'Felaket kaydırması'nın çaldığı zamanı geri almak için neler yapılabilir?

İletişim profesörü Jeffrey Hall, "Felaket kaydırması"nın çaldığı zamanı geri almak için yapılabilecekleri anlattı. Profesör, kullanıcıların mutsuzluk ve sıkıntı yaratan iletileri sessize almalarını önerdi.

'Felaket kaydırması'nın çaldığı zamanı geri almak için neler yapılabilir?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 02.03.2021 - 10:35

"Felaket kaydırması" (doomscrolling) son yıllarda sık kullanılan tabirlerden biri haline geldi. Bu ifade, olumsuz bilgi ve haber bültenleri arasında gezinme alışkanlığını tarif ediyor.

ABD'deki Kansas Üniversitesi'nden iletişim profesörü Jeffrey Hall, çoğu kişinin telefon ekranlarını kaydırmakla saatlerini harcadığını söylüyor.

Yaklaşık 10 yıldır teknoloji ve insan ilişkileri arasındaki bağlantıları inceleyen profesöre göre, bireylerin "felaket kaydırması"na çekilmesine sebep olan üç temel dinamik mevcut.

Bunlardan ilki, sosyal medya şirketlerinin uygulama tasarımları ve kullanıcı deneyimlerini şekillendirmeleriyle ilgili. Hall, şirketlerin kullanıcıların hangi sitelere girdiklerini ve neleri okuduklarını takip ederek görüntüleme alışkanlıklarını öğrendiğini belirtti. Profesör, bu bilgileri kullanarak sosyal medya şirketlerinin herkesi çok daha uzun süre telefon ekranı başında tutmayı amaçladığını ifade etti.

İkinci unsur algoritmalarla ilgili. Sosyal medya şirketleri, belirli algoritmalarla sadece kullanıcıların ilgisini çekecek şeyleri gösteriyor. Profesör, böylelikle kullanıcıların az etkileşimde bulundukları içeriklerle bir daha karşılaşma oranlarının azaldığını belirtti.  

Üçüncü husussa dikkat süreciyle ilişkili. Hall, "bilgi sözkonusu olduğunda genellikle bir olumsuzluk önyargısının" ağır bastığını söyledi. Bunun evrimsel süreçle ilgili olduğunu vurgulayan profesör, "bir şey tehlikeli ya da kaygı uyandırıcı nitelikteyse çok daha fazla dikkat çektiğini" belirtti.

'FELAKET KAYDIRMASI'NA KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER NELER?

Hall, "felaket kaydırması"na karşı alınabilecek önlemlere de değindi. Profesör, kullanıcıların mutsuzluk ve sıkıntı yaratan iletileri sessize almalarını önerdi. Bu minvalde paylaşımda bulunan kişileri arkadaşlıktan ya da takipten çıkarmanın yer yer olumsuz bir tavır olarak algılandığını söyleyen Hall, bunun yerine iletilerin görülmemesi için gerekli bazı ayarların yapılabileceğini belirtti.  

Daha sağlıklı bir sosyal medya kullanımı alışkanlığının geliştirilmesi gerektiğini de belirten profesör, "sadece orada bulunan içeriği inceleyin ve sonra hesabınızdan çıkış yapın" dedi. Ayrıca sürekli bildirim ya da mesaj gönderen uygulamaların da sessiz moda alınmasını önerdi.

İletişim profesörü, kişisel anlamda önem verilen içeriklerin bulunmadığı uygulama ya da sayfalardan uzak durmayı ve iletişim kurmaya yönelik aktivitelere yoğunlaşmayı önerdi.

Paylaşımlara verilen tepkiler üzerinden bir ilişkilenme oluşturulabileceğini vurgulayan Hall, zor bir deneyimine dair paylaşımda bulunan bir kişiye "olumlu ve destekleyici yorumlar yapmanın" ilişki kurmayı güçlendirebileceğinin altını çizdi.

Kaynak: Independent Türkçe


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler