Fransa nefreti yendi

Fransa, tarihinin en genç cumhurbaşkanı seçilen Emmanuel Macron’la (39) yeni ve sonuçları kestirilemeyen bir döneme girdi. Siyasi tecrübesi çok az olan, ilk kez bir göreve seçimle gelen Macron’u hem içerde hem de dışarda devasa sorunlar bekliyor. Bu pazar yemin ederek cumhurbaşkanlığını devralacak Macron aşırı sağcı rakibi Marine Le Pen’e karşı net zafer kazanmış gözüktü, ama katılımın son 50 yılın en düşüğü olması “faşiste karşı kapitaliste oy vermektense” seçimi boykot eden bir kesime işaret etti.

AB marşıyla çıktı

Önceki geceki TV konuşmasında Fransa’nın altını oyan bölünmüşlükle mücadele, çoğulculuğu dikkate alma, Avrupa’yı yeniden etkin hale getirme vaatlerinde bulunan Macron, ardından Louvre Müzesi’nin avlusunda taraftarlarına hitap ederken AB marşı (Beethoven’ın Neşeye Övgü’sü) çaldırdı. Eski bankacı, yeni cumhurbaşkanı, farklılıklara saygı duyacağını söylerken alandakilerin Le Pen’i yuhalamasını kınayıp “Ona oy verenlere saygı duyuyorum, ama gelecek beş yıl boyunca aşırılıkçı partilere tekrar oy vermemeleri için gereken her şeyi yapacağım” dedi. “Burası tüm Fransız halkının buluştuğu yer. Avrupa ve tüm dünya bizi izliyor. Bizim özgürlükleri korumamızı, ezilmişleri savunmamızı bekliyorlar” vurgusu yapan Macron, “Terörle mücadele, ekonomiyi düzeltme ve Avrupa’nın birliğini yeniden inşa etme gibi devasa görevlerle karşı karşıya olduğunun” altını çizdiği konuşmasını Fransa milli marşıyla sonlandırdı.

Le Pen dans pistinde

Önceki gece disko pistinde dans ederek yenilginin ağırlığını atan Le Pen de sonucunu kendi tarihi kazanımı olarak değerlendirdi, vazgeçmediklerini, ilk hedeflerinin haziran ortasındaki genel seçim olduğunu belirtti.

FN isim değiştirecek

Le Pen’in açıkladığı “kökten dönüşüme” Ulusal Cephe (FN) partisinin adının değiştirilmesiyle başlanacak. Kırk yılı aşkın süredir aynı isimle Fransız siyasetinde yer alan partinin adı, seçmenlerin gözünde Marine’in babası Jean-Marie Le Pen ile özdeşleşen bir marka konumunda. Baba Le Pen ise kızının kampanyasının altını oyan faktörün Avro ve AB’den çıkış önerisi olduğunu savunarak “demografik problemlerden, toplu sığınmalardan bahsetmeliydik” dedi. Sonuçta bir ay sonra genel seçim sınavından geçecek Macron’un bu kez Le Pen sopasını kullanmadan seçmeni ikna etmesi gerekiyor. 2016’da kurduğu, henüz oturmamış Yürüyüş hareketi son anketlere göre genel seçimden birinci çıkacak, ama az farkla. İkincilik için merkez sağcı Cumhuriyetçiler ile FN yarışacak. Radikal solcu Jean- Luc Melenchon’un partisinin 3., merkez soldaki Sosyalist Parti’nin yüzde 8-9’luk oyla 4. geleceği öngörülüyor. Dolayısıyla Fransa cumhurbaşkanlarının geleneksel “cohabitation” kabusu, yani kendisine muhalif partilerin parlamento çoğunluğunu ele geçirmesiyle hep birlikte hükümet kurma mecburiyeti Macron’u vurabilir. Parlamentoda kendisini destekleyen çoğunluk olmadan yasa çıkarmakta zorlanabilir. Son anketlere göre Fransızların yüzde 61’i neoliberal ekonomi politikalarına set çekebilmek için Macron’un parlamento çoğunluğunu ele geçirmesine karşı. Macron’a oy verenlerin yüzde 59’u bunu Le Pen’i durdurmak için yaptıklarını söyledi.