En deli fay!

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre, saat 06.13’te merkez üssü Marmara Ereğlisi civarında kaydedilen depremin ardından aynı noktada saat 06.21’de 4.1 büyüklüğünde başka bir deprem daha oldu. Enstitünün Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM) Müdürü Dr. Doğan Kalafat yaptığı yazılı açıklamada, depremin başta Tekirdağ, Marmara Ereğlisi, Silivri, İstanbul ve Marmara Denizi’ne kıyısı bulunan yerleşim birimlerinde hissedildiğini belirtti. Orta büyüklükteki bu depremin can ve mal kaybı yaratmayacağını ifade eden Kalafat, “Fayın Batı Marmara’dan geçen uzantısı, Marmara Denizi içerisinde en yoğun deprem aktivitesinin gözlendiği yerdir. Marmara Denizi ve çevresi, I. derece deprem bölgesi içerisinde yer almaktadır. Dolayısı ile bölgede yaşayan vatandaşlarımızın depreme karşı her zaman hazırlıklı ve bilinçli olması gerekir” dedi.

Büyük depremin ayak sesleri

İTÜ Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz de “Büyük bir depremin ayak seslerini veya öncülerini duyuyoruz gibi ama ne kadar zaman sonraki depremin habercisidir bunu bilemeyiz. Bu orta büyüklükte bir deprem. Oluştuğu fayın üzerindeki deprem beklentimiz hâlâ sürüyor. 4.7’nin bir şeyi tetiklemesi söz konusu değil, ama bu fayın üzerindeki hareketliliğin beklentilerimizin gerçek olduğunu hatırlatması açısından önemli” değerlendirmesinde bulundu.

Jeofizik mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan,  depremin meydana geldiği bölgede BOTAŞ’ın doğalgaz boruları olduğunu belirterek fay kırılırsa boruların da kırılacağı uyarısında bulundu. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise depremin oluştuğu Marmara Ereğlisi’ni “en deli fay” olarak niteledi. Üşümezsoy, bu fayın 1912’de kırıldığını anlatarak bu zonun ancak 4 veya 5 büyüklüğünde depremler yaratabileceğini söyledi.