Ergin'e Deniz Feneri sorusu

CHP Balıkesir Milletvekili Havutça, Adalet Bakanı Ergin'e Deniz Feneri soruşturmasını yürütürken davadan el çektirilen Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz'ün sanık durumunda olmasını şaşırtıcı bulup bulmadığını sordu.

Ergin'e Deniz Feneri sorusu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.07.2012 - 10:44

CHP'li milletvekili Havutça, 3 savcının Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde devam eden davanın duruşmasını izleyen Demokrasi ve Özgürlük İçin Avrupalı Yargıçlar Birliği'nin (MEDEL) temsilcileri Christoph Strecker ve Vito Monetti'nin Deniz Feneri soruşturmasını yürütürken davadan el çektirilen 3 savcının sanık durumunda olmasını şaşırtıcı bulduklarını anımsatarak, Ergin'e 3 savcının sanık durumunda olmasını şaşırtıcı bulup bulmadığını sordu. Deniz Feneri davasından el çektirilen savcıların durumunu Meclis'in gündemine taşıyan Havutça, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Havutça, 29 Haziran 2012 tarihinde Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde görülen davanın duruşmasını MEDEL Temsilcileri Strecker ve Monetti izlediğini ve davadan el çektirilen 3 savcının sanık durumunda olmasını şaşırtıcı bulduklarını söylediğini belirterek, Ergin'den Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile Almanya ve Türkiye'de yürütülen soruşturmalarda adı geçen Deniz Fener e.V'nin bağlantılı olduğuna ilişkin iddialarla ilgili Adalet Bakanlığı'nın yürüttüğü bir inceleme ya da soruşturma bulunup bulunmadığını sordu.

Ergin'e Deniz Feneri davasının sanıklarından 3 tanesinin Almanya'da tutuklu, bir tanesinin gözaltında olmasına rağmen 2 tanesinin Türkiye'de özgür olmalarını ulusal ve evrensel hukuk ilkeleri açısından nasıl değerlendirilmesi gerektiği sorusunu yönelten Havutça, Adalet Bakanı'nın yanıtlaması talebinde bulunduğu önergesinde şu sorulara yer verdi.
"Yargıtay'da yargılanan savcılara istenen cezanın Deniz Feneri davası sanıklarına istenen cezadan daha fazla olması Adalet Bakanlığı nasıl değerlendirilmektedir? MEDEL Temsilcisi Christoph Strecker'in "HSYK savcıları suçladığı, itham ettiği şeyi kendisi yaptı. Savcıların istediği bir belgeyi HSYK bazı noktaları kapatarak göndermiş. Aynı şeyden dolayı savcıları suçluyorlar. Şu an savcılar HSYK'nın da yaptığı aynı şeyden yargılanıyorlar" değerlendirmesinde bulunarak bir çelişkiye dikkat çekmiştir. Yargıtay'da yargılanan savcıların başkanlığını da yaptığınız HSYK'nın yaptığı bir şeyden yargılanıyor olmasına Adalet Bakanlığı ve siz nasıl bir uygulama ile çözüm bulacaksınız?"


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler