Erdoğan CHP'ye yüklendi
Başbakan Erdoğan, 27 Mayıs'ın Türkiye'nin demokrasi tarihinde kara bir leke, demokrasi mücadelesinde acı bir yara olduğunu belirterek, ''27 Mayıs CHP zulmünün, statüko baskısının, vesayetçi anlayışın gözü kara şekilde masum insanların canına kıydığının resmi belgesidir'' dedi.
Erdoğan, şiddetli yağmur altında partisinin Aydın İstasyon Meydanı'ndaki mitinginde yaptığı konuşmada, Aydın'ın Yörük Ali Efe'nin, merhum Adnan Menderes'in, Umurbey'in, Çakabey'in şehri, Efeler diyarı olduğunu söyledi. Bugünün önemli bir gün olduğunu kaydeden Erdoğan, konuşmasına merhum Adnan Menderes'i ve arkadaşlarını rahmetle anarak başlamak istediğini belirtti. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bugün Aydınlı kardeşlerimle bir muhasebeyi yaparak yola çıkmamız lazım. Demokrasinin kırılma noktası olan 1961'i, bugün hatırlamak durumundayız. 1960'da bir 27 Mayıs günü yapılan o meşum müdahalenin üzerinden tam 51 yıl geçti. Aydınlı bir demokrasi kahramanını, Aydınlı bir efeyi, Adnan Menderes'i aldılar, Yassıadada'da güya yargıladılar. Maalesef iki arkadaşıyla birlikte idam ettiler. Burada, kendi memleketinde Adnan Menderes'i, onun yol arkadaşları olan Hasan Polatkan'ı, Fatin Rüştü Zorlu'yu yad etmeden bugünkü konuşmama başlayamazdım. Allah onlardan razı olsun. İnşallah mekanları cennet olsun. Merhum Adnan Menderes, Yassıada'dayken en çok da Aydın'ı özlemişti. En çok da Çine çayını özlemişti. Yakınlarına şu tarihe geçecek sözleri söylemişti. 'Hayırlısıyla şuradan bir kurtulayım, memleketime döneceğim, Çine çayının kenarına, söğüt ağaçlarının serinliğinin yüzümde dolanmasının bana getireceği saadetle yetineceğim' demişti. 'Hiç bir şeye de karışmayacağım.' Buna da müsaade etmediler. Adnan Menderes'in, Aydın'a, Çine çayının kenarına dönmesine dahi izin vermediler. Peki ne yaptı Adnan Menderes? Suçu neydi? 14 mayıs 1950'de 'Yeter söz milletindir' diyerek iktidara geldi, CHP'nin otoriter rejimini alt üst etti. 12 Haziran'da CHP'yi Aydın'da silmeye hazır mıyız? Bu çok önemli. Şimdi soruyorum, neydi Adnan Menderesin suçu? Bu ülkeyi ekonomik olarak, siyasal, sosyal, diplomatik olarak çok ileri seviyelere taşıdı, bu mu suç? Milletin sevgisini kazandı, hizmetleriyle milletin gönlünde hiç silinmeyecek bir iz bıraktı, bu mu suç?. Milletin inançlarına sahip çıktı. CHP ezanı 'Tanrı uludur, Tanrı uludur'a çevirdi, Menderes 'Allahuekber, Allahuekber'e, aslına çevirdi, bu mu suç?''
''CHP yine ayrı CHP"
Adnan Menderes'in statükoya karşı çıktığını dile getiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Çünkü CHP zulmüne karşı çıktı. Tahriklere, kışkırtmalara, istismara, yolsuzluklara, yasaklara, seçkinci bürokrasiye, üstünlerin hukukuna karşı çıktı. Bu milletin emeğine, sofradaki ekmeğine, tarladaki pamuğuna, buğdayına musallat olan ama milletine tepeden bakan, milletini aşağılayan, milleti adeta böcek gibi gören o CHP zihniyetine karşı çıktı. Bugün değişen bir şey var mı? CHP yine aynı CHP değil mi? Aynı zihniyet değil mi? Ne diyorlar benim milletime? 'Göbeğini kaşıyan adam'. Ne diyor benim milletime bu CHP'liler, bu CHP zihniyeti, 'bidon kafalı'. Ne diyor bunlar, 'Yüzde 60'ı aptal'. CHP zihniyeti bu. 27 Mayıs, Türkiye'nin demokrasi tarihinde kara bir lekedir. 27 Mayıs bu milletin demokrasi mücadelesinde acı bir yaradır. 27 Mayıs, CHP zulmünün, statüko baskısının, vesayetçi anlayışın, nasıl gözü kara şekilde masum insanların canına kıydığının resmi belgesidir. Açık söylüyorum, 27 Mayıs'ı biz unutmadık, millet unutmadı. Demokrasi mücadelesi adına da 27 Mayıs'ı asla unutmayacak ve unutturmayacağız. Onun için Aydınlıya önemli bir görev düşüyor. Aydınlının, Türkiye'ye önemli bir mesajının olması gerekiyor. CHP Aydın'da çok ciddi bir tokadı sandıkta yemelidir, yemelidir.''
"Statükoyu hayal kırıklığına uğratalım"
Başbakan Erdoğan, 3 Kasım'da, 22 Temmuz'da, 12 Eylül'de, milletin oyunu bozduğunu, statükoyu hayal kırıklığına uğrattığını belirterek, ''Gelin 12 Haziran'da bir kez daha bu statükoyu hayal kırıklığına uğratalım'' diye konuştu. Erdoğan şöyle devam etti:
''12 Haziran'da Adnan Menderes'in hatırasına sahip çıkalım. Yeni bir anayasayı, milletin anayasasını yapalım. Bu ülkede anayasaların darbelerle, müdahalelerle, statüko tarafından değil, millet tarafından yapılabileceğini gösterelim. Gelin 12 Haziran'da istikrara sahip çıkalım.
Bakın sevgili Aydınlılar, CHP Genel Başkanı Hakkari'ye gitti. Orada BDP'lilerle kol kola miting yaptı. Şimdi yavaş yavaş BDP yetkilileri işbirliğini itiraf etmeye başladı. Eş genel başkanlardan bir tanesinin yardımcısı çıktı, açıkladı, 'Evet, oraya biz partililerimizi götürdük ve CHP'ye destek verdik' dedi. Açık açık söylediler. Biz bunu baştan söyledik zaten. Ben şunu merak ediyorum; MHP Genel Başkanı acaba neden susuyor? Bir tane Türk bayrağının olmadığı o CHP mitingi karşısında neden susuyor? Sayın Kılıçdaroğlu özerklik vaatleri yaptı. Bu konuda acaba sayın Bahçeli neden çıtını çıkarmıyor? AK Parti'ye kaplan kesilen sayın Bahçeli, acaba neden CHP'ye kuzu kesiliyor? Çünkü statüko ittifak halinde. Ha CHP, ha MHP, ha BDP. Aralarında hiçbir fark yok. Al birini vur öbürüne. Bunlar milletin hizmetinde değiller. Bunlar milletin emrinde değiller. Bunlar hep birlikte Silivri'ye tünel kazmanın gayreti içindeler. Aydınlı kardeşlerimin bu gerçeği görmesini istiyorum. Ne olur, ben CHP'ye gönül veren, MHP'ye, BDP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Dikkat edin, gönül veren diyorum. Futbol takımı tutar gibi parti tutulmaz. Siyasi partiler hizmet için vardır. Biz hizmet siyaseti yapıyoruz. Biz eser siyaseti yapıyoruz ama diğerleri istismar siyaseti yapıyor, ideolojik siyaset yapıyor. Birileri çetelere kol kanat germenin gayreti içerisinde, biz ise milletle kucaklaşmanın gayreti içindeyiz.''
Erdoğan, mitingin yapıldığı İstasyon Meydanı'ndaki MHP binasına asılan pankarta dikkati çekti. Bu sırada binada bulunan ve mitingi pencereden izleyen MHP'liler bozkurt işareti yaptı.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
''MHP'nin Aydın'da akıl hocaları kimdir bilemem ama bir pankart asmış. Tabii çok çirkin bir şey. Önce şu açıklamaları dinlesinler de onun üzerine bir araştırma yapsınlar. 1923 yılına MHP'lilerin gitmesine gerek yok. MHP'nin kenarından köşesinden tuttuğu, üç buçuk yılın hesabını yapalım. Sen üç buçuk yılda ne aldın ve AK Parti'ye ne devrettin? Aslolan bu değil mi? Eğer 1923'e gidersen, bak 1923'te Türkiye'nin milli geliri 11 milyar Türk lirası. Toplam borcu 43 milyar lira. Bire dört. O dönem zaten bizim fakirlik dönemleri. Bir Cumhuriyet kuruluyor, fakirlik içindeyiz. Ciddi manada sıkıntıların olduğu dönemler ama biz geliyoruz 1999'a, yani MHP'nin iktidarı devraldığı döneme gelelim. Buraya baktığımız zaman 1999'da Türkiye'nin milli geliri 104 milyar lira. Toplam borç 41 milyar lira. Milli gelirin yüzde 40'ı borç. Bize devrettiğinde milli gelir 350 milyar lira, toplam borç 225 milyar lira. Oran yüzde 69.2, yani milli gelirin yüzde 69'u borç. 2010 da durum ne? Milli gelir 1 trilyon 105 milyar lira. Ey Aydın'ın MHP teşkilatı, hangi akıl hocaları bu aklı sana verdi? Onu yaz, onu as onu. Borcu da söyleyelim sizlere 473 milyar lira. Peki oran ne? Yüzde 43. Bunu uluslararası literatürde söyleyelim. Borç yiğidin kamçısıdır, zafiyet içerisinde olanın değil. Biz bu oranda alırken, değerli kardeşlerim yüzde 61 ile aldık kamu net borç stokunu, şimdi 27-28, buradayız.''
MHP'nin 27.5 milyar dolarlık IMF borcuyla hükümeti kendilerine devrettiğini, bu borcun 4.9 milyar dolara düştüğünü, üç buçuk yıldan bu yana IMF ile anlaşma yapmadıklarını, yere sağlam bastıklarını ifade eden Erdoğan, ''(Milliyetçiyiz) diyorlar. Ya sevsinler sizin gibi milliyetçiyi. Bunlar kafatası milliyetçisi. Bunlarda öyle vatan sevmek, millet sevmek, milleti kişi başına milli geliri artırmak gibi dert yok'' dedi.
Merkez Bankası'nın kasasında 27.5 milyar dolar varken hükümete geldiklerini, bu rakamın şu anda 95 milyar dolar olduğunu, MHP döneminde Türkiye'ye dünyanın borç vermediğini, dokuz ay vadeyle yüzde 63 faizle borç alınabildiğini belirten Erdoğan, şu anda ise borçlanma faizinin yüzde 7 olduğunu söyledi.
Erdoğan, ''Ah benim MHP'li kardeşim, ah CHP'ye gönül veren kardeşim, başınızı iki elinizin arasına almıyor musunuz, nasıl oldu bu iş diye'' ifadesini kullanarak, enflasyonu yüzde 30 ile devraldıklarını, rakamın yüzde 4'e düştüğünü, aradaki farkın vatandaşın cebinde kaldığını belirtti.
Başbakan Erdoğan, ''Sayın Bahçeli, sen bunların hesabını nasıl vereceksin ya? Bu millete nasıl vereceksin bunun hesabını? İş bilenin, kılıç kuşananın'' diye konuştu.
"İşin gücün yok, gel işte buraya. Benim Aydınlım seni burada misafir de eder"
230 milyar dolarlık milli gelirin şu anda 740 milyar dolara çıktığını, kişi başı gelirin 3 bin 400 liradan 10 bin liranın üzerine çıktığını ifade eden Erdoğan, şöyle dedi:
''Şimdi geliyorsunuz, sağda solda milletimize yalan üstüne yalan söylüyorsunuz. Doğruları saptırmaya çalışıyorsunuz. Hiçbir zaman doğrular sapmaz ve şunu biliniz; müfterilerin iftiralarına da benim milletim kulak asmaz, bunu böyle bilin. Bu benim sadece Başbakan olarak Aydın'a yedinci gelişim. En son geçen yıl 10 Ekim'de Çine Adnan Menderes Barajı'nın açılışını yaptık. Seçim yoktu, halk oylaması yoktu ama geldim o coşkuyu sizlerle yaşadım. Peki soruyorum Allah aşkına, CHP'nin eski, yeni genel başkanları son sekiz buçuk yılda kaç kere geldiler? MHP'nin genel başkanı toplam kaç kere geldi buraya? Kaç kere sizin halinizi hatırınızı sordu? Üç buçuk sene hükümette kaldıklarında bırakıp kaçtı zaten, beş yılı tamamlayamadı. Bırakıp kaçtı, gitti. Şimdi diyor ki, '2023.' Yav senin neyine 2023? Sen üç buçuk sene durdun, beş seneyi tamamlayamadın. Bizim işimiz başımızdan aşkın. Bir yandan dünyada koşturuyoruz, 81 vilayet değil sadece. Şimdi sayın Bahçeli kalkıyor diyor ki, 'Ortadoğu'da şöyle böyle.' Sen dünyada kaç tane liderle baş başa oturup konuştun ya? Bir onu söyle ya. Üç buçuk sene başbakan yardımcılığı yaptın da kaç liderle konuştun, ya da kaç tane başbakan yardımcısıyla uluslararası, gidip de toplantı yaptın? Şunu söyle de bilelim be. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti başbakan yardımcısı olarak nerelere gittin bir açıkla. Biz Türkiye'yi yönetiyoruz, biz devlet yönetiyoruz, bakkal dükkanı değil. Biz Türk milletiyiz, kabile devleti değiliz. Biz imparatorluktan gelmiş, bir imparatorluk bakiyesi üzerine kurulmuş Türkiye'yiz. Onun için gereği neyse bunu yaptık, bunu yapıyoruz, bunu yapmaya da devam edeceğiz. Peki onlar ne iş yapıyor? Muhalefette Aydın'a gelemeyen, iktidarda buraya uğrayabilir mi? İşin gücün yok, gel işte buraya. Benim Aydınlım seni burada misafir de eder.''
"CHP Genel Başkanı komik işler yapıyor"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çok komik, şaka, fıkra gibi işler yaptığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Siyasette ilginç bir arkadaş. Bildiğiniz gibi geçen hafta 500 gün süre istedi. 'İktidara geleyim 500 günde tüm vaatlerimi gerçekleştireceğim' dedi ve aradan birkaç gün geçti, 120 güne indirdi. '120 günde vaatlerimi yerine getireceğim' dedi. Seçime 16 gün kaldı, bu süreyi seçim gününe kadar 30 dakikaya indirirse şaşırmayın. İndirir mi, indirir ama önceki gün daha komik bir şey oldu. Sayın Kılıçdaroğlu bir televizyon programında konuşuyor, verdiği sözleri yerine getiremeyince bu defa dedi ki, 'dört ay içinde istifa ederim.' Bu arada bir şey daha söyledi. O da çok ilginç. Şu anda hani ben diyorum ya var mısınız ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli birinci parti olamazsak, şu genel başkanlıktan çekilmeye var mıyız? Şimdi buna cevap veremedi. Bak ben diyorum birinci parti olamazsak ben genel başkanlıktan çekileceğim ama ben inanıyorum, milletime inanıyorum. Ben gözlerde bunu okuyorum. İktidara inanıyoruz, siyaset yapıyorsak buna inanacağız. Sayın Bahçeli diyorum, sen birinci parti olamazsan çekilmeye var mısın? Şimdi ne dedi biliyor musunuz Kılıçdaroğlu? Çok kıvrak, zeki ya. Kıvraktır biliyorsunuz. O özellikleri de var. Dedi ki, ''Kimin oyu azalırsa o çekilsin'' diyor. Bak gene iktidara talip değilsin. Yapma be yapma. Demek ki bunun iktidar olma diye bir derdi yok. Kendini muhalefette kalmaya hazır görüyor ve yine oradan o Meclisteki yaptıklarını yapmaya devam edecek ama biz milletimizle 12 Haziran akşamında çok daha güçlü geleceğiz, buna inanıyoruz. Bugünü saymazsak 15 gün kaldı. 15 gün kapı kapı dolaşmaya, köy köy dolaşmaya hazır mıyız? 12 Haziran, evelallah bu iş bitmiştir.''
Erdoğan Muğla'da
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''OBA'' helikopteri ile saat 18.08'de Muğla'ya geldi.
Başbakan Erdoğan'ı taşıyan helikopter, Muğla Şehir Stadı'na indi. Erdoğan'ı, Muğla Valisi Fatih Şahin, AKP Muğla Milletvekilleri Mehmet Nil Hıdır, Yüksel Özden, Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, Garnizon Komutanı Kurmay Albay Fevzi Kurşun ve öteki ilgililer karşıladı.
Başbakan Erdoğan, Muğla'daki Kışla Parkı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi.
Bugünün, 27 Mayıs ihtilalinin yıldönümü olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Seneyi devriyesinde Aydınlı, Egeli bu toprakların evladı Adnan Menderes'i bir kez daha rahmetle, minnetle yad ettik. Muğlalı İbrahim Şahidi Dede hazretlerinin çok anlamlı iki mısrası var. Diyor ki, 'Allah'ın aşk ateşinde yanagelmişlerdeniz, bu uğurda can ve baş vermeye meydana gelmişlerdeniz.' Rahmetli Menderes, rahmetli Zorlu, rahmetli Polatkan işte siyaset meydanında, hizmet meydanında, memleket meydanında canlarını, başlarını verdiler. Allah onlardan razı olsun, mekanları da cennet olsun. Bu millet kendisine hizmet edeni, kendisi için eser üreteni hiçbir zaman unutmamış, vefa borcunu her daim yerine getirmiştir. Bizler de onları unutmayacak, inşallah unutturmayacak, genç nesillerin de onları her daim hayırla yad etmesi için onları anlatmaya devam edeceğiz.
Fakat sevgili Muğlalılar, bu 27 Mayısı CHP zihniyeti bayram ilan etmiştir. Düşünebiliyor musunuz, bir devrim ve o devrimin yapıldığı gün CHP tarafından bayram ilan ediliyor. CHP zaten devrimin ve devrimcilerin kuyruğunda bugünlere gelmiştir. Demokrasi CHP için hiçbir zaman sağlıklı yol olmamıştır. CHP zihniyeti düşünün bu ülkede valileri il başkanından belirlemiştir. CHP'nin il başkanı, o ilin valisi olmuştur. Bu nasıl demokrasi? Bunlar tamamiyle tek partili dönemin despot, otoriter anlayışın, CHP zihniyetinin geçmişten bugüne devşirilme şeklidir.''
Başbakan Erdoğan, yeni bir demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin de yeni anayasayla geleceğini söyledi. Erdoğan, ''Evvelallah yere sağlam basarak gelecek'' diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama