Erdoğan, Barrot ile görüştü

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Jacques Barrot ve AB Dönem Başkanlığını temsilen İsveç Göç ve İltica Politikası Bakanı Tobias Billström'ü kabul etti. Kabulde İçişleri Bakanı Beşir Atalay da bulundu.

Yayınlanma: 05.11.2009 - 20:28
Abone Ol google-news

Başbakanlık Merkez Binada basına kapalı gerçekleşen ve 1 saat süren görüşmenin ardından, yazılı ortak açıklama yapıldı.

Açıklamada, ''Türkiye ve Avrupa Birliği, göç akımlarının yönetilmesi konusundaki ortak sorunun üstesinden gelinebilmesi ve özellikle de düzensiz göçle mücadele edilebilmesi amacıyla iş birliğinin yoğunlaştırılması hususunda mutabakata varmışlardır'' denildi.

Coğrafi gerçeklikler dikkate alınarak oluşturulan ve Türkiye'nin Avrupa Birliği ile katılım müzakereleri yürüten bir ülke olarak sergilediği çabaya istinaden geliştirilen, söz konusu işbirliğinin, her iki tarafın da uluslararası külfet paylaşımı, dayanışma, müşterek sorumluluk ve ortak anlayış konusundaki taahhütlerinin bir ifadesi olacağı belirtilen açıklamada, bu bağlamda Türkiye ile Avrupa Birliğinin şu hususlarda mutabakat vardıkları duyuruldu:

- "Üst düzey yetkililer arasında nüfus hareketleri, göç, iltica ve vize konularında düzenli bir diyalog tesis edilmesi.

- Toplumlar arası temasların teşvik edilmesi amacıyla, vize politikası ve ilgili alanlarda işbirliğinin güçlendirilmesi, bu bağlamda, Avrupa Adalet Divanın Sosyal/Savatlı kararı ile Türk hizmet sunucularının 1970 tarihli Katma Protokol'den kaynaklanan haklarıyla ilgili diğer kararlarının etkin şekilde uygulanmasının sağlanmasıyla başlanılması.

- Türkiye ile Avrupa toplulukları arasında geri kabul anlaşması yapılması konusunda resmi müzakerelere yeniden başlanması olumlu bir adıl olarak müşahede edilmekte olup, bu müzakarelerin zamanında tamamlanması ortak bir hedeftir.

- Hem Türkiye hem AB için menşe ve transit konumundaki ülkelerle etkin ve işler geri kabul anlaşmalarının yapılması ve bu anlaşmaların uygulanması hususunda müşterek çaba sarf edilmesi.

- Türkiye ile Frontex arasında, üzerinde teknik düzeyde mutabakata varılan Ortak Çalışma Anlaşmasının resmen onaylanması ve uygulanması.''

Açıklamada, söz konusu hedeflere ulaşılabilmesi amacıyla, AB'nin özellikle göç, sınır yönetimi ve gözetimi, düzensiz göç, insan ticareti ve kaçakçılığıyla mücadele, sığınmacılar ve mültecilere yardım alanlarında hem teknik, hem de mali ilave yardım sağlanması hususunu değerlendirmeye hazır olduğu vurgulandı.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Türkiye ve Avrupa Birliği'nin göç akımlarının yönetilmesi konusundaki ortak sorunun üstesinden gelinebilmesi ve özellikle de düzensiz göçle mücadele edilebilmesi amacıyla işbirliğinin yoğunlaştırılması amacında mutabakata vardıklarını söyledi.

Atalay, Türkiye ve Avrupa Birliği'nin göç akımlarının yönetilmesi konusundaki ortak sorunun üstesinden gelinebilmesi ve özellikle de düzensiz göçle mücadele edilebilmesi amacıyla işbirliğinin yoğunlaştırılması amacında mutabakata vardıklarını belirtti.

Uzun süredir üzerinde çalıştıkları konular olduğunu ve bunları daha çözülebilir bir noktaya getirdiklerini anlatan Atalay, şunları kaydetti:
''Coğrafi gerçekler dikkate alınarak oluşturulan ve Türkiye'nin Avrupa Birliği ile katılım müzakereleri yürüten ülke olarak sergilediği çabaya istinaden geliştirilen söz konusu işbirliği, her iki tarafın da uluslar arası külfet paylaşımı, dayanışma, müşterek sorumluluk ve ortak anlayış konusundaki taahhütlerin bir ifadesi olacaktır. Özellikle üzerinde çok konuştuğumuz, görüştüğümüz 3 konu var bugün. Bir, göç ve iltica konusunda hem daha yoğun bir iş birliği hem de bir süredir gündemimizde olan Avrupa Birliği ile geri kabul anlaşmasının imzalanması konusudur. İkinci konu, entegre sınır yapısıyla ilgi çalışmalardır. Üçüncü konu da uyuşturucu ve benzer uluslararası sınır aşan suçlarla mücadeledeki iş birliğidir. Bildiğiniz gibi Avrupa Birliği sürecinde 24. faslın da esasını oluşturur. İçişleri Bakanlığıyla ilgili konulardır.''

Bunlar içinde en önemli ve kendileri için hayati geri kabul anlaşmasının artık sonuçlandırılması olduğunu ifade eden Atalay, komisyonlar arasındaki Aralık ayında yapılacak toplantıda konunun çözüleceğini zannettiklerini söyledi.

Türkiye'nin iltica ve göç konusunda sıkıntılar çektiğine ve transit ülke konumunda bulunduğuna dikkati çeken Atalay, hem doğudan, güneyden hem Afrika'dan Türkiye'ye gelen bir göç akımının büyük bir külfet getirdiğini kaydetti.

Bu çerçevede geri kabul anlaşması ve Türkiye'ye gelen ülkelerle de geri kabul anlaşmalarını hızlandırarak bu konuda daha çok işbirliği yapacaklarını anlatan Atalay, ''Bugünkü görüşmenin temeli budur'' dedi.


Daha yakın ve sıkı iş birliği

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Jacques Barrot da herkesi etkileyen ortak sorunu tartışmak ve üstesinden nasıl gelineceğini görüşmek üzere bir araya geldiklerini belirterek, bu konuda özellikle yasa dışı göçle daha etkin mücadele etmek ve yardıma ihtiyacı olan mültecilere uluslar arası yardımın sağlanması için Türkiye ile Avrupa Birliğe arasında çok daha yakın ve sıkı bir işbirliğine ihtiyaçları olduğunu söyledi.

Yasa dışı göçle mücadele için sınırların daha etkili bir şekilde gözetilmesi ve yönetilmesi gerektiğini aynı zamanda Türkiye ile AB'nin dış sınırlarının yönetilmesinden sorumlu olan kurum Frontex arasında çok daha etkili ve yakın bir iş birliğinin tesis edilmesi sonucuna varıldığını bildiren Barrot, geri kabul anlaşmalarının sadece Türkiye ile AB ülkeleri arasında değil, göç veren üçüncü ülkeler arasında da imzalanması için AB olarak diplomatik çabalar sarf edeceklerini kaydetti.

Barrot, AB olarak mali yardımlar sunmaya hazır olduklarını ve bu konuda yakın bir işbirliği içinde bulunduklarını sözlerine ekledi.


AB ile diyalog

AB Dönem Başkanlığını temsilen kabulde bulunan İsveç Göç ve İltica Politikası Bakanı Tobias Billström de Türk makamları ve bakanlıkları ile çok yararlı toplantılar yaptıklarını belirterek, ''Türkiye'nin Avrupa Birliği müktesebatının benimsetilmesi bakımından, çok ciddi, hedef odaklı bir yaklaşım belirlediğini ifade etmekten de büyük bir memnuniyet duyuyoruz'' dedi.

Billström, Türkiye ile AB arasında daha yoğun bir diyalog kurulması ve tesis edilmesini çok olumlu karşıladıklarını ifade ederek, bu konuda bir takım müşterek çabalar sarf edilmesi gerektiğini düşündüklerini söyledi.

Billström ayrıca bugün geri kabul anlaşmasının yapılmasına yönelik tekrar resmi müzakere ve görüşmelerin başlamasının da bu konuda çok önemli bir adım olarak dikkate alınması ve not edilmesi gerektiğini kaydetti.

Bu arada Atalay, gazetecilerin soruları üzerine uluslararası sınır aşan suçlarla mücadelede özellikle Avrupa Birliği ülkeleri ile işbirliği yaptıklarını belirterek, ''bu bir külfet paylaşımı olacak'' dedi.

Atalay son zamanlarda hem Avrupa Birliği'ne üye ülkelerle, hem de komşu ülkelerle bu konuları sıklıkla görüştüklerini ''Yani Avrupa ülkelerinin terör örgütüyle ilgili tutumlarında bir değişme vardır, bir yalnızlaşma vardır. Bunu da zaten biliyoruz biz takip ediyoruz'' şeklinde konuştu.

Avrupa Birliği'yle uzun süredir bu tür konular üzerinde çalışıldığını ifade eden Atalay, şunları kaydetti:
''Geri alım, geri kabul anlaşması en önemlisi. Tıkanma vardı bu konuda, onu çözdük bir anlamda. Bizim ihtiyacımız var. Yasa dışı göçten en çok Türkiye rahatsız oluyor. On binlerce insan geliyor. Yani hem Avrupa Birliği hem de diğer ülkelerle geri kabul anlaşmalarını bizim hızlandırmamız gerekiyor.''

Görüşmede, yasa dışı göç, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı gibi konuların anlatıldığını bildiren Atalay, bir gazetecinin sorusu üzerine, ''Kürt açılımı'' çalışmalarının bu konu dışında ayrı bir şey olduğunu belirtti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler