Fukuşima bölgesine giriş yasaklandı

Japon hükümetinden yapılan açıklamada, kararın Başbakan Naoto Kan'ın bölgeyi ziyaret ettiği sırada alındığı belirtilirken, yasaklamanın bu geceden itibaren yürürlüğe gireceği kaydedildi. Polisin, bölgede yaptığı kontroller sırasında, radyasyona bağlı riskler yüksek olmasına rağmen 60 kadar ailenin bölgede yaşamaya devam ettiğini saptadığı belirtiliyor.

"Japon işçiler sınırda"

Doktorlar, Japonya'nın radyasyon sızdıran nükleer santralinde mücadele veren işçilerin uykusuzluk çektiklerini; su kaybı, yüksek tansiyon ve depresyon belirtileri gösterdiklerini ve kalp rahatsızlığı riski taşıdıklarını bildirdiler. Ülkede 11 Mart'ta meydana gelen felakette Fukuşima Daiçi nükleer santralinden sızan radyasyonu kontrol altına almak için hayatlarını ortaya koyan bu işçilerle görüşen doktorlar, işçilerin artık "sınırda" olduğunu bildirdiler.

İşçilerle görüşen Epidemiyolog Takeşi Tanigawa Associated Press'e telefonla yaptığı açıklamada, santraldeki çalışma şartlarının aynı zorlukta devam ettiğini ve böyle gittiği takdirde işçiler arasındaki sağlık sorunlarının artacağını söyledi. Doktor Tanigawa'nın bu teşhisinin, işçilerin radyasyona maruz kaldıkları için değil, yorgunluk yüzünden karşı karşıya bulundukları sağlık riskleriyle ilgili olduğu belirtildi.

Ehime Üniversitesi Tıp Fakültesi Kamu Sağlığı Bölüm Başkanı olan Tanigawa, geçen 4 günde işçilerden 80'iyle görüşme olanağı bulduğunu, ancak işçileri tam bir fiziksel muayeneden geçiremediğini belirterek, işçilerin çok az dinlenebildiklerini, banyo yapamadıklarını, hazır gıda dışında taze hiçbir şey yiyemediklerini ve sürekli radyasyona maruz kaldıklarını anlattı.

Çalışma şartlarının Japon anayasasının garanti ettiği temel haklardan uzak olduğunu kaydeden Tanigawa, işçilerin molalarda spor salonunda yerde yattıklarını, horlamanın büyük bir sorun olduğunu söyledi. Bunun kulağa komik gelebileceğini, ancak horlama yüzünden işçilerin sağlıklı uyuyamadıklarını ve bunun da çalışma verimlerini etkilediğini belirten Tanigawa, çoğu orta yaşlı olan işçilerin uykusuzluk çektiğini, su kaybı ve yüksek tansiyon belirtileri gösterdiğini bildirdi. Doktor Tanigawa, bir işçinin gut hastası olduğunu; işçilerin depresyona girmelerinden ya da kalp hastası olmalarından endişe duyduğunu açıkladı.

Banyo ve iyi bir yatağın onları rahat ettirmekten ziyade verimlerini de artıracağını kaydeden doktor, işin ruhsal stresinin, radyasyona maruz kalma korkusuyla arttığına da değindi.
Santralin operatörü TEPCO da yaptığı açıklama, doktor Tanigawa'nın tespitlerini de dikkate alarak santraldeki çalışma şartlarını daha da iyileştireceklerini bildirdi. Yetkililer, yaklaşan yaz döneminde sıcak havanın santraldeki sağlık risklerini artıracağından endişe ediyor.
 

"Savaş meydanı"

Santralin 2 numaralı türbin binasında yakın zamanda çalışmış kimliği açıklanmayan bir işçi, TV Asahi'ye yaptığı açıklamada, işçilerin çalıştığı yeri "bir savaş meydanına" benzetti.
Görüntülerde yüzü gösterilmeyen işçi, tribün binasının normalde radyoaktif bir yer olmadığını, ancak arkadaşlarıyla radyasyonlu suyu almak için içeri girdiklerinde dozimetrenin (radyasyon ölçer) öttüğünü anlattı.

Radyasyonun seviyesinin bu kadar yüksek olması karşısında şoke olduklarını belirten işçi, "İşçiler radyasyondan o kadar korkuyor ki işlerine odaklanamıyorlar" diye konuştu. Doğduğu yeri kurtarmak için santralde çalıştığını söyleyen işçi, "Santralde bugüne kadar biz çalıştık. Bu işi bizden başka kim yapar?" dedi.
 

Greenpeace, deniz suyunu incelemek için gemi gönderiyor

Greenpeace (Yeşil Barış) örgütü, çevreye radyasyon salan Fukuşima nükleer santralinin yakınındaki deniz suyu ve deniz yaşamını incelemek için bölgeye Rainbow gemisini gönderiyor. Geminin Tayvan'dan ayrıldığı ve testlere en erken çarşamba günü başlayacağı bildirildi. Örgüt, bölgedeki hava ve toprağın da ne derece kirlendiğini saptamak için incelemeye devam ediyor.

Santralin işletmecisi TEPCO, büyük okyanusa düşük seviyede radyoaktivite taşıyan 10 bin ton su dökmüştü. Greenpeace Japonya sorumlusu Juniçi Sato, suyun test edilmesinin önemli olduğunu, çünkü Japonya'da deniz ürünlerinin temel besin kaynağı olduğunu söyledi.
 

Tsunamide ölenlerin çoğunluğu yaşlılar

Japonya Ulusal Polis Ajansı, ülkede geçen ay meydana gelen tsunamide ölenlerin üçte ikisinin yaşlılar olduğunu açıkladı. Ajans, yaşlıların boğularak hayatlarını kaybettiklerini belirtti.
Ulusal Polis Ajansının bu hafta yayımladığı verilere göre, yaşları tespit edilen 11.108 tsunami kurbanının yüzde 65'i 60 yaş ve üzeri. 1.899 kurbanın yaşları ise bilinmiyor. Tsunamideki ölüm nedenlerinin yaklaşık yüzde 93'ünü boğulma oluşturuyor.

Geriye kalanlar yangınlarda ya da başka nedenlerden hayatlarını kaybetti. Japonya'da 11 Mart'ta meydana gelen şiddetli deprem ve tsunamide 27 bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor. 14 bin kişinin halen kayıp olduğu ülkedeki bu felaket daha çok yaşlı nüfusun yaşadığı kuzeydoğu kıyılarında etkili olmuştu.