"Festivallerin adı kirletildi"

Side Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali Sanat Direktörü Remzi Buharalı, Side Festivali'nin en önemli özelliğinin kültür turizmine katkısı olduğu kanısında. Türkiye'de 'festival' kelimesinin çok kirletildiğini vurgulayan, o yüzden de popüler ama nitelikli sanatçıları çağırmaya özen gösterdiklerini söyleyen Buharalı'ya göre, festivalin kendi orkestrasını kurmuş olması Türkiye'de bir ilk.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.09.2012 - 07:45

Bu yıl 12’cisi düzenlenen Side Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali, Apollon Tapınağı, Side Antik Tiyatrosu ve Side Limanı gibi tarihi sahnelerde sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor.

Açılışını Viyana Schloss Schönbrunn Orkestrası’nın yaptığı festival, yalnızca Sideliler tarafından değil, beldeye gelen yerli ve yabancı turistler tarafından da ilgiyle izleniyor. Öyle ki tümü ücretsiz olan etkinliklerde oturacak yer bulmak bile hayli zor.

Festivalin sanat direktörü Remzi Buharalı, festivalin en önemli özelliğini, Türkiye’deki kültür turizmine katkıda bulunması olarak gösteriyor:

“Türkiye’ye gelen turistlerin izlediği belli bir kültür turu programı var. Ama biz, festivalimiz aracılığıyla onlara farklı, alternatif bir kültür turu sunuyoruz. Örneğin Türkiye’deki katılımcılar dışında birçok farklı ülkeden gelen turist, Pekin Senfoni Orkestrası’nı Side’de dinleme imkânı bulabiliyor. Programımızda olmasaydı, belki hayatı boyunca bu orkestrayı dinleyemeyecekti. Bir başka deyişle, sanatseverlerin uluslararası sanatçılara erişiminde büyük bir kolaylık sağlıyoruz.”


Buharalı, Lezginka Dağıstan Halk Dansları Topluluğu, Pekin Senfoni Orkestrası, Antonio Pirolli’nin şefliğinde Antalya Devlet Senfoni Orkestrası ve Massimo Mercelli gibi dünyaca ünlü topluluk ve sanatçıları da kapsayan festival programının oluşturulması konusunda şunları söylüyor:

“Farklı kesimleri bir araya getirecek bir program yapmaya çalıştık. Popüler olmakla birlikte, kalite kaygısı taşıyan müzisyenleri davet ettik. Çünkü Türkiye’de festival kelimesi çok kirletildi. Bunun için belli kriterleri ısrarla oluşturmaya devam etmeye çalışıyoruz.”

Festival, kapanış galasını Side Festival Orkestrası ile yapacak. Burada bir “ilk”ten de söz etmek mümkün, çünkü Türkiye’de belki de ilk kez bir festivalin orkestrası hayata geçmiş durumda. Buharalı’nın yorumu şöyle:

“Festivalin kendi orkestrasını kurmuş olması Türkiye’de bir ilk, evet. Orkestrada 80 müzisyen yer alıyor, 25’i yabancı olmak üzere. Önümüzdeki dönemlerde Türkiye’nin çeşitli orkestralarından üyeler de davet edilecek. Orkestra ayrıca, önümüzdeki yıl Çin turnesine çıkmaya hazırlanıyor, 2014’te de büyük Avrupa turnesi var.”

2010’da Avrupa Festivaller Birliği’ne (EFA) kabul edilen Side Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali, diğer festivallere de örnek olabilir mi? Buharalı, hangi ideolojide olursa olsun, kime doğru projeyi götürürseniz kabul gördüğü kanısında. “Yeter ki bölgenin dokusuna, kültürüne, yapısına uygun festivaller düzenlensin” diyor.

Tabii bu konunun üzerinde biraz daha durmak gerekiyor. Türkiye’de festival düzenlemek o kadar kolay mı? Ya da devamını getirmek? Buharalı şöyle yanıtlıyor:

“Projelerin ilk aşamada devlet politikasıyla desteklenmesi gerekiyor, çünkü hiçbir şirket, ilerisini bilmeden sponsor olmak istemiyor. Bugün Türkiye’nin özellikle ihtiyacı olan, antik bölgelere dönük projeler... Ya da müze ve ören yerlerinde hayata geçebilecek çeşitli oluşumlar, etkinlikler...”

       


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler