"Eğitimin piyasalaştırılması eşitsizliği derinleştiriyor"

Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, ÖSS sonuçlarına ilişkin yazılı açıklamasında, ''ÖSS'nin salt başarı hikayeleri üzerinden değil başka açılardan okunduğunda herkesin üzerinde düşünmesi gereken can yakıcı sonuçlarla karşılaşıldığını'' kaydetti.

ÖSS'ye giren adaylardan 29 bin 927'sinin puanının hesaplanamadığını hatırlatan Kılıç, bu adayların büyük çoğunluğunun lise türünün meslek lisesi olduğunu ifade etti.

Sınavda dereceye girenlerin Türkiye'nin batı bölgesinden ve büyük şehirlerinden olduğunu kaydeden Kılıç, bu yıl da doğu bölgelerden dereceye girenler olmadığını, en düşük puanları alanların ve ''sıfır çekenlerin'' önemli bir bölümünün de bu illerden olduğunu belirtti.

Sınavı kazananlar ve dereceye girenler arasında özel okul bitirenlerin oranının yarıdan daha fazla olduğuna, sadece 3 kız öğrencinin dereceye girdiğine değinen Kılıç, ''Bu kadar sayıda öğrenci neden ÖSS'de sıfır çekmiştir? Neden birinciler hep batı illerinden çıkmaktadır da doğudaki öğrenciler sınavı dahi kazanamamaktadır? ÖSYM Başkanı'nın deyimiyle bütün bunlar sadece 'araştırmaya değer konular' olarak tanımlanıp bir kenara mı konacaktır? Peki, bu sonuçlarla ilk defa karşılaşmadığımıza göre yetkililer bu konuda bugüne kadar ne yapmıştır ve bundan sonra neler yapmayı planlamaktadır?'' diye sordu.

Sınavı kazanan ''yoksullar'' için engellerin bitmeyeceğini, yüksek öğrenim harçları nedeniyle bu yıl da çok sayıda gencin eğitimlerini yarıda bırakacağını savunan Kılıç, şunları kaydetti:
''Eğitimin bir hak, dolayısıyla kamu tarafından yerine getirilmesi gereken bir hizmet olmaktan çıkarılarak piyasalaştırılması, ticarileştirilmesi söz konusu eşitsizlikleri giderek derinleştirmektedir. ÖSS ve sonuçlarını eğitim sisteminin içinde bulunduğu durumdan bağımsız tartışmak doğru değildir.

Eğitim Sen olarak, yetkilileri bir kez daha ÖSS ve eğitim sistemi temelinde köklü bir değerlendirme yapabilecek ve kamusal, demokratik bir üniversite eğitimi yaratma sürecinde adımlar atılmasını sağlayacak bir düzenleme yapmak üzere sürecin taraflarının dahil olduğu bir ortam yaratmaya davet ediyoruz.''