Generallerin tutukluluğuna itiraz edildi

Balyoz Planı davası sanıklarından eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri, Koramiral Kadir Sağdıç ve Tuğamiral Mehmet Fatih Ilğar'ın tutukluluklarına itiraz edildi.

Generallerin tutukluluğuna itiraz edildi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.02.2011 - 10:49

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatı Hüseyin Ersöz tarafından İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan dilekçede, Balyoz Planı davasının iddianamesi kabul edilirken Doğan hakkında da yakalama kararı çıkarıldığı, üst mahkeme olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılan itiraz sonucu yakalama emrinin kaldırıldığı ve bu kararın hakkında daha önce 2 kez tutuklama kararı verilen, ardından serbest bırakılan Doğan'ın özgürlüğünün hukuka aykırı olarak kısıtlandığının bir göstergesi olduğu savunuldu.

Dilekçede, soruşturma aşamasında Doğan'ın, kendisi hakkında verilen yakalama ve tutuklama kararlarının hemen ardından adli mercilere teslim olarak kaçak duruma düşmediği ve tutuklamanın gerekçelerinden sayılan kaçma ve delilleri karartma şartlarının fiilen gerçekleşmediğini de gösterdiği anlatılarak, yargılama sürecinde ise mahkemeden ısrarla istenen bazı bilgi ve belgelerin savunma avukatlarına verilmediği ifade edildi. Soruşturma kapsamında elde edildiği belirtilen delillerin geçersizliğiyle ilgili bilirkişi raporlarından örneklerin yer aldığı dilekçede, Gölcük Donanma Komutanlığında ele geçirilen 43 klasörün iddianamenin ek klasörü içinde yer alan dijital verilerle benzer olduğu ve tarihsel çelişkilerin benzerlerine 43 klasör içinde de rastlandığı ileri sürüldü.

Askeri savcılık tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 5 kişiden oluşan bilirkişi heyetine 14 Ocak 2011 tarihinde inceleme yaptırıldığı ve raporda adli analiz sonucunda 3 ve 5 numaralı hard diskler içinde yer alan dijital dokümanların büyük bir kısmının manipülatif, sahte olduğunun tespit edildiği anlatılan dilekçede, ele geçirilen 43 adet klasörün mahkemede yeni elde edilmiş delil sayıldığı ve mahkemenin Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 217. maddesine aykırı biçimde dijital verilerin nasıl elde edildiğini irdelemeden tutuklamaya karar verdiği öne sürüldü.
 

Usule aykırılık iddiası

Doğan hakkında verilen yakalama emri kararı gerekçelerinin, 163 kişi hakkında toplu olarak verilen yakalama ve tutuklama kararı gerekçeleriyle aynı olduğu ve genel ifadeler içerdiği aktarılan dilekçede, savcılığın tutuklama talebine karşın savunmaya söz verilmemesinin CMK'nin 33 ve 101/3. maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5. maddesine aykırılık oluşturduğu ve bu çerçevede mahkemenin yakalama ve tutuklama kararlarının usule aykırı bir niteliğe sahip bulunduğu iddia edildi.

Dosyadaki delillerin tamamının, bilirkişi raporlarının ortaya koyduğu maddi hatalar ve tarih çelişkileri barındıran manipülatif bilgiler içerdiği ve ''dosyadaki delil durumu'' gerekçesiyle yakalama ve tutuklama kararları veren mahkemenin adil yargılanma ilkesine uygun olmayan bir yargılama süreciyle karşı karşıya kaldığı belirtilen dilekçede, ''Tutuklama, kişi özgürlüğünü kısıtlayan bir tedbir olduğu için şüphelinin hangi hukuki ve fiili nedenlerden dolayı özgürlüğünün kısıtlandığını anlayabilmesi, tutuklama kararının gerekçesinin çok özenli bir şekilde kaleme alınması şartına bağlıdır'' denildi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) bazı örnek kararlarına da yer verilen dilekçede, tutuklama gerekçelerinin olayla ilgili ve yeterli olması gerektiği, yasa koyucu ve AİHM'in her durumda isnat edilen suçun katalog suçlardan olsa da mahkemenin kararında sadece hukuki gerekçelere yer verilmesini yeterli görmediği ve mutlak suretle tutuklama için fiili olguların da kararda gösterilmesini istediği kaydedildi.
 

Mahkemenin gerekçesi

CMK'nin 101. maddesine göre alınacak özgürlüğün kısıtlanmasına ilişkin kararlarda sadece hukuki gerekçelere dayanılmasının yeterli olmadığı ve ''fiili'' nedenlerin de bir tutuklama kararında ayrıntılı olarak yazılması gerektiği aktarılan dilekçede, mahkemenin 163 kişinin tutuklama ya da yakalanması ile ilgili kararında 4 satırlık bir gerekçe yazdığı ve bu 4 satırda da 55 sözcük bulunduğu dile getirildi. ''Yani gerekçede tutuklama ya da yakalama kararı verilen her 3 sanığa 1 sözcük bile düşmemektedir. Bu durum kimi hangi gerekçe ile tutukladığını, mahkeme başkan ve üyelerinin dahi bilmediği gerçeği ile karşı karşıya olduğumuz izlenimi vermektedir'' ifadesi kullanılan dilekçede, CMK'nın ilgili maddelerine aykırı olduğu savunulan yakalama kararına göre verilen tutuklama kararının kaldırılmasına ve bu talebin reddedilmesi durumunda dilekçenin itirazen değerlendirilmesi için İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi istendi.

Doğan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, aynı dava kapsamında tutuklanan müvekkilleri emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri ile Koramiral Kadir Sağdıç ve Tuğamiral Mehmet Fatih Ilğar hakkında verilen tutuklama kararlarının da kaldırılması için İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesine dilekçeler sundu. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, bu dilekçelerle beraber başka sanıklarla ilgili sunulan itiraz dilekçelerini 3 gün içinde karara bağlayarak taleplerin kabulü ya da reddi yönünde bir karar vereceği, taleplerin reddedilmesi durumunda dilekçelerin bir üst mahkeme olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderileceği öğrenildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler