Elazığ'daki patlama davası
Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde bir askerin eline pimi çekilmiş el bombası vererek patlamasına neden olduğu öne sürülen Piyade Teğmen Mehmet Tümer'in yargılandığı davada mahkeme heyeti, duruşmayı 11 Kasım'a erteledi.
8. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Teğmen Mehmet Tümer ile şehit Piyade Onbaşı İbrahim Öztürk'ün babası müdahiller Hacı Öztürk, Şehit Piyade Er Mesut Bulut'un babası Sinan, annesi Mevlüde ve amcası Bedir Bulut hazır bulundu.
Duruşmada, 8. Kolordu Komutanlığı'nda görevli bakım Astsubay Kıdemli Başçavuş Murat Tütüncü, el bombası hakkında bilirkişi olarak dinlendi.
Tütüncü, olay yerinde patlayan el bombasıyla aynı tip, ancak tapası çıkartılarak emniyetli hale getirilmiş gerçek el bombası üzerindeki pimi çekip emniyet mandalını bırakarak mahkeme heyetini bilgilendirdi.
Tütüncü, el bombasının pimi çekilerek kurulduğunu, ancak ateşlenmesi için emniyet maşasının bırakılması gerektiğini söyledi.
Tütüncü, mahkeme heyetinin sorusu üzerine patlayan el bombasından fırlayan maşanın bulunacağını, eğer üzerinde patlamışsa hiç bir parçasının bulunamayacağını veya çok zor bulunacağını belirterek, bu durumun mühimmatın arızalı olduğunu gösterebileceğini kaydetti.
Müdahil avukat Özgür Murat Büyük'ün ''pim çekildikten sonra geri takılmasının ne kadar güvenilir veya olağan mıdır'' sorusu üzerine Tütüncü, ''teknik olarak emniyetli hale geçer. Emniyet maşası bırakılmadığı sürece emniyettedir, ancak eğitim atışlarında bu uygulama yapılmaz, muhtemel risklere karşı'' cevabını verdi.
Başçavuş Tütüncü, pimin, çekilmesinden sonra üzerinde baklava dilimi gibi kabarıklıklar oluştuğunu, yerine takılması için bu halinin düzeltilmesi gerektiğini belirtti.
Tütüncü, pimi çekilmiş bir el bombasının verilmesi olayına hiç şahit olmadığını bildirdi.
Bilirkişi Tütüncü, duruşmaya getirdiği biksi mühimmatını elde sıkarak patlatmanın çok zor olduğunu, yere düşmesi halinde sivri bir yere gelirse patlayacağını ifade etti.
Askeri Savcının ''mandalın kısmen gevşetilip bırakılması sonucu bomba patlar mı?' sorusuna Tütüncü, ''hafifçe gevşetip bırakmak mümkündür. Belirli bir aşamaya kadar gevşetilebilir'' dedi.
Mahkeme, bu durumun kamera ve fotoğraf makinesi aracılığıyla tespit edilmesine karar verdi. El bombasının, bilirkişi nezaretinde maksimum gevşekliğe ulaşacağı noktaya kadar gevşetilmiş hali duruşmaya gelen görevli tarafından görüntülendi.
''Pim yerine kürdan"
Sanık avukatı Behiç Cantürk de masa üzerindeki yarım litrelik su şişesini alarak, el bombasının 453,6 gram ağırlığında olduğunu, el bombasının mandalının sabit durması için bilirkişi raporunda belirlenmiş bir kuvvet miktarı bulunmadığını belirtti.
Cantürk, kendi yaptığı araştırmaya göre bu kuvvetin 10 grama eşdeğer olduğunu kaydetti.
Cantürk mahkemeye getirilen pimi çıkarılmış el bombasını alıp pimini yerine takarak, bu durumun çok kolay olduğunu söyledi.
Cantürk, duruşma salonunda temin ettiği bir kürdanı pimi çekilmiş bombanın pim yerine takarak, mandalın sabit durma halini mahkemeye gösterdi. Cantürk'ün bu işlemi bilirkişi tarafından da yapılarak fotoğraflandı. Cantürk, kürdanı mahkemeye delil olarak sundu.
El bombasını Filistin'de çocukların bile attığını belirten Cantürk, bunun için çok büyük bir eğitim gerektirmediğini kaydetti.
Cantürk mahkemeden el bombasının maşasının sabit tutulması için gerekli sürenin belirlenmesi amacıyla bilirkişinin araştırma yapmasını istedi. Talep kabul edildi.
Duruşmada müdahil avukat Özgür Murat Büyük de el bombasının piminin çekilip yerine takılamayacağını kameralar aracılığıyla kendisi yaparak kayıt altına aldı.
Müdahil Bulut'un dilekçesi
Öğleden sonra devam eden duruşmada müdahil Sinan Bulut'un, mahkemeye verdiği dilekçe okundu.
Bulut, dilekçesinde, teğmen Tümer'n ifadesini dinlediklerini, sanığın şehit ailelerine karşı çok rahat bir tavır sergilediği, her hangi bir mahcubiyet duymadığını, aksine şehitleri suçlu duruma düşürmeye çalıştığını gördüklerine dikkati çekti.
Tümer'in cezasını hafifletmek amacıyla İbrahim Öztürk hakkında çeşitli suçlar isnat ettiği, ''Öztürk'ün el bombasını hafife aldığı'', ''el bombasıyla şaka yaptığı'' gibi hareketlerde bulunduğunu beyan ettiği belirtilen dilekçede, ''Oysa Öztürk, pimi çekilmiş bombayı yaklaşık 45 dakika süre içerisinde bombayı patlatmayı aklından geçirmediği gibi aksine ceza almamak için Tümer'e yalvarmıştır. Arkadaşlarından birisi Öztürk'e 'Bombayı bana ver, boş araziye atayım, cezayı ben alayım' demiştir'' denildi.
Bulut, dilekçesinde tehlike arz eden bu bölgede ve tehlikeli olan bu olay günü atılan pusu esnasında Tümer'in emrinin altında olan erlere emretmekten ziyade iyi niyetli bir arkadaş gibi diyalog kurması gerektiğini vurguladı.
Bulut, dilekçesinde şunlara yer verdi:
''Var sayalım Tümer'in iddiaları doğru ise bu erlerin cezası öldürmek midir? Ve öldürmek ise bu Teğmen'e mi düşer? Türk Silahlı Kuvvetleri'nin her bireyine silah doğrultan her kim olursa olsun bunun adı terördür, eşkiyalıktır, düşmanlıktır. Peki emri altındaki erlerin şehit düşmesine sebep olan teğmene ne ad verilmelidir?
Çocuğumuzun günahı neydi? Çocuğumuzun şehit düşme haberine yıkıldık. Teğmenin elinde öldüğüne ikinci defa yıkıldık. Eğer teğmen hak ettiği cezayı almadığı takdirde üçüncü kez yıkılacağız.
Bu beyanlarım yanlış anlaşılmasın. Biz devletimizi, ordumuzu canımızdan çok seviyoruz. Gerekirse nice Mesutlarımızı bu vatan uğruna şehit vermeye hazırız. Tarihte böyle bir olay duymadım. Teğmen, Türk Silahlı Kuvvetlerimize bir leke sürmüş kanaatindeyim.''
Duruşma ertelendi
Askeri Savcı'nın sanığın tutukluk halinin devamını istediği duruşmada sanık avukatı Behiç Cantürk, müvekkiline yüklenen Askeri Ceza Kanunu'nun 146. maddesindeki uyarınca cezalandırılması talebinde şartların yerine ulaşmadığını söyledi. Cantürk, sanık Tümer'in tahliyesini istedi.
Mahkeme daha sonra alınan keşif kararının yerine getirilmesi için 8. Kolordu Komutanlığı'na yazılan müzekkerenin akıbetinin sorulmasına, durumun, 30 Ekim'e kadar kendilerine bildirilmesi kararını verdi.
Mahkeme, dinlenen bilirkişilerin gidermeleri gereken konuları tamamlamalarını, şehit asker Öztürk'ün şahsi dosyası için birlik komutanlığına veya askerlik şubesine yazı yazılması kararı aldı.
Mahkeme, duruşmayı 11 Kasım'a erteledi.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi