"Eksen kayması diyorlar, kayan birşey yok"

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, İzmir'in Bergama ilçesinde, partisinin ilçe teşkilatı Danışma Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin siyasi bakımdan sıcak bir döneme girdiğini ifade etti. Bu dönemin daha da sıcak geçmemesinin vatandaşın elinde olduğunu belirten Aydın, ''Siz ilginizi, sevginizi siyasetteki harareti artıranlardan esirgerseniz bir daha yapmaya cesaret edemezler'' diye konuştu.

Bakan Aydın, siyasetin hizmet alanı olduğunu ve insanların birbirine yalan söylemesi anlamına gelmediğini, Türk siyasetinde AKP iktidarına kadar milletten korkma anlayışının bulunduğunu, döneminde Adnan Menderes'ten korkmanın da demokrasinin sonuçlarından korkmak anlamına geldiğini belirtti.

Türkiye'nin demokrasi anlamında önemli gelişmeler kaydettiğini söyleyen Mehmet Aydın, şöyle konuştu:
''Konuşacaksa dilini konuşacak, bundan daha tabii ne olabilir? Bu insanın en doğal hakkıdır. Niye bu hakkı tanımıyorsun? 'Bugün kendi dilinde şarkı söyleyen yarın başka şey yapar' diye düşünüyorlar. Sonra bunun sıkıntısını hepimiz hissetmeye başlıyoruz. Bir toplum inancını sağlam öğrenmezse yarın başka yerde yanlış öğrenir. Din öğretiminin önü açıldı. Bugün bu anlamda Türkiye'nin hayran kaldığı bir eğitim modeline sahibiz. Pakistan, Afganistan'daki kardeşimiz bu konuda yardımımızı istiyor. ''

Milletin ''kendisine hizmet etmeyeni tepetaklak ettiğini'' ifade eden Aydın, 2002 öncesi iktidarda olan partilerin de seçimlerde baraj altında kaldığını hatırlattı.
 

Eksen kayması tartışmaları

Avrupa Birliği'nin (AB) ülkeler arası düşmanlığı yok etmek amacıyla ekonomik bir birlik olarak kurulduğunu ifade eden Mehmet Aydın, Avrupa'da bir araya gelen ülkelerin birlikteliğe ekonomiden başladığını söyledi.

Aydın, sözlerine şöyle devam etti:
''Eksen kayması diyorlar. Kayan bir şey yok. Biz dedik ki ekonomi ile başlayalım. İran, Suriye, Irak ve Avrupa ile ilişkilerimizi güçlendirelim. Aynı yolu izledik. Eksen kayması bu mu? Komşularımızla ilişkilerimiz düzgün gitsin istedik. Türkiye'de krizin ağırlığını komşularımıza göre daha az hissettiysek, bunda komşularımızla ekonomik ilişkileri güçlendirmenin büyük payı oldu.''

Güçlü ekonomi, halkın iradesine dayalı demokrasi ile ülkelerin dünyada hak ettiği yere kavuşabileceğine işaret eden Aydın, AB'nin de bu yolu izleyerek güçlendiğine değindi.

AB'nin Türkiye'ye, Türkiye'nin de AB'ye ihtiyacı olduğunu anlatan Mehmet Aydın, ''Avrupa hakiki işlevsel bir birlik olacaksa Türkiye'nin gücüne ihtiyacı var, pazarına ihtiyacı var. Güvenlik gücüne, kültür zenginliğine ihtiyacı var. Biz elimizden gelen bütün çabayı göstereceğiz. Güçlü bir üye olmamız Avrupa'nın hayrınadır, küresel boyutta da dünyanın hayrınadır'' diye konuştu.
 

"Giyim kuşama müdahale etmeyiz"

İzmir'de bazı yurttaşların ''kendi giyim kuşamına müdahale edileceği'' korkusuyla AKP'ye oy vermediğini dile getiren Mehmet Aydın, AKP'nin Türkiye ortalaması olduğunu belirterek, ''Başını açan kardeşimden de başını örten kardeşimden de korkmuyorum'' diye konuştu.

Başörtüsü meselesinin kabinede sadece bir kez gündeme geldiğini ifade eden Mehmet Aydın, çalışmalarda en çok vakit alan konunun işsizlik olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
''Korktuklarını söylüyorlar. İzmir beni eleştirecekse daha rasyonel argumanlar bulmak zorundadır. Hükümette bir defa bile gündeme getirip de giyim kuşam ne olacak diye konuştuğumuzu hatırlamıyorum. Hepimizin dikkati acaba önümüzdeki ay işsizlik bir puan daha gerileyecek mi, gerilemeyecek mi? Benim derdim ekmek, başkasının baş örtüsü değil. İnancı vardır, inancını yerine getirir. Benim vazifem müdahale değil, onların hayatını güvence altına almaktır, gerisi Allah'a aittir. Ben kim oluyorum ki hangi hakla bir insanın giyimine kuşamına müdahale edeyim. Ama bu iki taraflı çalışmak zorundadır. Başını örtene de tahsil imkanı vereceksiniz.''