Eğitim-İş'ten buruk Dil Bayramı mesajı
Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, Cumhuriyet'in kuruluşundan 9 yıl sonra 26 Eylül 1932'de düzenlenen Türk Dil Kurultayı ile yaşama geçen Dil Devrimi ile ilgili olarak, "Dil Bayramı olarak 77. yılını kutladığımız bu günde bayram sevinci ve coşkusu yerine büyük bir burukluk yaşamaktayız" değerlendirmesinde bulundu.
Eğitim-İş'ten yapılan yazılı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti'nde uluslaşma sürecini tamamlayan Atatürk devrimlerinin en önemli basamaklarından ilkinin Harf Devrimi olduğu, ikincisinin ise 26 Eylül 1932'de düzenlenen Türk Dil Kurultayı ile yaşama geçen Dil Devrimi olduğu belirtildi.
Gelişmiş, yetkin ve zengin bir dilden yoksun toplumun düşünce alanında yaratıcı olamayacağının altını çizen Adıbelli, şöyle konuştu:
"Bir toplumu değiştirmek, ona yeni bir yaşama düzeni getirmek geniş ölçüde o toplumun diline bağlıdır. Dilin, bir ulusun varlığının ve kültürünün emrinde, iyi bir anlatım aracı olarak devam edebilmesi, sosyal yapının ortak gelişme koşullarına ayak uydurarak yol alabilmesine ve o sosyal yapının gereksinimlerine yeterince yanıt verebilmesine bağlıdır."
Dil devriminin önemini Atatürk'ün sözleriyle dile getiren Adıbelli şunları ifade etti:
"Atatürk'ün 'Bugün yapmak zorunda bulunduğumuz çok değerli bir iş daha vardır. Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmek... Kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya, bütün yurttaşlara öğretiniz... Bunu yurtseverlik, ulus severlik görevi biliniz. Bu görevi yaparken düşününüz ki bir ulusun, bir sosyal topluluğun yüzde onu ancak okuma yazma bilir, yüzde doksanı bilmezse, bundan insan olanların utanması gerek' diyerek dilde yapılması gereken devrimin ne kadar önemli olduğuna vurgu yapmıştır."
Ayrıca Adıbelli, Atatürk'ün bu konudaki "Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır" sözlerine de değinerek, günümüz yöneticileri ve aydınlarının dile gereken özeni göstermediklerini söyledi. Adıbelli, şunları dile getirdi:
"Yüz yıllar önce Karamanoğlu Mehmet Bey, 13 Mayıs 1277'de yayınladığı fermanında 'Bu günden sonra divanda, dergahta, bargahta, mecliste ve meydanda Türkçe'den başka dil kullanılmayacaktır' diyerek Türk diline sahip çıkarken bu gün bizler ne kadar utanılacak durumda olduğumuzun farkında bile değiliz. Halkımızı, yöneticilerimizi ve aydınlarımızı dilimize, kültürümüze sahip çıkmaya, dilimizi özenli kullanmaya, bir an önce de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmaya çağırıyor, Dil Bayramınızı kutluyoruz."
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev