‘Geri gidişin farkındayız’
Kadın Araştırmaları Derneği (KAD), dün “95’inci yılında 3 Devrim Yasası ve Karşıtları” başlıklı bir panel gerçekleştirdi. Panele İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Koordinatörü Nazan Moroğlu, gazetemiz imtiyaz sahibi ve Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun, yazarlarımız Meriç Velidedeoğlu, Yazgülü Aldoğan, Barış Doster ve birçok kurum katıldı.
Panelin açılış konuşmasını İKKB Koordinatörü Nazan Moroğlu ve KAD adına Necla Arat yaptı. Moroğlu, anayasa ihlalinin arttığı bir dönemden geçildiğini belirterek, “Kadın erkek eşitliği görmezden geliniyor. Devlet bu eşitliği uygulamıyor. Bugün Cumhuriyet mücadelesini bir kere daha hatırlayacağız. Bizler kazanımlarımızın farkındayız. Ancak geriye gidişin de farkındayız” diye konuştu. Necla Arat ise 3 Mart 1924’te kabul edilen 3 Devrim Yasası’nın Türkiye’de eğitimin demokratikleşmesini, ülkenin ortaçağ kalıntısı kurumlarından arındırılmasını ve laikliğin eyleme dönüştürülmesini sağladığına değindi. Arat karşıdevrimcilerin kadrolarının eğitim kurumlarında olduğunu dile getirerek, “Yıllardır çocuklarımızın düşüncelerini koşullandırmak için işbaşındalar. Karşıdevrimcileri kendilerini besleyen ana kaynakları kurutmadan, bu kaynaklardan yurdun her tarafına yaygınlaştırma amacını güden ana damarları kesmeden önleyemeyiz. Bunun için mutlaka ve mutlaka Atatürk ilke ve devrimlerine sadık, laik demokrakratik bir iktidara gereksinmemiz var” dedi.
Oturum başkanlığını gerçekleştiren gazetemiz imtiyaz sahibi ve Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun da şöyle konuştu: “Cumhuriyetin kuruluşunun 95. yılını yaşadığımız bugünlerde şöyle bir soru sorabiliriz. Atatürk’ün büyük aydınlanma devrimlerinin en önemli iki tarihi nedir diye sorsak; kanımca birincisi 29 Ekim 1923’tür. İkincisi 3 Mart 1924’tür. Neden? Çünkü 29 Ekim’de Cumhuriyet ilan edildiği zaman bu nasıl bir Cumhuriyet, içeriği nedir, kapsamı nedir bilinmiyordu. Bunun açık seçik ortaya konması 3 Mart 1924’tür. Bu din devletinin yıkılışıdır.”
‘Kurumların içi boşaltıldı’
Konuşmacılardan Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) Onursal Başkanı Gülseven Güven Yaşer, 3 Devrim Yasası’nın bütün zorluklara karşı Atatürk’ün başlattığı çok önemli bir atılım olduğuna değinerek şu anda yurtdışında Türkiye ile dalga geçildiğini söyledi. Tarihçi yazar Mustafa Solak ise ilkokul kitaplarındaki dini bilgilerin yanlışlığına değinerek derneklerin, kuruluşların ve milletvekillerinin bu konuda duyarsız kaldığını belirtti. Gazetemiz yazarı Yazgülü Aldoğan da Köy Enstitülerinin ortadan kaldırıldığını ifade ederek her anlamda dinin kullanıldığını, kurumların içinin boşaltıldığını dile getirdi. Yazarımız Doç. Dr. Barış Doster de 3 Mart 1923 öncesi tarihi olaylara değindi.
‘Mücadelemizi kararlılıkla...’ İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ile İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği ‘3 Devrim Yasasının 95. Yılı’ için ortak bir açıklama yayımladı. 3 Devrim Yasasıyla, ülkemizde çağdaş, demokratik ve laik bir ulus devletin temelleri atıldığı belirtilen açıklamada, “Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren yurttaşların din bilgilerini doğru öğrenmesine özen gösterilmiş olduğunu devrim yasasının 95. yılında bir kez daha vurgulanmak isteriz. 3 Mart 1924 tarihli üçüncü kanunla ‘Hilafetin kaldırılması’ kabul edilmiştir. Böylece dinin siyasete alet edilmesi önlenmek istenmiştir. 3 Mart tarihli 3 Devrim Yasası, Türkiye Cumhuriyetinin laik bir hukuk devleti olması yolunda atılan önemli ve kararlı adımlardır. Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine sahip çıktığımızı; ülkemizi Atatürk ilke ve devrimlerinden, laik ve bilimsel eğitimden, demokrasinin temel kriteri olan kadın erkek eşitliğinden geriye götürecek girişimlere karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdürdüğümüzü kamuoyu ile paylaşırız” ifadeleri kullanıldı. |
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'