Elleri yine cebimizde

Yeni tasarıyla sokak aydınlatma bedeli Enerji Bakanlığı ile belediyelerce karşılanacak. Olan yine yurttaşa olacak. EMO, kamusal aydınlatma için yurttaşlardan "mükerrer vergi tahsilatı" yapılmaya başlandığını açıkladı.

Yayınlanma: 16.03.2013 - 07:51
Abone Ol google-news

Hükümetin, Elektrik Piyasası Yasa Tasarısı’nda yaptığı değişiklikle, sokak aydınlatmalarının bedelinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile belediyeler tarafından karşılanması öngörüldü. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), elektrik faturaları üzerinden zaten belediyelere elektrik tüketim vergisi ödeyen yurttaşların ayrıca genel vergilerinden de ikinci kez kamu aydınlatması için kaynak ayrıldığına dikkat çekti. EMO, kamusal aydınlatma için yurttaşlardan “mükerrer vergi tahsilatı” yapıldığını vurguladı.

TBMM’de Elektrik Piyasası Yasa Tasarısı, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Tasarının “genel aydınlatma” ile ilgili maddesinde AKP’lilerin önergesi ile değişiklik yapıldı. Buna göre, 31 Aralık 2015’e kadar, genel aydınlatma kapsamında aydınlatılan yerlerde gerçekleşen aydınlatma giderleri bakanlık bütçesine konulacak ödenekten ve ilgili belediyeler ile il özel idarelerinin genel bütçe vergi gelirleri payından yapılacak kesintilerle karşılanacak. Bakanlar Kurulu bu süreyi iki yıla kadar uzatabilecek. Belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri payından yapılacak kesinti, büyükşehir belediyeleri ve mücavir alanlarındaki belediyelerde aydınlatma giderlerinin yüzde 10’u, diğer belediyelerde ise yüzde 5’i olarak uygulanacak.  

 

OGS paraları geri ödenmiyor

Yurttaşlar, 15 Mart Dünya Tüketiciler Günü’nü, yine bir dizi sorunla boğuşarak “kutladı”. Hükümetin, OGS’den HGS’ye geçecek vatandaşların OGS’ye ödedikleri depozitonun iadesi konusunda ortaya çıkan sorunlara kayıtsız kalması ve tüketiciyi yalnız bırakması da soğuk duş etkisi yaptı.

OGS’lere ödenen paranın iadesiyle ilgili meselenin “bankalar ile cihazı satın alanlar arasında” bir konu olduğunu söyleyen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, devletin hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi bankalardan şikâyetçi olması tepkiyi artırdı.

Bakan Yıldırım, önceki gün gerçekleşen e-Devlet ile ilgili bir toplantıdan önce gazetecilerin sorularını yanıtlarken şunları söylemişti: “HGS’de etiketleri birçok yerden bedava alabiliyorsunuz. OGS’nin cihaz maliyeti çok daha yüksek. Vatandaşlar, ‘HGS’ye geçiş olursa OGS’ye ödenen paralar ne olacak’ diye soruyorlar. Biz bunu bankalarla konuşup vatandaşın mağdur olmaması için ne gerekiyorsa yapacağız. ... Açıkçası HGS’yi devreye soktuk ya eskiden 50-60 lira, 30-40 dolar alan bankaların bazıları OGS’yi bedava vermeye başladı. Madem bedava verilebiliyordu, daha önce niye vermediniz? Bu soruyu da ben vatandaş adına bankalara sormak istiyorum. Demek ki bu süre zarfında vatandaşlardan haksız yere yüksek ücretler almışlar. Bunun hesabını da vatandaşlara, müşterilerine bankaların vermesi lazım.”

Bakanın bu sözleri üzerine tepki gösteren çok sayıda yurttaş da gazete bürolarını arayarak, “Bu sistemi devlet kurdu, vatandaşını bankalara ‘depozito’ ödeyerek OGS satın almaya yönlendirdi. Bankalar iade edilen OGS’nin parasını ödemiyor. Ama şimdi devletin bir temsilcisi çıkıyor, ‘bunun hesabını bankaların vermesi lazım’ diyor. Devlet bu gaspa seyirci kalıyor” dediler.

Bilindiği gibi OGS satışı yaparken “depozito” adı altında 40-60 dolar arasında para alan bankalar, HGS’ye geçmek için cihaz iadesi yapan yurttaşlara zorluk çıkarıyor, ödeme yapmaktan kaçınıyorlar. Bu konuyu bir soru önergesi ile dile getiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Bakan Yıldırım’ın cevaplaması istemiyle verdiği önergede, OGS için 3 milyon yurttaşın ödediği 120-180 milyon TL’lik bedelin niçin iade edilmediğini belirterek, OGS kullanıcısı yurttaşımızın HGS’ye dönüşümde maddi kayba uğramaması için hangi önlemlerin alındığını sormuştu.

 

Protesto ve imza kampanyası

İki gündür bankaların aldığı masraf ve komisyonlar ile kredi kartı ücretlerini protesto ederek, bankaları boykut eden tüketici dün de çeşitli eylemlere imza attı. Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) başta İstanbul ve İzmir olmak üzere yurdun çeşitli kentlerinde protesto gösterileri ve imza kampanyaları düzenledi.

Dün “15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü” nedeniyle saat 12.00’de Kadıköy Altı Yol’da bulunan Boğa Heykeli önünde basın açıklama yaparak ardından da imza kampanyası başlattı. “13-14 Mart günlerinde bankalara gitmeyelim, kredi kartı kullanmayalım çağrısıyla başlayan mücadelemiz, bankaların soygunlarına son verene kadar hız kesmeden devam edecektir. İmza kampanyamız 15-21 Mart tarihleri arasında yurt düzeyinde bulunan 43 şubemizin katılımıyla devam edecektir” açıklaması yapan dernek üyeleri, toplanan imzaların Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na gönderileceğini dile getirdi. Bakanlıktan; bankacılık ve kredi kartları konusunda talep edilen hususların bir an önce komisyonlara sunulmasını ve TBMM’den geçirilerek yasalaşması talep edilecek.

Öte yandan, İzmir Konak’ta da TÜKODER üyeleri, bankalarda açılan vadesiz hesaplar, kredi kartları ve kullanılan kredilerde “dosya masrafı” ve “hesap işletim ücreti” alınmasına tepki gösterdi. TÜKODER üyeleri tepki olarak kredi kartlarını makasla kesti.

 

Nüfusun yüzde 60’ı bankaya çalışıyor

Türkiye’de 2012 sonu itibarıyla da nüfusun yüzde 60’a yakını bankalara borçlu. Tüketici Örgütleri Federasyonu’nun (TÖF) “Bankacılık Uygulamaları 2012” raporuna göre; yüksek faizlerle borç batağının içinde olan tüketiciler bu yılda da kazandığını bankalara ödeyecek. Bankaların “sinekten yağ çıkardığını” ifade eden TÖF, raporda bankacılık sektörünün haksız uygulamalarını şöyle sıraladı:

* Mobil eleman ve stantlarda rastgele kredi kartı dağıtılması.
* Kredi ve kredi kartı sözleşmesinin bir nüshasının tüketiciye verilmemesi.
* Kart limitlerinin kişinin gelirine göre belirlenmemesi.
* Kredi kartlarının tek limit yerine “tuşa bas artıralım” gibi keyfi uygulamalarla her karta ayrı limit tanınması.
* Asgari ödemesini yapan ya da temerrüde düşen kredi kartlarına bileşik faiz uygulanması.
* Ortak ATM’den para çekilmesi ile hesap görüntülenmesinden ücret alınması.
* Havale ya da EFT’nin yüksek ücrete tabi olması.
* Kredi kartından ücret/aidat, cari hesaplardan hesap işletim ücreti alınması.
* Kredi kartı aidatının iade edilmesi yönünde verilen yargı kararlarına tepki olarak kartın kullanıma kapatılması.
* Tüketici kredilerinde bilgi dışında sigorta yapılması.
* Konut finansmanı kredilerinin (mortgage) erken kapatılmasına ceza ile yeniden yapılandırmalardan yeniden yüksek tutarlarda ücret alınması.
* Tüm bu aykırı uygulamalara karşı kamu otoritesi olan MB ve BDDK’nin görevlerini yapmaması.
Rapora göre bankalar, 2012’de toplam işletme giderlerinin yüzde 65’ini ağırlıklı olarak tüketicilerden aldıkları faiz dışı gelirlerden karşıladı. Komisyon, ücret ve hizmet gelirlerinin bankaların toplam gelirine oranı yüzde 13.8’den yüzde 14.5’e yükseldi.
Diğer bankaya ait ATM cihazından 10-20 TL çeken tüketicinin cebinden yaptığı işlem için 4-5 TL komisyon alındı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler