete güvenmiyorlar. İçişleri Bakanı, 'kesinlikle böyle birşey olmadı' dedi. Görüntülerde var, hepsi 10, 11 ve 12 yaşındaki toplam 6-7 çocuk vardı. Çocuk arkası panzere dönük iken hedef gözetiyor ve ensesinden vuruluyor. Böyle bir yaklaşımın olduğu yerde, halkı ikna etmek çok güç. Şu an bu hendekler onun için tutuluyor. Bazen mahalleye gidiyorum, yaşlılar; 'valla bu hendekleri kapatırsanız hepimizi alırlar' diyor. Böyle güvensiz ortam söz konusu."

Sarıyıldız, mahallenin orta yerinde hakim bir tepelerde zırhlı polis araçlarının konuşlandığını, olayların başından itibaren Hür Dava Partisi (Hüda-Par) ile bir sorun olmadığını, zırhlı araçların orada tutulmasının başlı başına bir provokasyon olduğunu İçişleri Bakanı Ala'nın öldürülen çocukların anne ve babalarından özür dilemesi gerektiğini öne sürerken, 12 yaşındaki Nihat Kazanhan'ın polis tarafından vurulma anını gösteren görüntülere ilişkin Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Sarıyıldız'ın soru önergesinde şu sorular yer aldı:

SORU ÖNERGESİNDEKİ SORULAR

* Nihat Kazanhan'ın vurulmasının hemen ardından şahsınız ve İşçileri Bakanı Efkan Ala polisin o gün olay mahallinde silah ya da biber gazı kullanmadığını neden ve hangi verilere dayanarak söylediniz? Kamuoyunu neden yanılttınız? Bu algı operasyonundan ötürü kamuoyundan özür dilemeyi düşünüyor musunuz? * Nihat Kazanhan'ın vurulduğu anı gösteren görüntüler neden ilk gün kamuoyu ile paylaşılmadı? * Nihat Kazanhan'ın vurduğu belirtilen polis ne zaman tutuklandı? Cizre'de söz konusu olay ile ilgili incelemelerde bulunan Mülkiye Müfettişlerinin hazırladığı rapor tamamlandı mı? Bu raporu ne zaman kamuoyu ile paylaşmayı düşünüyorsunuz? * Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuarı olay sonrası hazırladığı raporda Nihat Kazanhan'ın kafasından çıkan kurşunun av tüfeği mermisi olduğunu, 6- 8 Ekim olaylarında av bayilerinin yağmalanması sonucu elde edilen fişeklerin kullanılmış olduğunun kuvvetli bir ihtimal olduğu şeklinde bir iddiada bulunmuştu. Kriminal laboratuar neye dayanarak böylesi bir rapor hazırladı? Raporun bu şekilde hazırlanmasını siz mi talep ettiniz? Bu düzmece raporu hazırlayanlar hakkında herhangi bir adli ve idari soruşturma başlatılmış mıdır? * Nihat Kazanhan dışında polis müdahalesi sonucu öldürülen 2'si çocuk 4 kişinin faillerinin ortaya çıkarılması için herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmışsa soruşturmanın akıbeti nedir? Bu kişilerin vurulma anını da gösteren görüntüler var mıdır? * Cizre'de sistemli bir öldürme politikası haline gelen çocuk ölümlerinin önüne geçmek, 'cezasızlık' zırhlı ile korunan kolluk güçlerine yönelik etkin bir soruşturma yapmayı düşünüyor musunuz? *Nihat Kazanhan'ı vuran polisin silahından çıkan kurşunun niteliği ve ismi nedir? Bu devletin toplumsal gösterilerde kullandığı yeni bir silah türü müdür? Söz konusu silah kolluk güçlerinin envanterinde bulunmakta mıdır?


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler