"Gazeteci dinlenemez"

Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. Seydi Kaymaz, iletişimin dinlenmesi konusunda detaylı bir inceleme yaptıktan sonra yayınladığı "İletişimin denetlenmesi" adlı kitabında, yaptıkları haberler ve görüştükleri kişiler nedeniyle teknik takibe takılıp daha sonra gözaltına alınan gazetecilere ilişkin müthiş bir saptamada bulunarak, "Gazeteci dinlenemez" dedi.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde doktorasını tamamlayan Dr. Savcı Kaymaz, doktora tezi olarak hazırladığı kitabında, "Basın mensubunun telefonlarının dinlenmesi veya kaydedilmesi mümkün olmamalıdır. Mevcut yasal düzenlemeye göre, basın mensupları üzerinde delile veyahut şüpheli veya sanığa ulaşılması mümkün görünmemektedir" görüşünü dile getirdi.

Dr. Savcı Kaymaz'ın Seçkin Yayınevi tarafından piyasa sürülen "İletişimin denetlenmesi adlı kitapta şöyle denildi: 

"Karşılaştırmalı hukukta genellikle gazeteciler bakımından mesleki sırrın kabul edilmediği gerekçesiyle, CMK'da gazeteciler bakımından tanıklıktan çekinme hakkı kabul edilmemiş ise de; 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 12. maddesinde, 'süreli yayın sahibi, sorumlu ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz' denilmektedir. Böylece süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibine, haber kaynaklarını açıklamaktan ve bu konuda tanıklık yapmaktan çekinme hakkı tanınmıştır. Bu hakkın anayasal temeli, 'basın hürriyeti' kenar başlıklı, Anayasamızın 28. maddesindeki hükümlerdir. Dikkat edilirse, CMK'nın 135/2. maddesinde, tanıklıktan çekinme bakımından yalnızca CMK'nın 45 ve devamı maddelerine yollamada bulunulmamıştır. O nedenle, 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 12. maddesinde, bu maddede sayılan basın mensuplarının her türlü haber kaynağı bakımından tanıklıktan çekinme hakkı olduğu belirtildiğinden bu basın mensuplarının haber kaynaklarıyla iletişiminin de kaydedilemeyeceğini kabul etmek gerekir."

"Gazeteci de dinleyemez"

Savcı Kaymaz, kitabında gazetecilerin de iletişimi dinlemelerinin mümkün olmadığını vurgulayarak, "Basın mensuplarının haber yapmak için başkalırının iletişimini dinlemeleri, kaydetmeleri, izlemeleri veya tespit etmesi de ayrı bir konudur. Basın mensuplarının mesleklerini icra ederken başkasının iletişimini dinleme veya kaydetme, izleme veyahut tespit etmeleri basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez" dedi.