Eski HDP'li vekil Ayla Akat Ata hakkında 95 yıl hapis istemi
HDP'nin tutuklu eski Milletvekili Ayla Akat Ata hakkında, 'Silahlı terör örgütü kurma, yönetme', 'Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme, bunların hareketlerine katılma' ve 'Terör örgütü propagandası yapma' suçlarından 30- 95 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 30 Ekim 2016 günü tutuklanan HDP eski Batman Milletvekili Ayla Akat Ata hakkındaki iddianame tamamlandı. 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianemede, Ata'nın 'Silahlı terör örgütü kurma, yönetme', 'Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme, bunların hareketlerine katılma' ve 'Terör örgütü propagandası yapma' suçlarından 30- 95 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
İddianamede, Ayla Akat Ata'nın Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ın gözaltına alınmasını protesto etmek amacıyla 26 Ekim günü toplanan grup içerisinde gözaltına alındığını belirten savcı, şüphelinin PKK/KCK terör örgütünün bir organı olarak görev yapan Demokratik Toplum Kongresi içinde üst düzey yönetici olduğu konusu ile ilgili ayrıntılı ayrıntılı delil ve belgeler elde edildiğini kaydetti. Ata'nın bu dosya kapsamında halen tutuklu olduğu kaydedilen iddianamede, şüphelinin DTK'ya tahsis edilen Diyarbakır Belediyesi Konuk Evi'ne birçok sefer giriş çıkış yaptığı ve burada yapılan ortam dinlemesinde DTK'nın işleyişi ve koordinasyonu konusunda yapılan toplantılarda konuşmalarının tespit edildiği ifade edildi.
SAVCI: SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ ÜST DÜZEY YÖNETİCİSİ
Teknik araçlarla yapılan iletişimin tespiti ve aramalarda elde edilen dokümanlara göre Ayla Akat Ata'nın DTK içerisinde etkin rol aldığını ve bu yapıya parasal yardımda bulunduğunun belirlendiğini kaydeden savcı, şüphelinin demokratik özerklik ilanı kararının alındığı toplantı da dahil olmak üzere DTK'da düzenlenen 13 toplantıya katıldığını belirtti. Şüphelinin PKK/KCK terör örgüt yapısı içerisinde yer alan DTK'da, sözcülük, koordinasyon kurulu üyeliği gibi üst düzey görevlerde bulunduğunu belirten savcı, Ata'nın bu eylemiyle silahlı terör örgütünün yapısı içerisinde üst düzey yönetici olduğunu ifade etti. Ata'nın katıldığı etkinliklerde 14 kez 'Terör örgütü propagandası' suçunu işlediğini belirten savcı, şüphelinin bir kez ise '2 bin 911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet' ettiğini kaydetti. Ata'nın milletvekili olan Faysal Sarıyıldız, Nursel Aydoğan ve Ziya Pir'in tweetlerini paylaşarak propaganda suçu işlediği belirtilen iddianamede, Ata'nın ayrıca PKK terör örgütünün Suriye'deki kadın örgütlenmesi olan YPJ'li iki teröristin ölümüyle ilgili propaganda yaptığı da ifade edildi.
ATA: DTK'NIN PKK İLE HERHANGİ BİR ORGANİK BAĞI YOKTUR
Hazırlanan iddianamede Ayla Akat Ata'nın savcılık ifadelerine de yer verildi. İfadesinde DTK'nın KCK'nın alt birimi olmadığını belirten Ata, şöyle dedi:
"DTK, sayın Öcalan'ın önerisi sonrası toplantı yapılabilecek tüm şehirlerde, bu konuda tartışabilecek tüm kesimlerle bir araya gelinerek yapılan görüşmelerin ardından kararı bu tartışmalar tarafından verilen bir kongredir. Sayın Öcalan'ın önerisi tartışılmış ve hayata geçirilmiştir. Kendisinin de belirttiği gibi Cumhuriyetin demokratikleşmesinin gerçekleşebilmesi için hedeflenmiştir. DTK'nın PKK ile herhangi bir organik bağı yoktur. DTK'nın tüm faaliyetleri kamuoyuna açık ve şeffaf bir şekilde yürütülür. DTK'nın herhangi bir şekilde yasa dışı bir organizasyon ve faaliyeti yoktur. Yaşam hakkını yok sayan bir eylem kararının alınması DTK'nın ilke prensiplerine aykırıdır. DTK'nın kuruluş amacı açıktır. Bünyesinde birden fazla kuruluşu barındıran bir platformdur. Tüm çalışmaları devletin güvenlik birimleri tarafından izlenir, denetlenir. Ben bir milletvekili olarak ve KJA'nın (Özgür Kadınlar Kongresi) sözcüsü olarak siyaset yapma hakkımın, muhalefet etme hakkımın bu dosya kapsamında tarafıma sorulan sorulardan anladığım kadarıyla siyasal hakkımın alındığı kanaatindeyim. Dosya baştan itibaren yapmış olduğum tüm faaliyetler illegalize edilerek başta devletin 2007 yılından beri faaliyetlerinden haberdar olduğu DTK'nın illegalize edilmesi suretiyle bir suç oluşturulmaya çalışıldığı kanaatindeyim. Kaldı ki KJA çözüm süreci ile birlikte İmralı'da kurulan masada tartışılmış. Her ne kadar Türkiye'deki örgütlenme modelimizi karşılayan bir yasal statü olmasa da sayın Öcalan'ın bu konuda ısrarı ile dernek olarak resmiyet kazanmıştır. Dosya içeriğinin bir bütün maksatlı olarak hazırlandığını değerlendirmekteyim."
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama