"Fikirler bizi ayırır, hayaller birleştirir"

Bu yıl yine önemli festivallerimizden biri daha Emek Sineması hala kapalı olduğu için bu muazzam atmosferden mahrum kalarak yapılacak. Filmekimi, İstanbul’un en çok ilgi gören ve takip edilen festivallerinden biridir. İKSV tarafından 8-14 Ekim tarihleri arasında düzenlenen festival, Atlas, Beyoğlu Cinebonus Maçka G-Mall Sinemalarındaki gösterimleriyle bize ulaşacak. Gönül ister ki, tüm Avrupa’da olduğu gibi bunun gibi önemli festivaller, İstanbul’un tarihi doku ve atmosferini yansıtan değerli salonların korunması ve muhafaza edilmesi sonucu hep bu tür mekanlarda yapılabilse. Çünkü İstanbul’u, yabancı konuklar ve İstanbul severler filmlerin dünyasında bu mekanların algısı sayesinde içselleştirip duygusu eşsiz bir hale dönüştürme şansı yakalayabiliyor. Uluslar arası düzeyde bir festivalin alışveriş merkezi mantığında yapılmış salonlarda sürdürülmesi pek şık bir durum değil. Zira modernleşmeden anladığımız düşünce, toplumun önce kendi sanatsal ve tarihsel mirasına sahip çıkmak ve sahip çıkmakla kalmayıp yine bu tür mirasların toplumla buluşmasını sağlayacak proje ve yöntemler üretmektir. Sadece restore edilerek atıl bırakılmış bir mekanın insansızlaştırılarak süs bitkisi gibi sergilenmesi de bir anlam ifade etmez.

Filmekimi, önemli yönetmenlerin, dünyanın farklı festivallerinde gösterilen filmleriyle yine seyirciye ulaşıyor. Bir hafta boyunca 4 ayrı salonda tam 3 filmden oluşacak olan festivalde hafta içi seanslarının biletleri 4 TL. Seans saatleri geçen yıllarda olduğu gibi 11.00, 13.30, 16.00 olarak devam ediyor. Hafta içi 19.00 seansları ve hafta sonu tüm seanslar tam 12 TL, indirimli 8 TL olacak. 21.30 seanslarında yapılacak Filmekimi Galaları’nın bilet fiyatları ise geçen yıl olduğu gibi 15 TL. Filmekimi rutin gösterim saatleri, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 11.00, 13.30, 16.00, 19.00 ve 21.30.

Sofia Cappola, ünlü yönetmen Francis Ford Cappola’nın kızı ve “Başka Bir Yerde” adlı filmiyle Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan ödülünün sahibi olmuştu. Bu yıl Filmekimi’nde gösterilecek olan bu film, ilgi göreceği zannedilen yapımlardan biri. Daha önce Lost in Translation filmiyle senaryo dalında Oscar sahibi olan Sofia Cappola’nın bakış açısının ve hikayeciliğinin babasını referans alanlar tarafından ne kadar etkin bulunacağı konusunda bir merak oluştuğunu söylemek yanlış olmaz.
Xavier Beauvois, Cannes’dan büyük ödülü almayı başaran “İnsanlar ve Tanrılar” adlı filmiyle festival izleyicisine ulaşıyor. İnançların ve inançlar üzerinden gelişen şiddet duygusunun vurgulandığı önemli filmlerinden biri olan bu yapım, festival programında bence bir hayli izleyicinin peşinden gideceği bir hikaye olacak.

David Lynch’in yapımcılığını üstlendiği bir başka ilgi çekici yapım da, “Benim Güzel Oğlum Ne Yaptın Sen?” Yönetmeni Werner Herzog, anlatım yöntemi olarak yine farklı sınırlarda dolaşıyor. Gerçek bir katilin hikayesinden yola çıkarak oluşturduğu gerilim bence Lynch gibi bir yönetmenin ilgisini bu farklılığı nedeniyle çekmiş olmalı. Gerilim ve korku türünde birbirine benzeyen işlerin ağırlıkta olduğu endüstride bu filmi tuhaf veya izlenir kılan şey, doğru bir ekibin ve işini iyi bilen bir yönetmenin bir araya geliyor olması.

Jean Luc Godard’ın Sosyalizm filmi, “fikirler bizi ayırır, hayaller birleştirir” aforizmasından yola çıkıyor. Söz konusu Godard olduğunda akan sular duruyor ve sinemaseverler için zenginleşen bir ruhsal mönüye dönüşüyor program.

Gişe başarısından çok film yapmayı hedefleyen ve ilk kez izleyiciyle buluşmaya hazırlanan filmler ve yönetmenleri Filmekimi’nde bizlerle karşılaşmaya hazırlanıyor. Bir şehri şehir yapan festivaller, sergiler, düşünsel ortamlar ve bunların etrafında gelişen diyaloglar, gelişkin olma çabamızın simgeleri sayılıyorlar. Filmekimi biletleri www.biletix.com  ve Atlas Sineması gişelerinden edinilebilir. Farklılıklar sinemada buluşsun ve her yer film olsun, iyi seyirler…