"Eleştiriler ezikliğin ürünü"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sınır bölgesindeki siperlere yaptığı ziyarete AKP'den gelen eleştirilerin "ezikliğin ürünü, bir kompleksten kaynaklanan üslup" olduğunu ifade etti.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.07.2010 - 14:07

CHP Merkez Yönetim Kurulu(MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkanlığında toplandı. Yaklaşık 3 saat 30 dakika süren toplantının ardından CHP MYK Sözcüsü Hakkı Suha Okay, toplantıya ilişkin bir açıklama yaptı. Toplantıda Kılıçdaroğlu'nun Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile birlikte yaptığı sınır bölgesi ziyaretinin değerlendirildiğini anlatan Okay, Gençlik Kolları MYK listesinin onaylandığını, 3 yıldır boş bulunan CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı'na da Asuman Çakmakçı'nın atandığını bildirdi.

CHP Adana ve Hatay İl Yönetimlerinin görevden alındığını da açıklayan Okay, Adana yönetiminin yeniden yapılandırılması için Zeydan Karalar'ın, Hatay için de Yusuf Dağlı'nın görevlendirildiğini belirtti.


"Anayasa Mahkemesi'nin bu ay içinde karar vermesini bekliyoruz"

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Okay, Anayasa değişikliğinin iptali için CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuruyla ilgili Anayasa Mahkemesi Raportörü'nün raporunu "raportörün kişisel görüşüdür" sözleriyle değerlendirdi. CHP'nin Anayasa Mahkemesi başvuruların raportörlerin genelde olumsuz görüş verdiğini anımsatan Okay, "Sonuç itibariyle Anayasa Mahkemesi'nde raportörün görüşü de dağıtılmış olmakla Anayasa Mahkemesi üyeleri en kısa süre içinde 111 milletvekilinin yapmış olduğu başvuruyu incelemeye başlayacaktır diye düşünmek lazım. Bu, 1-2 günlük bir süre olabilir raportörün raporunun dağıtıldıktan sonra. Ama bunun takviminin belirlenmesi doğrudan Anayasa Mahkemesi'nin Sayın Başkanına aittir. Ama 12 Eylül 2010'da bir referandum takvimi belirlendiğine göre bu belirsizliğin bir an önce ortadan kaldırılması için Anayasa Mahkemesi'nin öncelikle ele alması olağan bir beklentidir" diye konuştu. Okay, Anayasa Mahkemesi'nin bu ay içinde bu konuda bir karar vermesini beklediklerini ifade etti.


"Başbakan'ın Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etmesi doğru olanıdır"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu arasında yapılması gündemde olan görüşmenin nerede yapılacağına ilişkin bir soru üzerine Okay, "Şunu anlamakta zorluk çekiyoruz: Bir görüşme yapılacak. Pekiyi görüşme hangi koşullarda yapılacak? Görüşmede bir bilgi sunacak olan Sayın Başbakan. Çok doğal ki Sayın Başbakan'ın bilgi sunacak olan kişi olarak bu ziyaretlerde bulunması lazım. Nitekim, açılım sürecinde BDP'den diğer partilere kadar bilgi sunmak için randevu talebinde bulunan Sayın Başbakan'dı. Şimdi Sayın Başbakan, bu ülkenin Anamuhalefet Partisinin Genel Başkanı'na 'Sen de beraber hepinizi ortak bir masada toplayacağım' anlamında bir çağrıda bulunması siyasi nezakete aykırı" diye konuştu. Başbakan'ın önce "Ziyaret edeceğim", daha sonra da "Davet edeceğim" dediğini anımsatan Okay, "Meseleyi böylesine kelimeler arasındaki polemiğe ya da uygulama polemiğinin ötesine taşıyıp Türkiye'nin bu yakıcı sorununda Sayın Başbakan'ın siyasi nezakete ve üsluba uygun bir şekilde CHP Genel Başkanı'na bilgi vermek üzere ziyaret etmesi doğru olanıdır" dedi.


"Ekonomik veriler sağlıklı değil"

Okay, memurlara yapılacak enflasyon zammının sorulması üzerine ise "Enflasyon oranının yeniden açıklanması, memur maaş katsayısının belirlenmesinde daha düşük olması için daha düşük gösterildi diye söylemek istemiyorum. Çünkü o konuda veriler yok, biz toplantıya girdiğimizde elimize geçmişti. Ancak şu var ki şu haliyle enflasyonda ciddi bir düşüş söz konusu değildir, ekonomide ciddi bir toparlanma söz konusu değildir" dedi. Trabzon ve Giresun gezilerinde en çok şikayet edilen konuların işsizlik olduğunu, ancak resmi verilere göre işsizliğin en az olduğu yerin Trabzon ve Giresun olduğunu, bunun da ayda 2-3 gün de olsa fındık toplamaya gidenlerin tarımda çalışan işçi olarak gösterilmesi olduğunu kaydeden Okay, "Kimi veriler çok sağlıklı değil. Bu verilerin doğrudan doğruya ekonomik göstergelerde birebir kabullenilmesi çok doğru bir işlem olmuyor" diye konuştu.


"AKP'lilerin değerlendirmeleri ezikliğin ürünü"

Kılıçdaroğlu'nun sınır bölgelerindeki ziyaretine AKP'den gelen eleştirilerin anımsatılması üzerine Okay, "Açıkçası bu değerlendirmelere baktığımda sanki bir ezikliğin ürünü, bir kompleksten kaynaklanan üslup olarak değerlendiriyorum. Herkesin kendisine göre bir iş tutuşu vardır. Biz, Sayın Başbakan'ın siperde çömelip çömelmemesiyle çok meşgul değiliz. Ama maalesef özellikle AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü siyasi nezaketin ötesinde bir üslup kullanarak gereksiz yeni polemikler açmak istemiştir. Esasen bu üslubu kullanan siyasetçinin yıllarca bu ülkede Milli Eğitim Bakanlığı yapmış oluşu da işin bir başka üzüntü veren tarafıdır" diye konuştu.

"Birileri bazı olaylar karşısında dik bir duruş sergiler, birilerinin duruşu daha farklıdır" diyen Okay, şöyle devam etti:
"Birileri çökebilir. O çökme eski alışkanlığı da olabilir.Ama şunu ifade edeyim: Bunlarla meşgul olmayalım, Türkiye'nin yakıcı bir sorunu var. O yakıcı soruna çözüm bulalım, bunu bir kompleks meselesi, bir polemik konusu yapmayalım" diye konuştu.
 

"TBMM Başkanı makamında konuşamayacak hale geldi"

Okay, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın "Dostlarınızı satmayın" sözlerinin MYK'da gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine bu sözlerin MYK'da konuşulmadığını, bunların, Baykal'ın kişisel açıklamaları olduğunu belirtti.

Okay, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in odasında böcek aramasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine şöyle konuştu:
"Herkesin telefonunu dinleyenler veya dinletenler bir gün böyle bir bela ile kendilerinin de karşı karşıya kalacaklarını düşünmesi lazımdı. Türkiye'de en acımasız şekilde haberleşme hürriyeti, bir özgürlük alanı ihlal edilirken bunu bir sanat, bir marifet, 'Oh olsun, iyi oldu' diye söyleyenler -Sayın Meclis Başkanı'nı ayrı tutuyorum- şimdi 'Acaba ben de dinleniyor muyum' paniği içerisinde. Oysa böylesi hukuksuz dinlemeleri veya hukuk dışı dinlemeleri iş haline getirenleri veyahut da böyle hukuksuz dinlemeleri gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlatanları veya mahkemede gizli olan evrakları servis edenleri şimdi bir panik aldı. Türkiye'de çünkü haberleşme hürriyeti diye bir hürriyet kalmadı."

Dinlemeler konusunda TBMM'de yapılan görüşmelerde Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın "Telefonla konuşmayın" tavsiyesini anımsatan Okay, "Anlaşılan o ki telefonla konuşmak değil, oturduğunuz mekanda dahi konuşulamaz hale getirildi bu ülke. Meclis Başkanı değil telefonda Meclis Başkanlık makamında konuşamayacak hale geldi. Bu konuda siyasal iktidar gerekli tedbirleri almadığı sürece maalesef Türkiye'de kimsenin bir diğerine güveni kalmayacak, hiç kimsenin özel bir yaşam alanı da kalmayacak demektir" diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler