Evrene teslim şefkat ve şifa enerjisi
Özellikle Yoga ve psikolojide bilinen meditasyon yöntemlerine ilgi giderek artıyor.İnsanlar rahatlama teknikleriyle stresli zamanlarını sağlıklı zamanlara çeviriyorlar.
Meditasyon çeşitleri arasında ismiyle dikkat çeken bir uygulamadan bahsetmek istiyorum. "TONGLİN."
Tonglin, şefkat ve şifa meditasyonu olarak biliniyor ve yaşamanın belirtisi olan nefes alıp vermek kadar doğal ve kolay bir şekilde uygulanıyor.Tonglinin amacı, bizim ve başkalarının duyduğu öfke, korku, acı ve üzüntü duygularını dönüştürmek ve evrene sevgi dolu bir yardım mesajı ulaştırabilmek.
Bazen, bir arkadaşımızın başına gelen kötü bir olayı dinliyoruz, insanın elini kolunu bağlayan bir hastalık haberi alıyoruz, öfkeleniyoruz ya da öfkeli biriyle karşılaşıyoruz, korkuyoruz ya da korkuları olan biriyle tanışıyoruz... Böyle durumlarda dile getirdiğimiz sözcükler kadar, içimizden söylediğimiz sözcüklerin de gizli ve güçlü bir etkisi oluyor. Bu iç sözcüklerin evrene teslim bir sevgi enerjisine dönüşebilmesi için önce olumsuz durumun içimize çekilerek hissedilmesi ve sonra olumlu sözcüklerle dışarı çıkarılması gerekiyor. Tıpkı nefes alıp vermek gibi.
Tonglin uygulamasında nefes alırken kendimizin ya da başkasının bir acısını, olumsuz duygularını ve üzüntülerini içimize çekip, dışarıya sakinlik, zihin açıklığı ve neşe veriyoruz.Herkesin bildiği "Nefesi kuvvetli" tabirini dua şefkatiyle şifa veren kişiler için söyleriz.Tonglin de dinden bağımsız, nefesimizin ve sözcüklerimizin şifasını Tanrı'ya ve evrene bırakarak olumsuz duygulardan arınmamızı sağlıyor.
Buda Aşık Olsaydı kitabının yazarı Charlotte Kasl, Tonglini hayatının bir parçası haline getirdiğini söylüyor ve Tonglin yaptığı bir anını şöyle anlatıyor; "Arabamla spor kulübüne giderken yolun ortasında ayağa kalkmaya çalışan ama kalkamayan bir geyik gördüm. Şaşkınlık ve korku içinde etrafına bakıyordu.Arabayı durdurabileceğim bir yol üzerinde değildim ve acısını içime çekip, iyiliğini istedim. Bunun ona faydası olup olmadığını bilmiyorum fakat içimde bir şeylerin gevşediğini hissettim. İşte Tonglin'in gücünü o esnada anladım."
Bazı bakış açılarına göre; öfke, acı ve üzüntüyü dışarı vermek evrene toksin salgılamaktan farksızdır.Bu sıkıntılarımızı içimize atacağız anlamına gelmez.Tabii ki yaşadığımız olumsuzlukları birileriyle paylaşacağız fakat sohbetin sonunda hep birlikte acıyı içimize çekip, başımıza gelen her neyse kabul ederek, dışarıya iyi dileklerimizi verdiğimizde kendimizi daha rahat ve güvende hissedeceğiz.
Yukarıda ki yaralı geyik örneği diğer canlılar üzerinde farklı durumlarda yaşanabilir.Yaralı olan bir insan olabilir, dost ya da yabancı olabilir, biz olabiliriz...Şefkat hissimizi iyi dileklerle bütünleştirerek nefesimizle dışarı verdiğimizde belki birilerinin acısını ya da kendi acımızı hafifletebiliriz. Konfüçyus sözcüklerin etkisi hakkında demiştir ki: "Sözcüklerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsınız."
Kalbimizi diğer insanların da kalıcı bir mutluluğa erişmelerini arzulayarak geliştirelim.
Mutlu günler
Gizem Durmuş
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu