'Filistin için evet oyu kullanacağımıza şüphe yok'

Gül, Japonya'nın Nihon Keizai Shimbun (Nikkei) gazetesine verdiği demeçte, konuyla ilgili olarak "1967 sınırlarına dayalı Doğu Kudüs'ün başkent olduğu Filistin devletinin kurulmasını arzu ediyoruz ve İsrail ile barış içinde beraber yaşamasını diliyoruz" dedi ve Türkiye'nin "Filistin'in en güçlü destekçilerinden" olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül, demecinde Filistin'in BM'de devlet olarak tanınmasının hedefleneceği oylamada, "Evet oyu kullanacağımıza şüphe yok" açıklamasında bulundu.
Gazetede Cumhurbaşkanı Gül'ün genel seçimler ve yeni anayasa konusundaki değerlendirmelerine de kısaca yer verildi.

"En kısa sürede iktidar ve muhalefet partilerinin bir araya gelerek yeni anayasa için görüşmelere başlamalarını arzu ediyorum" diyen Gül, iktidar ve muhalefetin müzakereleri ilerlettikten sonra içeriğini halk ile paylaşmalarının doğru bir yöntem olacağını belirtti. Haberde, Gül'ün bu bağlamda "İktidar partisi öncü bir rol oynamalı ve üzerindeki sorumluluk büyük" sözlerine de yer verildi.

Gazetenin yorumu

Filistin'in BM'de çok sayıda evet oyu alarak İsrail ile barış görüşmelerinde avantajlı bir konuma gelmeyi planladığını belirten gazete, "Orta Doğu'nun bölgesel gücü Türkiye'nin erkenden evet oyu yönündeki kararının" İsrail ve ABD için darbe olacağı yorumunu yaptı.
Gazetede Türkiye ve İsrail ilişkilerinin son dönemde Filistin sorunu nedeniyle kötüleştiği belirtilirken, "Türkiye'nin BM'de Filistin'in bağımsızlığı oylamasında evet oyu kullanacak olmasının ilişkilerin tamirini daha da zorlaştıracağı" iddia edildi.
Filistin yönetiminin eylül ayında BM Genel Kurulunda 1967 sınırlarına dayalı devletin tanınmasını planladığı kaydedilen haberde, Arap ülkelerinin buna destek verdiği, "İsrail'in hamisi ABD'nin buna şiddetle karşı çıktığı" değerlendirmesinde bulunuldu.

"İsrail yalnızlaşıyor"

Gazetede yayımlanan "İsrail yalnızlaşıyor, Türkiye Filistin'i destekliyor, Orta Doğu Barış Müzakereleri Sertleşiyor" başlıklı yorumda da, "Türkiye Cumhurbaşkanı Gül'ün, BM'de Filistin'in devlet olarak tanınmasına evet oyu vereceklerini söylemesiyle, İsrail'e yönelik baskı bir basamak daha yükseleceğe benziyor" denildi.
Mısır'ın şubat ayındaki rejim değişikliğinden sonra İsrail'e mesafeli bir politikaya yöneldiği belirtilen yorumda, İsrail'in Orta Doğu bölgesinde yalnız kalmış durumda olduğu vurgulandı.
Yorumda, İsrail ile Filistin yönetimi arasında barış görüşmelerinin geçen sonbahar koptuğu hatırlatılırken, Filistin'in bundan sonra "BM'de bağımsız devlet olarak tanınma" stratejisini ortaya koyduğu belirtildi.
Filistin'in geçen sene sonundan bu yana Brezilya gibi birçok Latin Amerika ülkesi tarafından "1967 sınırları temelinde devlet" olarak kabul edildiği belirtilen haber, Türkiye dahil yüzden fazla ülkenin bu yönde hareket ettiği vurgusu yapıldı. Haberde "1 ülke 1 oy esasına dayalı BM Genel Kurulunda çok yüksek sayıda destek alınacağının tahmin edildiği" değerlendirmesi yapıldı.
"Filistin'in politikasına İsrail, 'Tek taraflı ve yapıcı değil' gibi sert eleştirilerde bulunuyor" denilen haberde, "İsrail taraftarı olan ABD ve Almanya'nın" bu politikaya karşı çıktığı, Türkiye'nin destek açıklamasının Filistin'i daha da güçlendirebileceği yorumu yapıldı.
Haberde, Türkiye ile İsrail'in 90'lı yıllarda yakın ilişkilere sahip olduğu belirtilirken, İsrail'in Gazze'ye saldırmasının ardından ilişkilerin kötüleştiği hatırlatıldı.
"Türkiye'nin Avrupa ile ABD arasında belirgin bir çizgi çekerek 'Doğu'ya önem verme' şeklinde bir dış politika izlediği" ifade edilen haberde, Türkiye'nin Orta Doğu'da Arap ülkeleri ile ilişkilerini kuvvetlendirdiği, bölgedeki demokratikleşme hareketinin ortasında Türkiye'nin eğilimlerinin bölgenin diplomasi haritasına büyük etkisi olacağı yorumu yapıldı.