"Futbolumuzdan bir tane Mesut Özil çıktı"

İzmir'de bazı kulüpleri ziyaret edip altyapıları hakkında bilgi alan Yanal, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ersun Yanal, altyapıda yeniden yapılanmaya başladıklarını, altyapıyla ilgili planlamaları yaptıklarını ve bunu kulüplerle paylaşacaklarını dile getirdi. Sistem içerisinde A2 Ligi, Akademi Ligi gibi düzenlenmeleri hayata geçirdiklerini ifade eden Yanal, Türkiye'nin mevcut futbolcu potansiyelinin ortaya çıkarılıp verimli şekilde kullanılması için çalıştıklarını anlattı.

Yanal, ''Gurbetçi oyuncuların Milli Takıma seçilmesiyle ilgili haberler, son dönemde yoğunluk kazandı. Mesut Özil'in Almanya Milli Takımı'nı seçmesi bizi çok yaraladı galiba'' sorusuna, '''Aslında bu çok normal bir süreç, bizi niye yaralasın ki? Ben bunu anlayamıyorum. Mesut Özil orada doğdu, orada büyüdü, orada oynadı, orada sosyalleşti. Alman okullarında okudu, orayı tercih etti ki Fatih Hocamız çok önceleri (A) Milli Takımı teklif etti'' yanıtını verdi.

''Tolgay Ali Arslan, Almanya'yı tercih etti"

Son olarak, Alemannia Aachen forması giyen 20 yaşındaki ofansif orta saha oyuncusu Tolgay Ali Arslan'dan, Ümit Milli Takım'a alıp oynatmalarına rağmen Alman Milli Takımı'nı tercih ettiğine dair bir elektronik posta aldıklarını belirten Yanal, ''Yani bizim milli takımımıza geldi, oynattık, ama orayı tercih etti. Gittik ailesiyle de konuştuk, ne yapabiliriz ki'' dedi. Ersun Yanal, ''Oraya çok angaje olmak doğru mu'' sorusunu ise şöyle cevapladı:

''Aslında problem de orada. Ülkemizde korkunç bir kaynak var. Biz burayı sorgulamak ve burayı kaliteli hale getirmek zorundayız. Ama tabii ki Avrupa'daki oyuncularımızı da inkar edemeyiz. Milli takımlarımıza baktığınız zaman gurbetçi futbolcularımız 25-30 yıldır gündeme geliyor. Erdal Keser'ler, İlyas'larla başladı, ama bu süreçte bir tane Mesut Özil çıktı. Baktığınız zaman, Türk futboluna Almanya, Fransa ve İsviçre'den çok oyuncu kazandırdık.

Bu konuda ciddi çalışma yapıyoruz. Şu anda Almanya ve Avrupa'da 35 tane gözlemciyle çalışıyoruz, çeşitli organizasyonlar yapıyoruz. Çok erken yaşta oyuncuları tespit edebilecek organizasyonlar düzenlemeliyiz. Örneğin Almanya'da 1995 doğumluların, 15-17 Kasım'da Bad Kreuznach'ta üç bölgeden oluşan karma kampları var. Bunun sonuçlarını almak uzun sürecek.''

''Aileler beklemeyi tercih ediyor"

Gurbetçilerle, çocuklarının Türk Milli Takımlarında oynamasıyla ilgili yapılan görüşmelere de değinen Yanal, şunları kaydetti:
''17, 18, 19 yaşına gelmiş, her şekilde orada kültürleşmiş, okulu, ailesi, toplumu orada olan bir çocuğu istediğinizde, annesi babası 'Biz bekleyelim, (A) Milli Takım olursa belki, çocuğu oradan almak, oraya yollamak risk olur' diyor. Diyorsun ki 'Türk Milli Takımı geldi, haydi ver çocuğunu'. 'Şimdi dursun. Buradaki takımlar onu görüyor, oradaki milli takımda oynaması avantaj, o takımlara gidebilir, yolu açılabilir' diyorlar. Onlara da hak veriyorum. Kendi içimize dönmeliyiz, ama orayı da inkar ve ihmal etmeyelim.''

Avrupa'nın ortasında yaşayan 4-5 milyon Türk bulunduğunu belirten Yanal, ''Onların güçlü olması demek, ülkemizin güçlü olması demek. Politik, stratejik düşüncelerle oradaki nüfusu orada güçlü kılmak, ülkemiz adına da önemli. Bu alanlardan bir tanesi de spor'' görüşünü ifade etti.