"GDO'ya hayır" eylemi

İzmir İl Genel Meclisi toplantısı, İl Özel İdaresine ait toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Gündem konularına geçilmeden önce, gündem dışı söz alan Vangöl, Meclis üyelerine Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar'a (GDO) ilişkin bir sunum yaptı.

Bu konunun, insan sağlığı ve gelecek nesiller açısından önemli olduğunu ifade eden Vangöl, 441 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve 5179 sayılı Gıda Kanunu gereği vatandaşların tükettiği gıdaların güvenliğini sağlama ve halkın gereği gibi beslenmesini temin etmenin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın asli görevlerinden biri olduğunu hatırlattı.
Vangöl, bakanlığın bu görevini, il ve ilçe müdürlükleri ve bu müdürlüklerin bünyesinde bulunan gıda kontrolörleri sayesinde yerine getirmeye çalıştığını belirterek, şöyle devam etti:
''Sayıları halihazırda ülke genelinde 6 bin civarında bulunan gıda kontrolörleriyle böylesi önemli bir görevi ne yazık ki layıkıyla yerine getiremeyen Bakanlık, bu görevini, 26 Eylül 2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan bir yönetmelikle, belediye ve il özel idareleriyle birlikte yapmaya karar vermiştir. Ama gelin görün ki aradan bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen bu konuda ciddi adımlar ne yazık ki tam anlamıyla atılmış değildir. Ülke genelinde sayıları 500 bin civarında bulunan gıda maddesi üreten, satan ve toplu tüketime arz eden iş yerlerinde yasa gereği yılda en az 1 milyon adet denetim yapması gereken Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, bu görevini ancak yüzde 30'lar seviyesinde yapabilmektedir.''

Denetimlerin yetersizliğini vurgulayan Vangöl, bu durumun ortadan kaldırılabilmesi için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı'nın birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi.

10 yıldan bu yana Türkiye'ye GDO'lu mısır ve soya girdiğini, bunların gerek gıda, gerekse de yem sanayisinde yoğun şekilde kullanıldığını ifade eden Vangöl, ''Yapılan bir araştırmaya göre bugün yediğimiz ve içtiğimiz GDO'lu ürünlerin sayısının 800 civarında olduğu tespit edilmiş durumdadır'' dedi.

Vangöl, yeni yönetmelikle GDO'ların Türkiye'ye girişine meşruluk kazandırıldığını ifade ederek, bebekler için risk sayılan gıdaların yetişkinler için serbest tüketime konu edilmesinin, GDO'suz gıda maddesi üreten işletmelerin bu yönde etiket kullanmalarının yasaklanması gibi hükümler ve asıl olarak GDO'lu ürünlerin her türlü ticaretinin meşru zemine çekilmesinin, yönetmeliği kabul edilemez konuma taşıdığını vurguladı.

''GDO'lu ürünlere ihtiyacımız yok"

Yusuf Vangöl, Türkiye'de Ulusal Biyogüvenlik Yasası'nın halen çıkarılmadığına değinerek, ''Bu yasa çıkarılmadan, GDO'ların ticaretinin bir yönetmelikle düzenlenmesi, hukuk, egemenlik ve halk sağlığı açısından gerçek anlamda bir skandaldır'' dedi.

Vangöl'ün konuşmasının ardından CHP'li Meclis üyeleri ''GDO'ya hayır'' yazılı kağıtları göstererek, uygulamayı protesto ettiler.