"Farklı hukuksal konumda olanlar eşitsizlik yaratmaz"
Anayasa Mahkemesi kadrolu ile sözleşmeli öğretmenlerin aynı hukuksal konumda olmadığına, farklı hukuksal düzenlemelere tabi olmalarının da eşitsizlik yaratmadığına karar verdi.
Danıştay 12. Daire, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çıkarılan "Sözleşmeli Öğretmenlik" konulu genelgenin iptali için başvuran Eğitim-Sen'in davasını itirazını ciddi bularak Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin (B) fıkrasının üçüncü paragrafına 5473 sayılı Kanun'un 3. maddesiyle eklenen, "Milli Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde öğretmenlerin; ." ibaresinin, Anayasa'ya aykırılığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. Danıştay, öğretmenlik mesleğinin yürüttüğü hizmetin, süreklilik arz ettiğini, öğretmenliğin sözleşmeli personel istihdamının kapsamını oluşturan geçici iş tanımı içerisine sokulamayacağına dikkat çekti. Davanın ilk incelemesini tamamlayan Anayasa Mahkemesi'nin, sözleşmeli öğretmenleri yakından ilgilendiren davanın esasına yönelik kararının gerekçesi yayımlandı.
Memurda işçide değiller
Mahkeme, 4/B'li öğretmen alımının Anayasa'ya aykırı olmadığına karar oy çokluğu ile karar verdi. Kararın gerekçesinde, düzenleme ile Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarında norm kadro uygulaması sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde sözleşmeli öğretmen istihdam edilmesine imkan sağladığına dikkat çekildi. Sözleşmeli öğretmenlerin Anayasa'nın 128. maddesinde tanımlanan "memurlar" kapsamında olmadığının belirtildiği gerekçede, bu konumda çalışanların "işçi" de sayılamayacağı ifade edildi.
Sözleşmeli öğretmenlerin "diğer kamu görevlileri" kapsamında yer aldığının kaydedildiği kararda, şöyle denildi:
"Sözleşmeli öğretmenler ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesine tabi sözleşmeli personel statüsündeki kamu görevlileridir. Sözleşmeli personel, kamu hizmetinin insan unsurunun memurlardan (atamayla) oluşturulması ilkesine getirilmiş bir istisnadır. Memurlar, içeriği taraflarca belirlenemeyen bir statüye atanırken, sözleşmeli personel kamu hizmetine sözleşme ilişkisiyle bağlanmaktadır. Sözleşmeli personel istihdamı, özel meslek bilgisine ve uzmanlığa ihtiyaç duyulması ve gereksinmenin memur tipi istihdamla karşılanamayacak olması koşullarına bağlanmıştır. Eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilebilmesi için bir yasanın aynı hukuksal durumda olanlar arasında bir ayırım veya ayrıcalık yaratması gerekir. 657 sayılı Yasa'nın 4/A maddesine tabi memur statüsünde çalışan kadrolu öğretmenler ile 4/B maddesi kapsamındaki sözleşmeli personel statüsündeki sözleşmeli öğretmenler aynı hukuksal konumda değillerdir. Farklı hukuksal konumda olanların farklı hukuksal düzenlemelere tabi olmalarının eşitsizliğe yol açtığı ileri sürülemez."
Karara Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt, Üyeler Fulya Kantarcıoğlu, Mehmet Erten, Fettah Oto, Zehra Ayla Perktaş ve Engin Yıldırım muhalif kaldı. Başkanvekili Paksüt karşıoy yazısında, devletin üzerine düşen görevi yapmayarak ihtiyaca yeterli kadro ihdas etmemesi, bu nedenle kadrolu öğretmen istihdam edemez duruma düşmesi ve bu açığı karşılamak üzere, yeni sorun ve eşitsizlikler yaratacak şekilde sözleşmeli öğretmenliği asli bir istihdam şekline çevirmesinin Anayasa ile bağdaşmayacağına dikkat çekti. Üyeler Kantarcıoğlu ve Oto ise karara, kadrolu çalıştırılan öğretmenlerle aynı eğitimi alan, aynı görev ve sorumluluğu yerine getiren sözleşmeli statüde çalışan öğretmenlerin, aldıkları ücret ile diğer özlük ve sosyal hakları bakımından farklı kurallara bağlı tutularak memur statüsündeki öğretmenlerin yararlandığı yasal ve Anayasal güvencelerden yoksun bırakılmasının eşitlik ilkesine de aykırı olduğu gerekçesiyle katılmadı.
Üye Erten, memur ya da kamu görevlisi olarak kabul edilmemeleri mümkün olmayan kimselere, bir kamu hizmeti olan eğitim hizmeti gördürülmek istenmesinin Anayasa aykırı olduğunu belirtirken Üye Perktaş, öğretmenlerin yürüttüğü hizmetin, süreklilik arz ettiğini, geçici iş olarak gördürülmesinin niteliğe uygun olmadığını kaydetti. Üye Yıldırım da karşıoy yazısında, şu görüşlere yer verdi:
"Özel bilgi ve yetenek gerektiren alanlardaki ihtiyacı karşılamak için getirilen ve istisnai bir usul olan kamuda sözleşmeli personel uygulaması giderek istisna olmaktan çıkmaya başlamıştır. Asli ve sürekli kamu hizmeti olan eğitim alanında da istisnai olarak kullanılan sözleşmeli statüsü son yıllarda giderek yaygınlaşmaya başlamıştır. Özel bir uzmanlık ve kariyer mesleği ve asli ve sürekli bir kamu hizmeti olan öğretmenliğin sözleşmeli personelce ifa edilmesi istisnai olarak getirilen bir imkânın amacı dışında kullanılması sonucunu doğurmaktadır. Kadrolu öğretmenler ile sözleşmeli öğretmenler aynı şartlarda aynı işi yapmalarına rağmen özlük ve sosyal hakları arasındaki sözleşmeli öğretmenler aleyhine olan farklılıklar Anayasa'ya aykırıdır."
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi