Erdoğan: Teşkilat mensuplarımızdan bazı firelerle karşılaştık, yolunu kaybedenler oldu

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'da partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuştu. 2019 seçimleri için teşkilatları uyaran Erdoğan'ın konuşması kadar rengini değiştirdiği ekose ceketi de sosyal medyanın dikkatinden kaçmadı.

Erdoğan: Teşkilat mensuplarımızdan bazı firelerle karşılaştık, yolunu kaybedenler oldu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.08.2017 - 17:05

<video:802466>

 

 

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın ve Türkiye'nin hızla değiştiği bir dönemde AKP'yi durağanlığa mahkum etmeye haklarının olmadığını söyleyerek, "Bir kez daha söylüyorum davası, yüreğinde hizmet aşkı, kafasında projesi bulunmayan, ilkelerimize tüm benliğiyle bağlı olmayan hiç kimse Ak Parti'de yönetici konumuna gelemez, bu böyle biline" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'daki Expo Kongre Merkezi'nde partisinin il başkanlığı tarafından düzenlenen Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Toplantı öncesi Expo alanına kendi araçlarıyla gelen partililer, buradan servislerle Expo Kongre Merkezi'ne götürüldü. Alana giren tüm araçlar tek tek güvenlik kontrolünden geçirildi. Aramalar sırasında uzun kuyruklar oluştu. Partililer, Kongre Merkezi girişinde de iki kez üst aramasından geçirildi. Kongre merkezine girenlerin üzerindeki çakmaklar görevlilerce alındı. Girişte gazeteciler de sıkı aramadan geçirildi. Akreditasyon kartı olmayan gazeteciler içeri alınmadı. Basın mensuplarının salona bilgisayar, ses kayıt cihazı, fotoğraf makinesi ve kamerayla girmesine de izin verilmedi.

Tamamen dolan salonda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP'nin kentine, gençliğine kıymet veren bir hareket olduğunu söyledi. Seçme yaşının 18 olduğunu hatırlatan Erdoğan, seçilme yaşını da 18'e indirdiklerini kaydetti. Gençlerle gurur duyduklarını ifade eden Erdoğan, "Fetih gençliğinin bir özelliği var. Bir çağı kapattı bir çağı açtı. Ecdadımız bir çağı kapatıp bir çağı açtığına göre, onun varisleri olan torunları da inşallah 21'inci asrı ecdadının asrı haline dönüştürecektir. Onun için hedefler koyduk. Ne dedik, 2053, 2071. İnşallah 26 Ağustos'ta Malazgirt'teyiz. Tüm gençliğimizi Malazgirt'te beraber bulunmaya davet ediyorum. Bu yıl aynı Çanakkale'yi olduğu gibi Malazgirt'i de anacağız" dedi.

"TÜRKİYE BÜYÜK SALDIRILARA MARUZ KALDI"

Türkiye'nin özellikle son 4 yıldır içeride ve dışarıda tarihinin en büyük saldırılarına maruz kaldığı bir dönem olarak kayıtlara geçtiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu dönemde bir ülkeye yöneltilebilecek tüm saldırıları gördük, yaşadık. Türkiye'yi hedef alanlar, Ak Parti'yi boş bırakır mı? Bırakmadılar. Bu süreçte partimize de pek çok tuzak kuruldu. 2013'teki Gezi olaylarının ve 17-25 Aralık emniyet, yargı darbe girişiminin, 2014'teki mahalli idareler ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, 2015'teki 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin, bölücü örgütün çukur eylemlerinin ve DEAŞ saldırılarının, 2016'daki 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün, son olarak da 16 Nisan halk oylamasının mecrasından çıkartılma gayretlerinin, tüm bunların amaçlarından biri de Ak Parti'yi sarsmak, mümkünse parçalamaktır. Hamdolsun Allah'ın yardımı, milletimizin desteği ve dava arkadaşlarımızın metanetiyle tüm bu saldırıları boşa çıkardık. Ülkemizin bu karmaşık döneminde partimiz içinde de yolunu kaybedenler elbette oldu. Milletvekillerinden, belediye başkanlarından, teşkilat mensuplarından bazı firelerle elbette karşılaştık. Fakat yaşadığımız saldırının büyüklüğünü dikkate aldığımızda, hamdolsun bunların sayısı ve oranı gerçekten çok düşük."

"CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ'NİN ADIMINI ATIYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk defa bu kadar geniş bir İl Divan toplantısı yaptıklarını söyledi. "Neden" diye soran Erdoğan, "Çünkü artık bir Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin adımını atıyoruz. 2019'un martında bir yerel seçim yapacağız. Ardından kasımında bir parlamento seçimi ve cumhurbaşkanlığı seçimi yapacağız. Buna çok kararlı hazırlanmak durumunda değil miyiz? Öyleyse zaman kaybına tahammülümüz yok. Çok çalışacağız çok. Durmak yok, yola devam" dedi.

"EREN'İN ANNESİNİ ARADIM"

Trabzon'un Maçka İlçesi'nde teröristlerin açtığı ateş sonucu şehit düşen 15 yaşındaki Eren Bülbül'ün annesini de telefonla aradığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla, Boşnakıyla, Arnavutuyla velhasıl 80 milyon biz tek milletiz. Bizi bölemeyecekler, bizi parçalayamayacaklar. Biz tek millet olarak inşallah geleceğe yürüyecek ve böylece 21'inci asrı Türk milletinin asrı olarak dünyaya haykıracağız. Allah rahmet eylesin. Eren kaç kardeş biliyor musunuz? Bunlar 13 kardeşler. Anneye bak anneye. Ayşe hanımın 13 evladı vardı, bir tanesi de Eren'di. Bana dedi ki 'Siz en az 3 dediğiniz zaman ben yanlış mı yaptım diye düşündüm' dedi. Dedim olur mu, sen Allah'ın ve resulünün emrini yerine getirdin. Sen ne güzel annesin ki cenneti 13 evladınla teminat altına aldın. Bayrağımızı görüyorsunuz. Rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız işte Eren gibi her şehidimizin ta kendisi. Bir şehidimizin düşüşü yıldızın düşmesi gibidir. O kadar önemli."

TERÖRLE MÜCADELE

Terörle mücadelede kararlılığa vurgu yapan Erdoğan, şöyle dedi:

"780 milyon kilometrekareyle tek vatanda yaşıyoruz. Tek vatanda bölmek, parçalamak böyle bir şey mümkün mü? Buna teşebbüs edenlere biz o toprakları ne yaptık, mezar, mezar. Onların inlerine gireceğiz dedik, girdik mi? Girdik. Hala da girmeye devam ediyoruz. Çünkü bu ülkeyi bölmeye gayret edenlere, bu toprakları biz yaşanmaz hale getireceğiz. Bunda kararlıyız. Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka herhangi bir devletimiz yok. Devletimizi kimse bölmeye gayret etmesin, böyle bir yola tevessül edenin yeri bellidir, inlerine gireceğiz dedik, inlerine girdik ve o inlerden onları söküp çıkartarak onlara bedelini ödettik. Bu kriterlerin dışında kalan herkes bizim için defoludur, yorulmuştur, yolunu kaybetmiştir. Ahde vefa bizim siyaset ahlakımızın vazgeçilmez bir unsurudur, ülkemize ve partimize ihanet edenlere karşı ne kadar öfkeliysek, bu çatı altında hizmet veren tüm kardeşlerimize de o derece muhabbet doluyuz."

"ANINDA KAPIYA KOYMAYA MECBURUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın ve Türkiye'nin hızla değiştiği bir dönemde Ak Parti'yi durağanlığa mahkum etmeye haklarının olmadığını söyledi. Yeni projelerle, sürekli yenilenen heyecanlarla, daima hedef büyüten bir dinamimizle yoluna devam eden yöneticilerin hizmetlerini sürdüreceğini, ancak partiyi sırtlayıp götürmek yerine, partinin sırtına binmeye kalkanları kenara çekmenin de millete karşı sorumlulukları olduğunu vurgulayan Recep Tayyip Erdoğan, "Kardeşlerim, FETÖ ve PKK ittisakı başta olmak üzere milletimize düşmanlık eden terör örgütlerine bulaşmış olanlarla ilgili hassasiyetimiz elbette vardır ve olacaktır. Bu konuda en küçük bir taviz vermemiz söz konusu değildir" dedi.

Partisinin çatısı altında FETÖ ile iltisakı olanları asla barındıramayacaklarını anlatan Erdoğan, "Yol yakınken nerede FETÖ ile bağlantısı olanlar varsa hemen bize bildirin. Anında kapıya koymaya mecburuz. Bunlar bu mileti böldüler, bu ümmeti parçaladılar. Ondan sonra da utanmadan, sıkılmadan Pensilvanya'da şu anda park ettiler. Almanya'da park ettiler, batının değişik ülkelerinde park ettiler. Daha siz çok yerlere kaçacaksınız. Afrika'ya kaçacaksınız. Ama siz kaçacaksınız, biz kovalayacağız. Çünkü milletimin parçalanmasına sorumluluk makamında olan bir kardeşiniz olarak müsaade etmemiz mümkün değildir" diye konuştu.

AKP KADROLARI

Konuşması sık sık "Recep Tayyip Erdoğan" sloganlarıyla kesilen Erdoğan, salondakilere "Sağ olasınız" diyerek 'Rabia' işaretiyle karşılık verdi. Ülke genelinde AKP'de görev alacak kadroların nasıl bir katkı koyacaklarını dikkate alacaklarını ifade eden Erdoğan, "Bir kez daha söylüyorum davası yüreğinde hizmet aşkı, kafasında projesi bulunmayan, ilkelerimize tüm benliğiyle bağlı olmayan hiç kimse Ak Parti'de yönetici konumuna gelemez, bu böyle biline" dedi.

ANTALYA'YA ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI, HIZLI TREN, OTOBAN

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya'nın turizmin vitrin şehri olduğunu ve ayrı bir önem verdiklerini söyledi. Antalya'nın geçen yıl 1 milyar doları bulan ihracatıyla da önemli bir kent olduğunu anlatan Erdoğan, "Antalya'ya hep özel önem verdik. Mevcut havalimanını modern hale getirdik. Gazipaşa'ya ikinci bir havalimanı inşa ettik. Antalya'nın batı tarafına 850 milyon lira yatırım bedeli olan yeni havalimanı inşa edeceğiz. En geç 2021 yılında hizmete almayı planlıyoruz. Hızlı tren konusunda iki ayrı hatla Antalya'yı ülkemizin tamamına bağlıyoruz. Birincisi Isparta-Burdur-Afyon-Kütahya-Eskişehir istikametine giden oradan da İstanbul- Ankara'ya ulaşan hızlı tren projesi. İkincisi de Konya-Aksaray-Nevşehir-Kayseri istikametine gidecek hattır. Her iki projeyle ilgili çalışmalar etap etap sürüyor. Antalya'yı otobanla da hem Afyonkarahisar'a hem de Alanya'ya bağlayacak bir projeyi de hayata geçiyoruz" dedi.

'BUNLARA 5 KOYUN TESLİM EDİN KAYBEDERLER'

Antalya'ya 33 bin kişi kapasiteli stadyum da yaptıkların anlatan Erdoğan, stadyumun daha erken biteceğini ancak bir dönem geciktiğini söyledi. Gecikmenin Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı ve CHP'nin mevcut Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın nedeniyle yaşandığını anlatan Erdoğan, "Daha erken bitecekti. Niye? Bir, ara dönem geçirdik. Bunlara 5 koyun teslim edin kaybedip gelirler. Buranın yaylalarında bunlara sakın keçi meçi teslim etmeyin. İnanın kaybedip gelirler" diye konuştu.

'TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUPLARIYLA KOL KOLA DOLAŞMIYORUZ'

EXPO alanına yeni projeler düşündüklerini ve burayı çekim merkezi haline getirmek istediklerini kaydeden Erdoğan, "Biz yaparız. Çünkü biz hep bunları düşünüyoruz. Biz kalkıp da sokaklarda terör örgütlerinin mensuplarıyla kol kola dolaşmıyoruz. Biz halkımızla kol kola dolaşıyoruz, farkımız bu" dedi.

KILIÇDAROĞLU'NA 'RÖPORTAJ' ELEŞTİRİSİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Almanya'da bir dergiye verdiği röportajdan dolayı eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Geçtiğimiz günlerde ana muhalefet partisinin başındaki şahıs, bir Alman dergisine röportaj veriyor. Normal şartlarda herhangi bir siyasetçi, böyle bir imkanı ülkesinin ve milletinin faydasına olacak şekilde kullanır. Peki, bizim ana muhalefetin başındaki zat ne yapıyor? Alman kamuoyuna ülkesini şikayet ediyor. Hem de öyle bir şikayet ediyor ki adeta Alman yatırımcıları da Alman turistleri de 'Türkiye'den uzak dursun, sakın buralara gelmesin' diye bangır bangır bağırıyor. Neymiş efendim? 'Türkiye'de kimsenin can ve mal güvenliği yokmuş.' Önce sözlerini inkar etmeye çalıştı. Mızrak çuvala sığmayınca bu defa pişkince 'Ben bunları her yerde söylüyorum' diyerek, işin içinden sıyrılmaya kalktı. Bu ifade, söz konusu zatın sehven değil; bilinçli olarak ülkemize iftira attığını gösteriyor. Yazıklar olsun. Ekmeğini yediği, suyunu içtiği, milletvekili ve emekli olarak maaşını aldığı devletine ve ülkesine böylesine bir ihaneti yapabilen ve yüzü kızarmadan bunu savunan zata ne desek, boştur."

'İÇERİDE OLAN ZATLA BAĞLANTISI ÇIKARSA ŞAŞIRMAYIN'

CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nu, Ankara'dan İstanbul'a yaptığı 'Adalet Yürüyüşü' üzerinden de eleştiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Sözde 'Adalet Yürüyüşü' yaptı. Peki, o yürüyüşü 29 gün yaparken, onun yol güvenliğini kim sağladı? Bu hükümet sağladı. Birçok istihbaratlar geldi; ama hükümetimiz güvenliği sağladı. Türkiye'de adaletsizlik varsa peki, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde günlerce işçiler grev yaptı. Onların hak arayışlarındaki adaleti nereye koyacaksın Bay Kılıçdaroğlu? Şişli'yi İstanbul'da çöpler istila etti. Onlara yönelik sözde 'Adalet Yürüyüşü' yapan sen, onların adalet arayışına niye cevap vermedin? Bunların adaletle madaletle alakası yok. Bunların derdi, ülkeyi karıştırmak. Ana muhalefetin başındaki zat, halen ülkesinin aleyhine işlediği bir suçtan dolayı cezaevinde bulunan milletvekiliyle ilgili konunun, kendisine kadar ulaşmasından endişe ettiği için şimdiden ön almaya, suyu bulandırmaya çalışıyor. Eğer yakında bu içeride olan zatla alakalı Kılıçdaroğlu'nun bağlantısı çıkarsa şaşmayın. İçeriden değişik haberler alıyorum. 'Buradan çıktım, çıktım. Çıkmadığım takdirde açıklamalarda bulunacağım' diyor içerideki zat."

'BUNDA YALAN GANİ'

Bütün bunların FETÖ taktiği olduğunu söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Gerçi söylediği her şeyi inkar etme, yaptığı her işten çark etme konusunda bu şahsın eline su dökecek kimse zor bulunur. Bunda yalan gani. Kendisi genel başkanlık koltuğuna da FETÖ kumpası olduğunu herkesin bildiği bir kaset operasyonuyla oturtulmamış mıydı? O gün Baykal'ı ziyaretten çıkarken, gazeteciler sordu. 'Aday olacak mısınız', dedi. 'Hayır, böyle bir düşüncem yok' dedi. Ertesi gün baktık ki adaylığını açıkladı. Niye? Yalan; ama unutmayın yalancının mumu... O kadar çok yalan söyledi, söylediği o kadar çok sözü yuttu, o kadar çok hezimete uğradı ki biz kendisini takip edemez hale geldik. Mümkün değil? Ne derseniz deyin, 'yağmur yağıyor' havasında kendisine dikte edilenleri yapmaya devam ediyor. Bu zatın kendisinin ve partisinin ne yaptığı bizi ilgilendirmez; ama mesele, ülke ve millet meselesi olduğunda hiç kusura bakmasın. Sessiz kalmayız, kimsenin gözünün yaşına bakmayız. Türkiye'yi kuşatma, Türkiye'yi işgal operasyonlarına nefer yazılan herkes, bu ülkenin de bu milletin de defterinden silinir. Hiçbir siyasi veya bireysel çıkar, böyle bir ihaneti mazur gösteremez."

'FETÖ'CÜLER BİLE BU KADARINA CESARET EDEMİYOR'

CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın'ın 15 Temmuz'la ilgili söylemlerine de değinen Erdoğan, "Genel Başkanı böyle yapınca milletvekili durur mu? Ana muhalefetin Antalya milletvekili, aynı zamanda geçen dönem şehrin üzerine bir kabus gibi çöken eski belediye başkanı olan kişi, 15 Temmuz'la ilgili öyle laflar söylüyor ki FETÖ'cülerin kendileri bile bu kadarına cesaret edemiyor. Peki, ana muhalefetin başındaki zatın ve onu takip eden Antalya milletvekilinin ülkelerine attıkları iftiraların zararını en çok kim görüyor? Tabii ki Antalya görüyor. Önümüzdeki seçimde bunları silip, atmaya hazır mıyız? Burası, ülkemizde turizmin lokomotifi olan bir şehir. Kendi ülkesini karalayan, yatırımcılara ve turistlere adeta 'Ne olur, Türkiye'ye gelmeyin. Antalya'ya gelmeyin' diye yalvaran bu zihniyete hak ettiği cevabı da inşallah Antalya'nın vermesi gerekiyor. Antalya'daki esnaf kardeşimin, turizmci kardeşimin, çiftçi kardeşimin ekmeğine kan doğramaya kimsenin hakkı yoktur. Ana muhalefetin başındaki zata ve onun izinden giden milletvekiline buraya oy için geldiklerinde Antalyalılar'ın, ülkelerine attıkları iftiraların, kendilerine verdikleri zararın hesabını soracaklarına inanıyorum" diye konuştu.

KUZEY KORE KRİZİ

Kuzey Kore'nin merkezinde bulunduğu krizle ilgili endişeleri ifade ettiklerini, nükleer bir savaşın taraflarla birlikte tüm dünya için telafisi mümkün olmayan bir felaket olacağını belirten Erdoğan, "Japonya ve Güney Kore gibi yakın dostlarımızı tedirgin eden bu gerilimin silahlar ve füzeler ateşlenmeden sona erdirilmesini diliyoruz. Gerek ülkemizin içinden geçtiği süreç gerek dünyada yaşanan gelişmeler, Türkiye'nin mutlaka güçlü olması gerektiğini gösteriyor. Güçlü olmanın yolu da imkanlarımızı ve potansiyelimizi en doğru şekilde kullanmaktan geçiyor. 2019 seçimleri, bu bakımdan ülkemizin geleceğinde belirleyici bir dönüm noktası olacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha sonra havayoluyla Antalya'dan ayrıldı.

 

EKOSE CEKETİN RENGİ DEĞİŞTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan kedi başlattığı mavi ekoseli ceket akımına Antalya'da değişikliğe gitti. Erdoğan bu kez gri-beyaz ekoseli ceket tercih etti. Erdoğan'ın ekose ceket tercihi sosyal medyada da oldukça çok konuşulurken, AKP'lilerin dolaplarındaki mavi ekoselerin yanına bu kez de gri ekoseli ceketleri ekleyecekleri yorumlarına neden oldu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler