Erdoğan, Fransız kanalına konuştu

''France 24'' televizyon kanalına konuşan Erdoğan, Libya ile ilgili bir soru üzerine verdiği yanıtta şunları söyledi:

''Türkiye'nin Libya'nın zenginliklerinde gözü, kulağı veya eli olamaz. Türkiye bunlarla ilgilenmiyor. Türkiye, Libya'nın bir Afganistan, bir Irak olmasını istemiyor, Libya için barış istiyor, kardeşliğin yeniden oluşmasını istiyor ve bu sivil savaşın bir an önce bitmesini istiyor. Biz Libya'nın, ülke bölünmeden, birlik ve beraberlik içinde, aydınlık yarınlarını demokratik bir şekilde kurmasını istiyoruz.''

Türkiye'nin girişimleri

Türkiye'nin, Libya'daki taraflarla kolay temas kurabilen bir ülke olduğunu ve bu çerçevede de temaslarının sürdüğünü hatırlatan Erdoğan, ''Her iki taraftan bize temsilciler geliyor ve biz de temsilcilerimizi gönderiyoruz. Amacımız daha fazla kan dökülmesini önlemek'' diye konuştu.

Fransız televizyon kanalının, ''Türkiye'nin rolü nedir? Sadece arabulucu rolü mü oynamak istiyorsunuz, yoksa Sünni Arap dünyasındaki boşluğu doldurmaya mı çalışıyorsunuz? '' şeklindeki sorusunu ise Erdoğan şu şekilde yanıtladı:

''Biz kendi rolümüzü belirleyecek değiliz. Bunu belirlemek bölge halkına kalmış. Bizim ülkemiz, halkı Müslüman olan ve NATO'ya üye olan bölgedeki tek ülke. NATO'da böyle başka bir üye ülke yok. Biz aynı zamanda İslam, laiklik ve demokrasi kavramlarını da birleştiren bir ülkeyiz. Bu üç kavramı aynı anda uygulayan bir ülkeyiz. Bu yüzden biz otokratik, otoriter veya totaliter bir rejim değiliz. Biz halkın isteklerine kulak vermek istiyoruz. Halk ne ister; halk demokrasi ister. Halk ne ister; özgürlük ister. Hükümet, halkın bu demokratik isteklerini, hukuk ve özgürlük isteklerini karşılamak zorundadır. Hükümet bu istekleri karşılamazsa geleceği görür gibiyim, gelecek nedir? Gelecek, elbette bu yönetim anlayışını değiştirmek isteyecektir. Libya'da Şiiler ve Sünniler arasında bir ayrım söz konusu değil. Libya tamamen Sünni bir toplumdur. Böyle bir yapıda mezhep çatışmasından söz edemeyiz, olsa olsa kabileler arasındaki anlaşmazlıklardan, farklı kabileler arasındaki ciddi boyutlu anlaşmazlıklardan bahsedebiliriz. Çıkar çatışmalarından bahsedebiliriz, zira Libya'da pek çok yeraltı zenginliği var ve bunların paylaşılması söz konusu''