Enis Berberoğlu kararına CHP'den ilk tepki: Diktatörü nasıl hoşnut ederim diye...

<video:758259>

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemsi'nde görülen MİT TIR'ları davasında CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'na 25 yıl hapis cezası verildi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, kararın ardından Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı açıklamada "Bu karar muhalefet gözdağıdır. Bu karar topluma bir gözdağıdır. Bugün verilen bu karar, 'Bu haber cezasız kalmayacak' diyen Erdoğan'ın ilerde yargılanmasına da neden olacak." dedi.

İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'na MİT TIR'larının görüntülerinin yayınlanması davasında 25 yıl hapis verilmesi ve tutuklanmasına CHP'den çok sert tepki geldi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay adliye önünde yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve kararı veren yargıçları hedef aldı. Altay, "Böyle adalete, böyle yargıya lanet olsun" dedi. CHP grubu ise olağanüstü toplantı kararı aldı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Enis Berberoğlu'yla görüştü. Mahkeme kararının ardından CHP'nin TBMM grubu olağanüstü olarak toplandı. Parti genel merkezinde ise, CHP MYK toplantısı yapıldı.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, kararın ardından adliye önünde şu açıklamayı yaptı:

 'Böyle adalete, böyle yargıya lanet olsun'

 "Bir yerde adliyenin olması orada adaletin olduğu anlamına gelmez. Bugün Türkiye'de yargının tefessüh ettiğini, yürütme organının emri altına bütünüyle girdiğinin acı bir örneğiyle karşı karşıyayız. Bir ülkede yargıçlar verecekleri kararlar bakımından, 'diktatörü nasıl memnun ederim? Vereceğim kararlar diktatörün nasıl bana sempatik bakmasını sağlar? Vereceğim kararlar beni nerelere yükseltir?' diye düşünerek karar veriliyorsa, böyle adalete, böyle yargıya lanet olsun.

 'CHP'ye yönelik bir devlet zorbalığıdır'

Bu karar muhalefete gözdağı kararıdır. Bu karar AKP'den hoşnut olmayan, antidemokratik uygulamalarından rahatsız olan herkese karşı bir gözdağı kararıdır. Aynı zamanda bu karar son yapılan mühürsüz seçimde, hayır tercihinde bulunan, 'demokrasi yaşasın, yürüsün' diyen bütün topluma da bir gözdağıdır. CHP'ye yönelik bir devlet zorbalığıdır. En açık faşist diktatörlüklerde bile olsa olsa ana muhalefet partisine yapılabilecek bir uygulamayla karşı karşıyayız. Ama unutulmamalıdır, gerek CHP gerek diktatör karşıtları, bu ülkenin diktatörün çiftliği olmasına müsaade etmeyecektir. Ne yapılması gerekiyorsa, bunu yapacağımızdan herkesin emin olmasını istiyorum.

'Erdoğan'ın savaş suçlusu olarak yargılanmasının ana zemini'

Bugün görüşülen bu dosya, Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanmasının ana zeminini oluşturan bir dosyadır. Günü gelecek milletvekilimizin tutuklanmasını, 25 yıl ceza vermesini gerektiren bu dosyalar nedeniyle, Recep Tayyip Erdoğan uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanacaktır. Bu haber ilk yapıldığında Recep Tayyip Erdoğan, 'Ben bunu böyle bırakmam' demişti hatırlarsanız. Şimdi bugün itibarıyla Recep Tayyip Erdoğan'ın söylediği belki gerçek oldu ama Erdoğan unutmasın, bu millet ve CHP onun yaptıklarını yanına bırakmayacaktır. Bundan herkesin emin olmasını istiyorum.

Türkiye basın özgürlüğü konusunda dünyada 180 ülke arasında 155. sıralara kadar inmişken, demokrasinin zerresi ortada kalmamışken AKP'nin bu tarz uygulamaları, OHAL uygulamaları, yargıyı siyasallaştırma suretiyle bir korku imparatorluğu oluşturma çabaları beyhudedir, nafiledir.

'Tuzun koktuğu yer'

Önünde daha İstinaf Mahkemesi, Yargıtay süreci varken, geçmişte çok örnekler olduğu halde, Kadri Enis Berberoğlu milletvekili olmasına rağmen, bugün bu adliyede, yürütmenin emrindeki, yürütmenin gladyosu şeklinde karar veren hakim tarafından tutuklanıyorsa bu tuzun koktuğu yerdir. Türkiye'de artık herkesin AKP'nin bu uygulamalarının, iş ve eylemlerinin Türkiye'ye zarar verdiğinin bu olaydan daha açık göstergesini hiçkimse bulamaz.

'İstanbul Adliye Sarayı'nın da çadıra sirke dönüştüğünü gösteriyor'

Ergenekon davaları görülürken orada görülen mahkeme için 'Çadır mahkemeleri' demiştik. Şimdi İstanbul Adliye Sarayı'nın da bir çadıra, sirke dönüştüğünü, soytarıların krala şirin görünmek için yargıç kisvesi altında bu tarz hukuk dışı, hiçbir hukuk normuyla bağdaşmayan kararlar vermesini kamu vicdanına bırakıyorum.

Mahkeme kararlarının meşruluğu kamu vicdanıyla doğru orantılıdır. Bu mahkeme kararını aziz milletimizin vicdanına havale ederken, CHP olarak TBMM grubumuzla, parti genel merkemizle, bütün üyelerimizle mücadele edeceğimizi, yargının siyasallaşmasına boyun eğmeyeceğimizi, demokrasimizi yaşatma konusundaki kararlılığımızı da yüce milletimize de beyan ve taahhüt ediyorum."

<video:761059>

Gürsel Tekin: 'CHP'ye karşı susturma hareketi'

 CHP'li Gürsel Tekin ise, adliye önündeki açıklamada şunları söyledi: "Bu son dönemde muhalefetin tek sesi olan CHP'ye karşı susturma hareketidir. Yargıçlara talimat verenlerin şunu bilmesi lazım, bir tek CHP'li bile kalsa bu ceberrut düzenle mücadele edecektir. Takdir edersiniz ki, daha bir hafta önce alınan damat kararları var. Milletvekilinin tutuklanması anayasanın yok sayılmasıdır. Geçmişte 'Ergenekon'un savcısıyım' diyenler, bu davanın da görüyorum ki savcısıdır. Ergenekon nasıl çökmüşse bu davalar da çökecek, arkadaşlarımız serbest kalacaktır, bu kararı verenler tarihin önünde mahkum olacaktır."

<video:761095>

Barış Yarkadaş: 'Damatların serbest bırakıldığı yerde milletvekilleri tutuklanıyor'

Barış Yarkadaş ise, "Hukuk olsa ne bu dava açılır ne de Enis Berberoğlu ceza alırdı. O yüzden bu kararı siyasi bir karar olarak görüyoruz. Damatlar serbest kalırken milletvekillerinin ikameti sabit olduğu halde tutuklanması siyasi bir karardır. Damatların serbest bırakıldığı bir yerde milletvekillerinin tutuklanmasını milletin vicdanı kabul etmez" dedi.

Yarkadaş, kararın ardından görüştükleri Berberoğlu'nun sözlerini şöyle aktardı: "Enis Berberoğlu ile görüştük. Tutuklandıktan sonra şunu söyledi: 'Yaşadıklarımız bir çizgi film gibi, sanki biz de o oyunun içindeki aktörler gibiyiz. Bir komedinin içindeyiz. Bu cezayı bana verenler şunu bilsinler, ben bu cezaevine girerim yatarım, vatanım için yatarım. Ne olursa olsun vatanım sağ olsun" dedi.