Erdoğan: 'Böyle bir katille resim çektirenler kimler? Sizler çok iyi biliyorsunuz' (11.10.2014)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'de toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada "Soruyorum bu IŞİD belasını ortadoğu'ya musallat eden kim? Beşar Esad. Alan açan kim Beşar Esad. IŞİD'e destek veren silah veren kim? Beşar Esed. Gittiler bu eli kanlı zalimi Şam'da ziyaret ettiler. 250 bin insanı katleden böyle bir katille resim çektirenlerin kimler olduğunu sizler çok iyi biliyorsunuz." dedi.

Erdoğan: 'Böyle bir katille resim çektirenler kimler? Sizler çok iyi biliyorsunuz' (11.10.2014)
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.10.2014 - 14:35

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması;

Cumhurbaşkanı bir siyasi partinin sözcüsü gibi konuşuyor gibi yakıştırmalar, kusura bakmasınlar bizim prim vereceğimiz yaklaşımlar değildir. Biz hükümetimizle cumhurbaşkanı olarak iktidarımla el ele omuz omuza Türkiye'yi nasıl daha iyilere taşırız bunun gayreti içinde olacağız.

SONUNA KADAR ARKASINDA DURACAĞIZ

Biz kalkıp da bu ülkede hükümetimizle hem fikir olduğumuz her konuda sonuna kadar bir cumhurbaşkanı olarak bunların arkasında duracağız, durmaya devam edeceğiz. Çünkü hükümet devleti çalıştıran mekanizmadır. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı olarak bizim ayrı kalmamız düşünülebilir mi?



Yola çıkarken ne demiştik, biz farklı bir cumhurbaşkanı olacağız dedik. Dün Trabzon'a uğradık, önce milletimizle buluştuk. Ardından Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin akademik açılış törenine katıldık. Akşam STK'larla kanaat önderleriyle bir araya geldik.

Buraya gelmeden hemen önce Güneysu'da rahmetli babamın ismi verilen Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin açılışını yaptık.

Erdoğan: 'Böyle bir katille resim çektirenlerin kimler? Sizler çok iyi biliyorsunuz' - VİDEO


ÜZÜLDÜĞÜNÜZÜ BİLİYORUM

Son günlerde şehirlerimizde yaşanan hadiseleri sizlerde yakından takip ediyorsunuz. Üzüldüğünüzü biliyorum. Bu nankörlük şımarlıklık karşısında sabırla durduğunuzu da biliyorum. Biz milletçe bu sağlam duruşumuzu asla bozmayacağız. Bu sokağa dökülenler bu teröristler, bu vandallar, bu yağmacılar aslında milletin öfkelenmesini, milletin karşılarına çıkmasını istiyorlar. Bunların asıl amacı bu. Bunların kurduğu tuzağın asıl hedefi bu.

GELDİKLERİ GİBİ GİTTİLER

17 Aralık, 25 Aralık Gezi olaylarında bunlar Rize'ye de girmek istemediler mi? Ama Rize ne yaptı? Gereğini yaptı ve geldikleri gibi gittiler.

Dün Trabzon'da da söyledim, kim ki öfkesine hakim olamazsa, bunların karşısında nefretle çıkarsa inanın bunların tuzağına düşmüş olur.

SİYASETÇİ KILIĞINDAKİ KORKAKLAR

Fakat hiç endişeniz olmasın. Askerimiz, polisimiz, istihbarat birimlerimiz bunlarla gereken mücadeleyi veriyorlar. Siyasetçi kılığındaki korkaklardan da bunun hesabı sorulacaktır, bunun da bilinmesini istiyorum. Bir taraftan sokağa dökülün diyeceksin, öbür taraftan biz özgürlük, barış hakkını kullanın, şiddete başvurun demedik diyeceksin.

SİZ NASIL İNSANSINIZ

Böyle bir şey olabilir mi? Siz neden rahatsız oldunuz? Mutluluk, huzur, refah bu mu sizi rahatsız etti? Düne kadar Güneydoğu, Doğu Anadolu'nun yaşam koşulları ortadaydı.

Ey benim Doğulu Kürt kardeşlerim şunu bilmeniz lazım, eğer bugün bölgeye yatırımcı gelmiyorsa, sizin adınıza konuşanlar yüzünden yatırımcı gelmiyor. Ne olacak? Adam gelip Güneydoğu'da yatırım yapacak da sonra fabrikasının yanmasını mı bekleyecek? Hepsini yakacaksın, yıkacaksın sonra utanmadan burada banka yeri yok mu diyeceksin. Okulları, hastaneleri, huzur evlerini, çocukların kaldığı pansiyonları yakıyorsunuz. Siz nasıl bir siyasetçisiniz, nasıl bir insansınız?

KOBANİ'YLE HAKKARİ'NİN NE ALAKASI VAR

Neymiş Kobani... Kobani'yle Erciş'in, Hakkari'nin, Muş'un ne alakası var. Kobani'yle İstanbul'un Ankara'nın ne alakası var?

BELEDİYE BİNASI SENİN NEYİNİ RAHATSIZ ETTİ

Dert başka. Patnos'ta belediye binasını yaktılar. Belediye binası senin neyini rahatsız etti ya? Yahu bindiğiniz otobüsleri yakıyorsunuz ya. Kürt vatandaşlarımın araçlarını yakıyorsunuz ya. Ey benim Kürt kardeşlerim hala bu adamlara dersini vermeyecek misin?

Fakat sesleniyorum. Verseniz de vermeseniz de biz devlet olarak bu vatan topraklarını asla bu teröristlere yar etmeyiz.

TSK BUGÜNE KADAR HİÇ OLMADIĞI ŞEKİLDE DONANIMLI

TSK bugüne kadar hiç olmadığı şekilde donanımlı, her duruma hazırlıklı. Emniyet son derece dikkatli tecrübeli. Son derece hazırlıklı. Aynı şekilde istihbarat birimlerimiz hiç olmadığı kadar aktif ve başarılı. Bunun yanında sarsılmadan, taviz vermeden, asla geri adım atmadan demokrasi insan hak ve özgürlüklerini hukuku savunuyoruz, savunacağız.

OLAYLARIN ARKASINDA SADECE PKK YOK

Ama bakın burada Rize'de hem sizlerin hemde aziz milletimizin dikkatlerini bir noktaya çekmek istiyorum. Olayların arkasında kimlerin olduğuna lütfen dikkat edin. Bu olayların arkasında sadece PKK yok. Sadece bölücü terör örgütü PKK'nın gölgesinde siyaset yapan parti yok. Bu olayların arkasında Türkiye'de her türlü kaosun içinde yer alan çevreler var. Suriye'nin eli kanlı zalim Esed rejimi de var. Bunlara yol arkadaşlığı yapıyorlar. Esed rejimiyle kol kola olan, el ele olan Türkiye'deki malum siyasi parti de var. Günlerdir terör örgütüyle aynı çizgide yayın yapan, methiyeler düzen sorumsuz bazı medya kuruluşları, bazı kalemler de bunun içinde.

PENSİLVANYA DA VAR

Bu olayların arkasında malum uluslararası medya kuruluşları var. Türkiye aleyhine her türlü ihanet fırsatını çevirmeye çalışan o Pensilvanya da var. dikkat edin. Hepsi aynı anda aynı dille saldırıya geçti.

BUNLAR VATAN HAİNİ

Ne dediler? Türkiye IŞİD'e yardım ediyor dediler. Kardeşlerim Türkiye Cumhuriyeti gerek Başbakan olduğum dönemde gerekse şu andaki başbakan ve hükümetimiz bugüne kadar hiçbir terör örgütüne en ufak bir bu tür destek asla vermemiştir. Bu tür iftirayı yapanlar hükümetimize, devletimize, çok açık ve sert konuşuyorum alçaktır. Bunlar vatan hainidir. Bu kadar açık konuşuyorum.

İSPAT EDEMİYORSA ALÇAKTIR

Hukukta bir kaide var. İddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Kim hangi iddiayı ortaya atıyorsa, ispatla mükelleftir. İspat edemiyorsa alçaktır haindir.

Türkiye cumhuriyeti devletine, Batı'nın bazı ülkelerinin yakıştırmasıyla konuşmak ihanettir. Bunu ispat etmeleri gerekir. Biliyorsunuz bunu Gezi olaylarında da yapmışlardı, 17-25 Aralık darbe girişimlerinde de yapmışlardı. Seçimlerde işte bu kirli ittifak millete karşı saf tutmuştu.

Türkiye aleyhine nerede bir hareket eylem varsa, işte bu çevreler kenetlenmiş bize karşı saldırıya geçmişlerdi.

SOKAKLARA ÇIKMA ÇAĞRISI YAPARAK CAN KAYIPLARININ MİMARI OLMUŞLARDIR

Böyle bir hassas dönemde siyasi partilere düşen görev sorumlu davranmaktır, halkı da sağduyuya çağırmaktır. Terörle aralarına mesafe koyamayan bazı siyasiler sokaklara çıkma çağrısı yaparak, can kayıplarının, vandallığın mimarları olmuştur.

IŞİD BELASINI ORTADOĞU'YA MUSALLAT EDEN ESAD

Siyasiler son derece sorumsuz açıklamalarla olayları tahrik etmişlerdir. Soruyorum bu IŞİD belasını Ortadoğu'ya musallat eden kim? Beşar Esad. Alan açan kim Beşar Esad. IŞİD'e destek veren silah veren kim? Beşar Esed. Gittiler bu eli kanlı zalimi Şam'da ziyaret ettiler. 250 bin insanı katleden böyle bir katille resim çektirenlerin kimler olduğunu sizler çok iyi biliyorsunuz.

Şimdi çıkmışlar Türkiye IŞİD'e destek veriyor diye uluslararası propagandasına su taşıyorlar. Hem Esed'e kol kanat gereceksin. Her zaman söylüyorum siyasetin limanı ahlaktır. Siyaset ahlakla yapılır. Dürüstlükle yapılır.

ANA MUHALEFETİN BAŞINDAKİ ZAT...

Ana muhalefetin başındaki zat, bu konuda kendi yardımcısı günlerdir terör örgütüne destek verirse, sokak çatışmalarına çağrı yaparsa, bunu kalkıp da kendi genel başkanı tarafından uyarıya tabii tutulmazsa, millet bu hesabı sorar.

GEZİ'NİN ARKASINDA DA DURDULAR

Bunlar Gezi'nin arkasında da durdular. Başarılı olamadılar. Ahlaksız darbe girişiminin arkasında da beraber durdular. Paralel yapıya sahip çıktılar, orada da başarılı olamadılar. Şimdi de maalesef şiddet eylemlerinin, yağmacıların terör örgütlerinin arkasında duruyorlar, Yine başarılı olamayacaklar.

Buradan siyasi partilerimize ilkeli ahlaklı olma ve meşruiyet sınırları içinde kalma çağrısı yapıyorum. Türkiye bu olayları aşar ve aşıyor. Ama geride bu olaya destek verenlerin ahlaksızlığı kalır ve bu da unutulmaz.

ÇÖZÜM SÜRECİNİ KANLI TUZAKLARINA KURBAN ETMEYİZ

Dün bazı uluslararası gazeteler ve dergiler, düğmeye basılmışçasına Türkiye'de çözüm süreci bitiyor diye ortak bir dille yayın yaptılar. İçerde de adeta avuçlarını ovuşturuyorlar. Biz çözüm sürecini teröre, terör örgütlerine onların kanlı tuzaklarına kurban etmeyiz. Çözüm süreci kardeşlik sürecidir. Türkiye 77 milyonun kardeşliğini temsil edecektir.

38 KARDEŞİMİZ ÖLDÜ

38 kardeşimiz öldü değil mi, tamamına yakını Kürt. Aynı düşüncede olmayabilirsiniz, ama öldürdünüz. Ölen Kürt, öldüren Kürt. Neye benziyor, aynen Suriye'de, Irak'ta, "Allahu ekber" diyerek öldürenle, "Allahu ekber" diyerek ölenlerin durumuna benziyor. Bunların hiçbir yanı savunulamaz. Terör terördür, bunun iyisi olmaz. Hepsi kötüdür. Kürt kardeşlerime zarar verdiler, evlatlarının canına kıydılar. Okullar, ambulanslar, Kızılay'ın kan bağış araçları, belediye araçları binaları yakıldı. İşte onun için kürt kardeşlerime, anne babalara diyorum ki, karanlık ellerde oyuncak olan çocuklarınıza lütfen sahip çıkın. Eğer bir kürt ailenin çocuğu elinde molotofla sokaklarda her yeri yakıyor yıkıyorsa kusura bakmayın onlarda sorumludur.

GENÇLERİ SOKAKLARDAN TOPLAYIN

Ey anneler ey babalar, bu çocukları gençleri lütfen sokaklardan toplayın. Yarın sizde benim oğlum çocuğum dağda diyebilirsiniz. Bununla da karşı karşıya kalabilirsiniz. Sizin gencecik evlatlarınızı kullanarak uluslararası karanlık çetelere maşalık yapıyorlar. Çocukları gençleri kullandırtmayın. Hem kendiniz acı yaşamayın, hem Türkiye'nn acı yaşamasına müsaade etmeyin.

Buradan tüm annelere babalara sesleniyorum. Çocuklarınızın gençlerinizin bu hainlerin tuzağına düşmesine izin vermeyin. Devletimiz bütün olaylarla baş edecek hemde bunun hesabını soracak güce sahiptir. hiçbir gencimiz tahriklere kapılmasın. Bu uluslararası operasyon komplo, geldiği gibi gidecek.

Türkiye'de Mısır'da ve Ukrayna'da yaşananları asla yaşatamayacaklardır. Onlar saldıracak ama biz güçlenmeye ekonomimizle demokrasimizle devam edeceğiz. Onlar saldıracak bizim demokrasimiz daha ileri standartlara kavuşacak. Onlar saldıracak bizim kardeşliğimiz çok daha güçlenerek Allah'ın izniyle gelişecek.

Başınız öne eğilmesin. Karamsarlığa, kötümserliğe asla prim yok. Umutsuzluğa asla ve asla mahal yok. Türkiye'nin emin ellerle ve emin adımlarla geleceğe ilerlediğini unutmayın. Kötü kötülüğünü yapacak ama biz iyilik için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.

Ne söyledik? Uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece dedik, gideceğiz gündüz gece. Durmak yok yola devam dedik. Ben sizden bir şey daha istiyorum. Ne diyor? Tek millet.

PARALEL YAPIYLA İLGİLİ ÇOK DAHA FARKLI BİR ADIM ATACAĞIZ

Artık bu paralel yapı... Bunun uzantıları bundan sonra inşallah çok farklı bir yere oturtulacak. Ve bu da inşallah hemen bu ay sonundaki milli güvenlik kurulumuzun gündeminde  yer almak suretiyle, onlarla ilgili çok daha farklı adımı atacağız. Bu operayon lokal değil geneldir.

'ORTADOĞU'DA VAR OLAN TÜM KRİZLERİN TEMELİNDE 1. DÜNYA SAVAŞI VARDIR'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize'de kendi ismini taşıyan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin akademik yıl açılış töreninde konuştu. Ortadoğu'nun yıllar boyunca karanlık bir dünya gibi gösterildiğini anlatan Erdoğan, Türkiye'nin Ortadoğu'ya sırtını dönmesinin beklendiğini belirterek "Ortadoğu'yu hep karanlık hep bataklık olarak gördük, gösterdiler. Aslında niçin oraların sevki idaresinde biz önemli rol oynamadık? Biz büyük bir devlettik. O zaman büyük olaylara talip olmaya mecburduk. 1. Dünya Savaşı'nın ardından Türkiye'de statükoya Ortadoğu'ya sırtını dönme vazifesi verilmiştir ve statükoda sorgusuz sualsiz bu vazifeyi taşımıştır. Aradan 100 yıl geçti hala bu vazifeyi taşıyanlar var. Hala Türkiye yüzünü sadece Batı'ya dönsün Ortadoğu'ya da tam olarak sırtını dönsün diyenler var" dedi.

Dünyada ve bölgede son derece önemli ve kritik gelişmelerin yaşandığı bir süreçten geçildiğini belirten Erdoğan, "Bu önemli ve kritik sürece çok önemli bir yıl dönümünde, 1. Dünya Savaşı'nın 100. yıl dönümünde, şahitlik ediyoruz. İnşallah pazartesi günü İstanbul'da Marmara Üniversitemizin akademik yıl açılış törenine katılacak ve 1. Dünya Savaşı'nın 100. yıl dönümü ile ilgili orada bazı değerlendirmelerim olacak. Üniversitelerimizin bu konuya daha fazla eğilmeleri daha fazla yoğunlaşmaları gerektiğine inanıyorum. 100 yıl önce 1. Dünya Savaşı o dönemde Osmanlı cihan devletini çok kötü şekilde etkilemişti. Sonucunda da Türkiye Cumhuriyeti Devleti doğmuştu. 1. Dünya Savaşı'ndan en fazla etkilenen bizler olduk. Savaşı sonucu da elbette o günlerle sınırlı kalmadı. Savaş 1918 yılında bitmiş olmasına rağmen etkisi özellikle de sancısı bugünlere kadar devam etti. Şu anda Balkanlar'da Kafkasya'da ve Ortadoğu'da var olan hemen tüm krizlerin ve anlaşmazlıkların temelinde 1. Dünya Savaşı vardır. Filistin meselesi Irak, Suriye meselesi şu anda Yemen meselesi 100 önce başlayan bu savaşa aittir. Egemen güçler gelmiş Osmanlı Devleti'nin topraklarını parçalamış, Osmanlı'nın boşalttığı alanlara da yapay, gerçekçi olmayan, petrol ve çatışma odaklı sınırlar çizmişlerdir. Ortadoğu haritasında sınırlara baktığınızda sınırların cetvelle çizildiğini görürsünüz. Ne yazık ki cetvelle çizilen sınırlar yüzyıl boyunca bölgede akan kanın kaynağı olmuştur" ifadelerini kullandı.

'DEDELERİNİZ GİBİ YAPMANIZ LAZIM, OSMANLI GİBİ BURALARDAN GELİP GEÇECEKSİNİZ'

Lübnan sorunları yaşanırken bölgeye gerçekleştirdiği bir seyahatinde yaşadığı olayı anlatan Erdoğan, Lübnan'daki muhalefet liderlerinden bir tanesinin kendisine söylediği sözleri aktararak "Oradaki muhalefet liderlerinden bir tanesi bana orada bir ifade kullandı. Çok manidardır. Yaşadığım için söylüyorum. Biz dedi aslında sizin bu arabulucukları falan dedi pek anlamıyoruz. Niye dedim. Dedi ki bu işin tek çözümü var. Siz dedeleriniz gibi yapmanız lazım. Osmanlı gibi geleceksiniz, buralardan şöyle gelip geçeceksiniz bu işi çözeceksiniz dedi. Bu zat şu anda Lübnan'da önemli bir mevkide olan bir zat. Yani şu anda biz yine böyle olalım havasında değilim ama o siyasi temsilcinin hadiselere olaylara bakışını anlatmak istiyorum. Şu anda bu işi yapanlar yok mu? İşte tepemizde. Uluslararası camiada Afrika'da olanlara bakın" diye konuştu.

'ORTADOĞU HEP BATAKLIK GİBİ GÖSTERİLDİ'

Statüko tarafından Ortadoğu'nun hep bir öcü gibi gösterildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle Ortadoğu hep bir öcü gibi karanlık bir dünya gibi hatta bataklık gibi gösterildi. Bağlar koparıldı. Yaklaşık 100 yıldır bize şu söyleniyor. Araplar bizi sırtımızdan vurdu. Ortadoğu'yu hep karanlık hep bataklık olarak gördük, gösterdiler. Aslında niçin oraların sevki idaresinde biz önemli rol oynamadık? Biz büyük bir devlettik. O zaman büyük olaylara talip olmaya mecburduk. Bu ülkenin yaklaşık 100 yaşındaki bir siyasi partisi dahi bugün bile çıkıp Ortadoğu'yu bataklık olarak tanımlayabiliyor. Çünkü 1. Dünya Savaşı'nın Türkiye'ye çizdiği sınırlardan biri de işte bu dildir. 1. Dünya Savaşı'nın ardından Türkiye'de statükoya Ortadoğu'ya sırtını dönme vazifesi verilmiştir ve statükoda sorgusuz sualsiz bu vazifeyi taşımıştır. Aradan 100 yıl geçti hala bu vazifeyi taşıyanlar var. Hala Türkiye yüzünü sadece Batı'ya dönsün Ortadoğu'ya da tam olarak sırtını dönsün diyenler var" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler