Erdoğan'dan gündem değerlendirmesi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesine ilişkin bir soruya, kendilerinin sadece Ottawa Sözleşmesi'nin gereğini yerine getirmeyi amaçladıklarını yanıtını verdi.

Erdoğan, "Aslında mayın temizleme olayıyla ilgili şurada hemen hemen bir ayı buldu bize kaybettirilen zaman. Sadece bir istismardır ve bu istismarın aktörlüğünü yapmışlardır, muhalefet hep birlikte. Biz ise Ottawa Sözleşmesi'nin gereğini yerine getirmek için adımlarımızı attık ve Ottawa Sözleşmesi'nin başlangıç süreciyle gelinen süreç çok açık, net ortadadır. Artık önümüzde 4.5 yıl gibi bir süreç var ve burada yapılacak olan çalışma en az 5 yıl. 5 yılda bu temizleme işi gerçekleşebilir ve biz önerilerimizi ortaya koyduk" dedi.

Öneriler içinde mayınların temizleme işini firmaya, ya da Milli Savunma Bakanlığı'na verilebileceği hususunun olduğunu kaydeden Erdoğan, "Temizlemeyi yaparız, ondan sonra işletmesi bizim için ayrı bir adımdır. Bunu, yine ülkemizde tercih edeceğimiz şartlara göre, en uygun şartlarda firmalar vasıtasıyla yaptırabiliriz" dedi.
 

"Yap-işlet-devret olabilir"

Mayının temizlenmesi ile ilgili olarak ihale şartıyla da bu mayınların temizletilebileceğine dikkat çeken Erdoğan, "Ha bu da olmadı, o zaman, 'yap-işlet-devret ile bu olabilir' dedik ve biz seçenekleri artırdık. Bu seçenekler içerisinde kıyametler koparıldı, hiç söylenmemiş, konuşulmamış isimler, ülkelerle alakalı bunlar konuşulmaya başlandı" dedi. Burada asıl yapılmak istenenin mayın temizlemesi işinin gölgelendirilmesi olduğunu savunan Erdoğan, "Gaye, bunu gölgelemekti, bir bilgi kirliliğini ortaya çıkarmaktı. Bu bilgi kirliliğiyle maalesef bu güzel süreci zedelemekti. Neyse o kadar uğraşmanın neticesinde dün akşam artık son verildi, iş bitti ve yasa parlamentomuzdan geçmiş oldu" diye konuştu. 


Başbakan, neden randevu vermediğini açıkladı
   
Başbakan Erdoğan, uzun süredir kendisinden randevu bekleyen DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk’e neden randevu vermediğini sert sözlerle açıkladı. DTP'den Başbakan'a yanıt gecikmedi. DTP, Erdoğan'ın açıklamalarını ABD'de bulunan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un açıklamalarının gölgesinde yaptığını iddia etti.

Yeni teşvik yasası ve istihdam paketiyle ilgili basın toplantısının ardından Başbakan’a neden Türk’e randevu vermediği soruldu. Parlamentodaki bir partinin liderinin tarafları silah bırakmaya çağırdığını belirten Erdoğan, “Burada taraflar olamaz, taraf olur. Terör grupları ve/veya bölücü terör örgütleri silah bırakır. Güvenlik güçleri hiçbir zaman silah bırakmaz. Bizzat parlamento içinde bir parti lideri olarak böyle bir çağrı hiç hoş değil” dedi.

Erdoğan, Kürt vatandaşlarla ilgili açılımlarında bir değişiklik olmadığını, 'alt kimlik' dediklerini; ancak Türkiyelilik üst kimliğinde buluşulabileceğini tekrarladı. “Benim felsefemde alt, üst yoktur. Yunus’un diliyle severim, Yaratan’dan ötürü yaratılanı. Onlar ise bizim gibi sevemezler. Seviyorlarsa silahı bırakırlar”  dedi.

Başbakan, Doğu ve Güneydoğu’nun büyük bir değişim ve gelişim içinde olduğunu, GAP ve DAP yatırımlarının bu süreci daha da hızlandırdığını söyledi.

 
DTP'den anında cevap

Başbakan'ın tepkisine DTP'den yazılı açıklama ile yanıt geldi. DTP Grup Başkanvekilleri Selahattin Demirtaş ve Fatma Kurtulan'ın imzasını taşıyan yazılı açıklamada, "Şüphesiz ki Başbakan'dan randevu talebimiz de Başbakan'ın bu sorumsuz açıklamaları karşısında sonsuza kadar baki değildir" denildi.

DTP açıklamasında, "Başbakan'ın anlayabileceği bir şekilde ifade etmek gerekirse, ordunun veya emniyetin silah bırakması gibi abes bir çağrı değil bizim yaptığımız, açıkça operasyonların durması çağrısıdır" ifadesi yer aldı.

Başbakan'ın sözlerine ilişkin olarak "şaka gibi" ifadesinin kullanıldığı açıklamada ayrıca, "Anlaşılan odur ki Başbakan, PKK'nın çatışmasızlık kararına cevap verecek siyasi iradeye ve niyete sahip olmadığını açık açık söylemek  yerine işi sulandırmayı tercih etmektedir" denildi

DTP ayrıca, Erdoğan'ın açıklamalarını ABD'de bulunan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un açıklamalarının gölgesinde yaptığını iddia etti.