Erdoğan: 'Ya sev ya terk et'in patenti MHP'nin

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AKP grubunda yaptığı konuşmasına milletvekillerine teşekkür ederek başladı. Erdoğan'ın konuşmasında bazı başlıklar;

"Yıldönümleri bizler için muhasebe yapma vesilesidir. Bize yönelik tüm eleştirileri dikkate aldık, gocunmadık. Özellikle yapıca seviyeli hakaret içermeyen eleştirileri not ettik. Yıkıcı eleştiriler karşısında nezaketli, demokratik uslüp içerisinde ve hukuk çerçevesinde cevapları verdik. Kimi zaman yasal haklarımızı kullandık.

Gerilimin tarafı olmak niyetinde değiliz. Eski siyasi anlayışların tersine aynaya baktık ne olduk demedik ne olacağız dedik. Milletimizin aynasında nasıl göründüğümüzü dikkat ettik. Hesap vereceğimiz tek merci millettir.

Bir süredir bazı çevreler AKP'yi farklı bir konuma oturtup yaftalamanın gayreti içindeler.

AKP'nin 2 özelliği var. Birincisi; AKP'nin izlediği birlik siyasetidir. Diğeri, AKP, Türkiye'de demokrasinin, hukukun, adaletin, ekonominin, sosyal hayatın gelişmini esas alan yegâne değişimci, dönüşümcü, reformcu harekettir. AB perspektifini güçlendiren ve tüm dünyada 'sessiz devrim' diye anılan reformları yapan bizim hükümetimizdir.

Çetleri mafyayı tasfiye eden, hukukun standartlarını yükselten, AKP iktidarıdır. AKP iktidarı, olayları sümenaltı etmemiş, peşine düşmüş, kovalamıştır. Bu koşu devam edecek. Bu sadece hükümetle olmaz. Ele ele vermeliyiz. Mafayadan, çeteden, terörden kurtulmak zorundayız.

AKP statükonun değil değişimin, çözümsüzlüğün değil çözümün adresidir.

Hakkari o pisliğe mahkum değil. Seçimler sonrası bu düzelecek.

Hakkari benim için çok önem ifade ediyor. Tayyip Erdoğan, bugüne kadar hiçbir yerde 'ya sev ya terk et' ifadesi kullanmamıştır. Bunun patenti MHP'ye aittir, AKP'ye ait değildir. Tayyip Erdoğan'a da ait değildir. Ben bu ifadenin karşısında olan biriyim. Benim dediğim nedir? Hemen bunu, televizyonlarla görüşür ederler, oralardan bunun açılımını yaparlar, ne söylediğim orada daha yakından dinlerler ve görürler. Benim söylediğim şu; Biz bu ülkede Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abhazasıyla, Boşnağı ile biriz, beraberiz. Hiçbir etnik unsur, bir diğer etnik unsura üstünlük mücadelesi vermemelidir, veremez. Bizim bir üst kimliğimiz var. Bu üst kimlik de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Biz yola çıkarken bir şey söyledik. Tek millet dedik, tek bayrak dedik, tek vatan dedik, tek devlet dedik. Buna karşı olanlar var mı? Kimse, 'Hayır, tek millet değil' veya 'tek bayrak kabul etmiyoruz', bunu diyebilir mi? Bunu beğenmiyorsa, o zaman buyursun beğendiği yere gitsin. Dediğim budur. '' açıklamalarında bulundu.