Erdoğan-Trump görüşmesi öncesi bir Brunson vakası daha

ABD Başkanı Donald Trump'ın Japonya'da 28-29 Haziran'da yapılacak G-20 Zirvesi'nde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştireceği görüşme öncesi yeni bir gelişme yaşandı. ABD'nin İstanbul Konsolosluğu'nda güvenlik görevlisi olarak görev yapan Nazmi Mete Cantürk'ün ev hapsinin kaldırılmasına karar verildi.

Yayınlanma: 25.06.2019 - 11:42
Abone Ol google-news

<video:1455974>


Silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan haklarında dava açılan ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda güvenlik biriminde çalışan Nazmi Mete Cantürk, eşi Sevim Cantürk ve kızı Kevser İrem Cantürk dün yargıç karşısına çıktılar. Mete Cantürk, “Metin Topuz ile seneler önce iş yerinde bir kavga yaşamıştık. Bu nedenle hakkımda iddiada bulunduğunu düşünüyorum. Kendisi ile görüşmediğim için hangi gazeteleri okuduğumu hangi dine mensup olduğumu bilemez” dedi. 17 aydır ev hapsinde tutulan Cantürk’ün ev hapsi cezasının Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın G-20 zirvesine yapacağı kritik S-400 görüşmesi öncesinde kaldırılması dikkat çekti.

FETÖ Terör Örgütü ile iltisaklı eski polis müdürleri ve askerlerin yanı sıra firari eski savcı Zekeriya Öz’le irtibatı tespit edilmesinin ardından gözaltına alınıp 4 Ekim 2017 günü tutuklanarak cezaevine gönderilen ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz emniyet ifadesinde, başkonsoloslukta güvenlik şef yardımcısı olarak görev yapan Mete Cantürk’ün Zaman gazetesi abonesi olduğunu ve sohbetlere katıldığını belirtmişti. Bu ifade üzerine hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma” suçlamasıyla açılan davasının ilk celsesi görüldü. 

‘Polis evlerinde sunum yaptım’


İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkeme’sinde kimlik tespitinin ardından başlanan duruşmada 17 aydır ev hapsinde olan Mete Cantürk savunma yaptı. Cantürk 1958 yılında doğduğunu ve üniversite sınavlarında başarılı olmadığı için işe başladığını belirterek dil eğitimi için İngiltere’ye gittiğini söyledi. Cantürk 4 buçuk yıl İngiltere’de kaldığını belirterek, “Çeşitli firmalarda çalıştım. 1987 yılında Türkiye’ye döndüm. ABD Konsolosluğu’nun iş ilanını gördüm. Konsoloslukta bir sene resepsiyonist olarak çalıştım. Bir sene sonra gece tercümanlığı yaptım. Amerikan vatandaşlarının tercümanlığını yapıyordum. Ardından güvenlik biriminde araştırmacı olarak çalıştım. Tüm bu görevlerimin kapsamında emniyet birimleriyle görüşüyordum. Konsolosluk isterse irtibat kuruyordum. Görevim gereği birçok kamu, özel güvenliklerine sunumlar yapardım. Emniyet, polis evlerinde de bu sunumları yapardık” dedi. İddianamede Adana ve Antalya’ya yaptığı seyahatlerin FETÖ toplantılarıyla ilişkilendirildiğine değinen Caktürk şöyle devam etti: “Benim gittiğim tarihte hakkında FETÖ soruşturması olan kişilerin kaldığını belirtilmiştir. Görev sebebiyle gittiğim yerlerde kaç gün kalacağım, nerede kalacağım konsolosluk tarafından ayarlanır. Konakladığım otellerde kimlerin kaldığını bilmem mümkün değil...Vize konusunda hiçbir yetkim yok. yardım isteyen arkadaşlara prosedürü söylerim. Metin Topuz ile de seneler önce iş yerinde bir kavga yaşamıştık. Bu neden böyle bir iddiada bulunduğunu düşünüyorum.”

Adli kontroller kalktı

Cantürk’ün eşi Sevim Cantürk ve İrem Kevser Caktürk’te sanık sıfatıyla savunmalarını yaparak suçlamaları reddetti. Savcı, sanıklar hakkındaki adli kontrol hükümlerinin devamını ve hakkında dava açılan ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz’un tanık olarak dinlenilmesini talep etti. Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, sabit ikametgah sahibi olması, konutu terk etmeme yasağının uygulandığı süre, sağlık durumu gibi gerekçelerle Nazmi Mete Cantürk hakkındaki “konutu terk etmemesi” şeklindeki adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasına karar verdi. Sanık hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının devamına karar veren mahkeme heyeti, sanığın haftada bir olmak üzere karakolda imza atmasına hükmetti. Sanıklar Sevim Cantürk ve Kevser İrem Cantürk hakkındaki imza şeklindeki adli kontrol hükümlerini kaldıran mahkeme heyeti, sanıklar hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol hükümlerinin devamını kararlaştırdı. Duruşmayı ABD Konsolosluğu çalışanları da izledi. 

ABD Büyükelçiliği’nden ve konsolosluktan açıklama 

 ABD’nin yeni İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell ve ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey Hovenier duruşma sonrası açıklama yaptı. Hovenier, mahkemenin adli kontrol kararlarının kaldırılması şeklinde kararını doğru bulduğunu söyleyerek, “Kendisine yüklenen suçlamaların herhangi bir delilinin de görmediğimizi ifade etmek isterim. Bir de sadece bu süreç değil tabii ki, bütün devam eden yargı süreçleriyle ilgili olarak çabuk, şeffaf ve adil çözüm konusundaki arzumuzu tekrar dile getirmek isterim” diye konuştu.

<haber-yatay:1365315,923493,1455685>


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler