"Elde ettiğimiz neticeden memnunuz''

Londra'da çeşitli temaslarda bulunan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış
yurda döndü. Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında ziyaretini değerlendiren Bağış, İngiltere'nin, Türkiye'nin AB üyelik sürecine açık destek veren ve bu desteğini her vesileyle dile getiren ülkelerden biri olduğunu söyledi. Bağış, İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband ve Avrupa işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Caroline Flint'in, Türkiye'nin AB üyelik sürecine tam destek vermeye devam edeceklerini bir kez daha teyit ettiklerini aktardı.

Görüşmelerde, fasıllara ilişkin konularda istişarelerde bulunduklarını ve gelecek dönemde açılması planlanan fasıllara ilişkin Türkiye'de gerçekleştirilen reformlarla ilgili bilgi verdiğini anlatan Bağış, şöyle dedi: ''1 Mayıs'ın tatil ilan edilmesi, Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nun TBMM'de kurulmuş olması, Kyoto Protokolü'nün onaylanmış olması, TRT 6'nın yayınlara başlaması, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın Brüksel ziyaretleri ve bu ziyaretlerde Türkiye'nin AB üyeliğine çok net bir şekilde destek vermiş olmaları oradaki muhataplarımızı çok etkilemiş. Türkiye'nin kararlılığının vurgulanmış olmasından memnuniyet duyuyorlar ve Türkiye'nin AB sürecini destekleyen bir ülke olarak daha endişeli yaklaşan ülkelere anlatabilecekleri çok önemli gelişmeler olmasından memnuniyet duyduklarını belirtiyorlar.''

Kıbrıs

Görüşmelerde Kıbrıs konusunun da gündeme geldiğini ifade den Bağış, özellikle KKTC'deki son seçimlerden sonra yeni hükümetin Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'a görüşmelerde destek verip vermeyeceğinin merak konusu olduğunu söyledi. KKTC Başbakanı'nın bu konuda net açıklamaları olduğu için Londra'da bu konuda net mesajlar verdiklerini ifade eden Bağış, yeni Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdiği KKTC'de benzer mesajları verdiğini kaydetti. Türk dış politikasının bir bütün olduğunu vurgulayan Bağış, şöyle devam etti: ''Kıbrıs'ta müzakerelere desteğimizin devam edeceği konusunda biz de kendilerine teyit verdik. Talat ve Hristofyas arasında 2. tur görüşmelerin birinci ayağının başlamış olması onları da çok etkilemiş durumda. Yine çözümden yana ve Başbakanımızın tabiriyle, 'bir adım önde olmaya' devam edeceğimizi bir kez daha vurguladık. Ve İngiltere'nin de Kıbrıs müzakerelerinde dengenin sağlanması, Türk tarafının çözüme kavuşulması için çok fazla inisiyatifi olduğu, ama Rum tarafının da çözüme yaklaşma konusunda inisiyatiflere kavuşturulması, biraz motive edilmesi konusunda bir talebimiz oldu. Zannediyorum, o konuda onlar da bizimle aynı düşünüyorlar. Ayrıca, AB'nin, KKTC'ye uygulanan izolasyon ve ambargoların sona erdirilmesi konusunda bir kararı vardı. 26 Nisan 2004 tarihli bu kararın artık uygulamaya geçirilmesi ve KKTC'de yaşayan kardeşlerimize, soydaşlarımıza uygulanan haksız izolasyonun sona ermesi konusunda taleplerimizi bir kez daha yineledik. 2006 yılı Ocak ayında 'Kıbrıs Eylem Planı' adı altında bir paket ortaya koymuştuk. Bu paketin hala değerlendirmeye açık olduğunu kendilerine hatırlattık. KKTC'ye uygulanan ambargoların, izolasyonların kaldırılması ve direkt ticaretin başlaması durumunda bizim de Kıbrıs'la ilgili olarak Ankara Protokolü'nü gözden geçirmemiz için çok önemli bir motivasyon sebebine kavuşacağımızı belirttik.''

''Genel anlamda İngiltere'deki ziyaretimiz başarılı geçti'' diyen Bağış, ''Elde ettiğimiz neticeden memnunuz. İngiltere'nin, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecine destek verme kararını bir kez daha teyit etmiş olması bizim açımızdan önemliydi. Önümüzdeki süreçte bu desteğin önemli katkıları olacaktır diye düşünüyoruz'' şeklinde konuştu. Bağış, 9 Mayıs'ın ''Avrupa Günü'' olduğunu hatırlatarak, ''Büyük Türk milletinin Avrupa Günü'nü kutluyorum. Türkiye her zamankinden daha Avrupalıdır'' dedi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile yarın AB üyesi ülkelerin büyükelçilerine öğle yemeği verileceğini belirten Bağış, İktidar'ın ve Hükümet'in AB konusundaki kararlılığının bir kez daha vurgulanacağını dile getirdi.
 

Mardin'deki silahlı saldırı

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bağış, ''Mardin'de 44 kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırının görüşmelerde gündeme gelip gelmediğinin'' sorulması üzerine, yaptığı görüşmelerin hiçbirinde ve yabancı basınla mülakatlarında bu konunun gündeme gelmediğini söyledi. Türk basın mensuplarıyla görüşmede bu konunun kendisine sorulduğunu ifade eden Bağış, şunları kaydetti: ''Bu konunun AB ile alakası yok. AB üyesi ülkelerde de maalesef bu tür acı olaylar olabiliyor. Bu konu bir insanlık dramı. Bu konu hepimizi yürekten yaralamış bir acı. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok. Böyle bir caniliği haklı gösterebilecek hiçbir sebep olamaz. Özellikle günahsız insanları, çocukları, kadınları, bebekleri, ibadetini yapan insanları hedef seçmek, gerçekten hiçbir şekilde açıklanamayacak, kabul edilemeyecek bir durum. Bu, AB açısından bakıldığında bir şeyi daha gösterir; bizim ülke olarak AB standartlarını eğitimde, demokratikleşmede, çağdaşlaşmakta, zenginlik seviyesini yakalamakta, bir an evvel o süreci yakalamakta daha da aceleci ve heyecanla ilerlememiz gerektiğini teyit ediyor. Bu tür acılar cahilliğin kök saldığı ortamlarda olabilir. Aklı başında, eğitimli hiç kimse böyle bir cinayete sebep olamaz.''