Erdoğan'dan BDP'ye çağrı

Başbakan Erdoğan, Surinam Devlet Başkan Yardımcısı Ameerali ile Merkez Bina'da basının sorularını yanıtladı.

Erdoğan'dan BDP'ye çağrı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.03.2013 - 16:25

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Latin Amerika'ya açılım stratejisi çerçevesinde bölge ülkeleriyle ilişkileri geliştirmek istediklerini bildirerek, ''Surinam, Latin Amerika'ya açılım stratejimiz çerçevesinde Türkiye'nin işbirliğini geliştirmek istediği ülkeler arasında. Brezilya ile olan ilişkilerimiz, Brezilya'nın kuzeyinde Surinam'la gelişecek ilişkiler, Şili'yle hakeza gelişecek ilişkiler bölgedeki etkinliğimizi, ağırlığımızı çok daha farklı bir şekilde geliştirecektir'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Surinam Cumhurbaşkanı Yardımcısı Robert Ameerali'yle baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Başbakanlık Merkez Bina'daki basın toplantısı öncesinde Başbakan Erdoğan ve konuk Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ameerali, iki ülkenin hükümetleri arasında dostluk ve işbirliği anlaşması ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Surinam Hükümeti arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği anlaşması imzaladı.

Başbakan Erdoğan, sözlerinin başında Surinam heyetinin 25 işadamıyla geldiğini ve sektörel bazda görüşmelerin işadamı düzeyinde İstanbul'da devam ettiğini belirtti. Erdoğan, ''Türkiye ve Surinam arasındaki geleceğe yönelik ekonomik ve ticari alanda süreç çok daha farklı bir şekilde işleyecektir Bu anlamlı ziyaretin ülkelerimiz arasındaki ticaretin gelişmesinde önemli olduğuna inanıyorum'' diye konuştu.

''Hiçbir yeri ihmal edemezsiniz''


İki ülke arasında ciddi bir coğrafi uzaklık bulunduğunu ifade eden Erdoğan, görüşmede Surinam Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ameerali'nin kendisine, Sao Paolo'dan Türk Hava Yolları ile ''İstanbul'a çok farklı bir yolculuk yaptıklarını'' söylediğini aktardı. Ameerali'nin bu sözlerinin THY'nin geldiği noktayı göstermesi bakımından önemli olduğunu belirten Erdoğan, ''Hiçbir yeri ihmal edemezsiniz hiçbir yeri kenara koyamazsınız, eğer iddialıysanız eğer hakikaten büyük devlet olma idealiniz varsa dünyanın her köşesine ulaşacaksınız, ulaşmalısınız. Bu adımları atmak için de koşmak gerekiyor'' değerlendirmesinde bulundu.

İmzalanan anlaşmaların yürürlüğe girmesiyle iki ülke arasındaki ticari potansiyelin artacağını vurgulayan Erdoğan, Ameerali ile vize muafiyeti, yatırımların karşılıklı teşviki ve hava ulaşımı konularında anlaşmaların en kısa zamanda imzalanması konusunda mutabık kaldıklarını ifade etti.

Latin Amerika'ya açılım stratejisi


Surinam'ın yükselen ekonomik profili ve stratejik konumu itibariyle bölgesinde dikkati çeken ve öne çıkan bir ülke olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bu bağlamda Surinam, Latin Amerika'ya açılım stratejimiz çerçevesinde Türkiye'nin işbirliğini geliştirmek istediği ülkeler arasında. Brezilya ile olan ilişkilerimiz, Brezilya'nın kuzeyinde Surinam'la gelişecek ilişkiler, Şili'yle hakeza gelişecek ilişkiler bölgedeki etkinliğimizi, ağırlığımızı çok daha farklı bir şekilde geliştirecektir. Bu meyanda özellikle Karayip Devletler Topluluğu ile ülkemiz arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi için Surinam'ın desteği bizim için daha da önem taşıyor. Bu tür temasların daha da artırılarak, işbirliğimizin daha geniş bir alana yayılması bakımından bu ziyareti çok çok önemsiyorum''

Çözüm süreci ve tutanakların sızdırılması konusu

Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, bir gazetecinin ''çözüm sürecindeki görüşmelere ait olduğu ileri sürülen tutanakları kimin sızdırdığını bilip bilmediğini'' sorması üzerine ''Biraz sabırlı olursak belki de medya dünyasından bazı arkadaşlar bu sızdırmayı kimler yapmış, onlar da bunu açıklayabilirler'' cevabını verdi.

Biraz sabır gerekeceğini ifade eden Erdoğan, ''Çünkü onlar biliyorlar ve onların açıklaması gerekir. Dürüstlük de bunu gerektirir. Açıklamamaları halinde o zaman biz açıklamak durumunda kalabiliriz diyorum yine. Ama biraz sabretmek lazım'' diye konuştu.

Erdoğan, terör örgütünün elindeki kamu görevlilerinin serbest bırakılmasıyla ilgili somut bir gelişme olup olmadığı ve bir heyet oluşturulması durumunda AKP'nin bu heyete isim verip vermeyeceği yönündeki soruya da şöyle yanıt verdi:

''Bu konuyla ilgili olarak ilgili birimlerimiz bu süreci takip ediyorlar. Tabii verilen tarihler var veya tarih var. Temenni ederim ki çok gecikmeden bu kardeşlerimizi, bu vatandaşlarımızı bırakmış olurlar. Onun metodu veya bu şekli nasıl olur usul itibariyle onu da az önce ifade ettiğim gibi ilgili birimler takip ediyorlar. O ilgili birimlerle... Yani bunun bir şova dönüştürülmesini arzu etmiyoruz. Çünkü ikinci bir Habur yaşamak da istemiyoruz. Yani şu çözüm sürecine bir gölge düşmeden bu iş başarılsın istiyoruz. Çünkü buradaki bütün dert, bu sürecin başarılı bir şekilde sürdürülmesidir.''

''BM, herhalde böyle bir zalimin ve diktatörün müracaat kapısı değildir''

''CHP'den bir heyetin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile görüşmesi sırasında sarf ettiği sözler ile BM'ye Türkiye'yi şikayeti konusundaki''
değerlendirmesi sorulan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Sayın Esed demeyeceğim artık. Çünkü o geride kaldı. Esed, Türk Hükümeti'nden tabii ki şikayet edecek. Fakat sizin bir şey dikkatinizi çekmesi lazım arkadaşlar. Bu ülkenin anamuhalefet partisi, 3 tane milletvekilini acaba bu diktatörle bu zalimle görüşmeye niçin gönderiyor? Oradan hangi neticeyi acaba elde ediyorlar? Ülkemize, yeri geldiği zaman saldırıda bulunan bir rejim var ve 70 bini aşkın ki bir rivayete göre 100 bini bulan insan öldürülmüş ve Türk Hükümeti'ni BM'ye şikayet edecekmiş. 250 bin insanı topraklarımızda barındırdığımız için mi şikayet edecek?
Bir, orada adeta soykırım katliamı gerçekleştiriyor bu insan. Bir devlet terörü estiriyor. Bunun için mi bizi BM'ye şikayet edecek? BM, herhalde böyle bir zalimin, böyle bir diktatörün müracaat kapısı değildir. Çünkü BM'nin asli görevi, kuruluşundan bu yana dünya barışına hizmet etmektir. Dünyada iç savaşlara veya savaşlara yandaş olmak değil. O bildiğini hangi yoldan yapacaksa yapsın. Bizim abdestimizden şüphemiz yok. Onun için de namazımızdan şüphemiz yok. Bu yolda emin adımlarla gidiyoruz. Açık kapı politikasıyla da Suriye'nin bu zulmünden, rejimin bu zulmünden kaçanlara kapımız açık ve onları ülkemizde misafir etmeye devam edeceğiz. Her tür, altını çiziyorum lojistik desteği, gıdaydı, ilaçtı, giyimdi vesaire bunları da vermeye devam edeceğiz.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler